Belediye ağaç budaması yaptı
YA KAZA OLURSA!
Vali Turan’dan hafta sonu ziyaretleri
Bugün sağanak yağışlı
Bu yazı 07 Mayıs 2021, Cuma 09:34:03 tarihinde eklendi. 3869 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

YENİ ANAYASA - Doğukan Önal

Değerli okurlarım, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli bir yeni anayasa açıklaması yaparak Türkiye’nin 2023 yılına yeni bir anayasa ile girmesini ve bunda bir mutabakat olmasını gerektiğini dile getirdi. Baştan sona doğru olan bu açıklamayı destekliyor ve yüz maddelik anayasa tekliflerinin detaylarını öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
YENİ ANAYASA

 

Yeni anayasa dönemin ruhuna uygun olmalı ve mutlaka gerçekçi bir şekilde ele alınmalıdır. 21. Yüzyıl’a yakışır ve Türk milletinin özüne uygun bir anayasa en tabi beklentimizdir halk olarak. İnanın bu ülkenin bugün bütün sıkıntıları anayasasının dönemi yakalayamamasından dolayı kaynaklanıyor. Bir defa yeni anayasa ile beraber siyasi partiler kanununun da mutlaka değişmesi lazım, Türkiye ne yazık ki siyasetçi yetiştiremiyor, bunun önünde ki en büyük engel de siyasi partiler kanunudur. Bir ülkede demokrasinin tamamı ile rayına oturması için öncelikle derneklerde, STK’larda ve siyasi partilerde bu misyonun işlemesi lazım.

Ayrıca yeni anayasada laiklik tanımına da bir açıklama getirilmesi lazım ki Türkiye artık bu gibi olaylarla uğraşmasın. Laiklik din işlerinin devlet işlerinden ayrılması ise bunu maddeler ile izah edelim ve etki alanlarını belirleyelim. Laiklik seküler kesimin kılıcı olmamalı. Bugün batılı bir çok ülke laik. Ama bakın adamlar mecliste incilin üzerine el basıp yemin ediyor. Şimdi nasıl olacak? Bizde böyle bir şey olsa aman Allah’ım yaşanacakları bile hayal edemiyorum. Hülasası artık bu tartışmaları bırakmak zorundayız. Bırakalım cübbesi ve sarığı ile gezen gezsin, mini eteğini giyen de giysinve insanları giyim kuşamlarından dolayı da rahatsız edenlere bir cezai işlem uygulansın. Bunları anayasal güvenceye alarak yılların tartışmalarını sona erdirelim. Yada bunu bir taslak halinde millete sunalım şayet millet ne diyorsa o olsun ama laiklik meselesini muhafazakarların üstüne inen bir balyoz gibi kullanılmaktan halas edelim.

Bir diğer mesele de diyanet işleri başkanlığının özerk olması. Bu mutlak suretle yapılmalıdır. Allah aşkına din devletin kontrolünde olursa biz doğruları söyleyen imamları nerede bulacağız? Bir defa İmam ve müftülere de ayrı bir statü tanınmalı, maaşları iyileştirilmeli ki dünyalık dertleri olmadan dinin emrini yerine getirsinler. İlahiyat fakülteleri YÖK’e değil Diyanet’e bağlanmalı ve belki de en önemlisi medreseler acilen açılmalı. Ama nasıl, 21. YY. ruhuna uygun bir şekilde açılmalı, içerisinde matematik eğitimi de verilmeli, efendim fıkıhta, mantık eğitimi de verilmeli, siyer eğitimi de. Biz dünyayı bin yıl yönettik ve o zaman eğitim kurumlarımız medreselerdi ve bunlar kapandıktan sonra ne yazık ki boşluk dolmadı. Ayrıca bir diğer meselede tarikat ve cemaatler kanunu, bununda revize edilmesi lazım, bu kurumların resmi statüye kavuşturulup devlet tarafından denetlenmesi lazım ki İslam bazı kendini bilmezler tarafından lekelenmeye çalışılmasın. Eğer bu kurumlar resmi statü kazanıp devletin kontrolünde olurlar ise denetleme açısından söylüyorum inanın geçmişte yaşadığımız birçok sıkıntıyı da bertaraf ederiz ve hak yolda olan ile batıl yolda olan ancak böyle anlaşılır, zira inanınız bu camialardan çok hayırlı faaliyette bulunup kurunun yanında yaş olup ne yazık ki yananı da mevcut. Bir camia ehli sünnet ise ne vatana ne millete ne devlete hiçbir zararı olmaz, bunları da ancak devletin denetlemesi ile anlarız, ayrıca Cem evlerine de resmi statü verelim, bırakalım isteyen istediği gibi ibadet etsin. Allah aşkına bir ülkede sinagog açık olur, havra açık olur, kilise açık olurda, ben Müslümanım diyen medrese, tekke kapalı olur mu yahu?  Ki kapanmadılar hepsi faaliyetlerine devam ediyor, bırakalım Devlet kontrolünde resmi kurum  olsunlar ki biz de görelim kardeşim ne yapıyorlar? Hak olan nasıl yarar sağlıyor hizmet ediyor? Batıl olan ne zarar veriyor görelim. Bunları aşalım artık…

İlk dört madde aslı gibi kalacaktır, lakin işçi haklarını anayasada genişletmek, öğrenci haklarını iyileştirmek ve en önemlisi özümüze uygun kanunlar yapmak elzem olmalıdır. Şahsi görüşüme göre mecelleden bugüne yorulacak bazı kanunların ve mukaddes kitabımız Kur’an’dan da bazı kanunların tatbik edilmesi gerekmektedir yeni anayasamıza…Bir tecavüz hükümlüsüne, masum canlara kıyan bir teröriste, haksız yere can alan bir caniye Kur’an ne emrediyorsa devlet onu yapsın bunu da anayasada belirtsin. Zira adaletin olmadığı yerde rahmette olmaz, unutmayalım ki adalet AK Partili, CHP’li, MHP’li, İYİ Partili  Herkese lazım. Bunu da kul değil ancak ve ancak Alemlerin Rabbi sağlar ki Kur’an’da bunları belirtmiştir, CelleCelaluhu..

Saygı ve hürmetlerim ile.

Yazdır Paylaş
Diğer Doğukan Önal Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek