Vali Turan’dan proje sınıfına ziyaret
 İl Genel Meclisi’nden kamping alanına red
Bugün şiddetli yağmur bekleniyor
Paranoya ekibinden  Lüleburgaz’a özel teşekkür
Bu yazı 13 Ağustos 2021, Cuma 09:25:17 tarihinde eklendi. 3363 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

MÜSİAD GENEL BAŞKANI ABDURRAHMAN KAAN: " GELECEKTE DEVLETLER DEĞİL ŞEHİRLER YARIŞACAK" - Doğukan Önal

Kıymetli okurlarım, Üyesi olmaktan büyük bir mutluluk duyduğum MÜSİAD( Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği) 11 bini aşkın üyesi, yurt içinde 87, yurt dışında 94 ülke 224 farklı noktadaki irtibat noktasıyla Türkiye’nin en güçlü ve en geniş teşkilat ağına sahip sermaye platforumu olma özelliğini taşıyor.
MÜSİAD GENEL BAŞKANI ABDURRAHMAN KAAN:

 

Kırklareli'de de teşkilatlanma çalışmalarına büyük bir hızla devam eden bu güzide kurum, özellikle son çalışma ve söylemleri ele alındığında ilimizin ekonomik gelişimi açısından da büyük önem taşıyor.

Öğrenci olarak katıldığım Young Business Acedemy 2020 programında Sn. Genel Başkan Abdurrahman KAAN bey; " Dünya yeni bir sürece giriyor" demişti.

Değerli okurlarım,

Bu süreç elbette ki pandemi sonrası süreçtir.Pandemi baştan aşağıya, ekonomik ve içtimai anlayışı değiştirdi. Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de ekonominin sinir ucu kuruluşlarından biri olan MÜSİAD saha araştırmaları ve sorunu yerinde tespit uygulamaları ile toparlanmanın şifrelerini KOBİ 'ler ve yatırımcılar ile paylaşıyor.

Bende sizin adınıza Sn. Genel Başkan'ın Adıyaman ziyaretinde yaptığı konuşmayı dinleyerek bazı notlar aldım. Pandemiden sonra yeni bir iktisadi düzen oluştuğunu söyleyen Sn.Abdurrahman KAAN şöyle diyor;

"1 yılı aşkın süredir devam eden pandemi, tüm dünyada bir panik ve şok dalgası oluşturdu ve bugün ülkeler, hızla toparlanma sürecine girebilmek adına çabalıyor.
Bizler artık şunu net şekilde görebiliyoruz; pandeminin hastalık ile ilgili etkileri bitse bile, dünya artık yeni bir iktisadi düzeni, yepyeni kuralları uygulamanın eşiğinde.

Dolayısıyla bizler, artık gelişimin ve büyümenin yeni modellerini yani, yeni dünya düzeninin yeni iş geliştirme modellerini takip etmek durumundayız.

Bunun için yatırımların doğru şekilde çekilmesini, doğru yerlere aktarılmasını, yatırımcılara ulaşılarak yönlendirilmelerini sağlamak gerekiyor. Bunun yanında tabii bir de ülkemizin her şehrinin kendine has değerlerinin çok daha iyi anlatılması da elzemdir.  Bu da ancak, dünyanın her yanına yayılmış ve her bir noktadan yatırım –üretim ve ticaret bilgisi çeken, yatırım ortamlarını bilen ve yatırımcıları Türkiye’deki firmalar ile buluşturacak sistemi kuran yeni bir yatırım ağı ile mümkündür.
Biz her fırsatta şunu ifade ediyoruz; “gelecekte devletler değil, şehirler yarışacak”. Bu nedenle bölgesel ekonomilerin şehir ekonomilerinin oluşturulması esastır. Böylece kendi kendine yeten ve kendi varlıklarını değere dönüştürebilmiş kentlerimiz olacaktır.
Şehirlerin markalaşması ve mevcut varlıklarının değere dönüşmesi yani potansiyellerinin tespit edilerek bu potansiyellere uygun yatırımlarla illerin değerlerinin artırılması son derece mühim bir konu.

Bizler, Türkiye’nin her bir noktasını gezdiğimiz seyahatlerimizde birtakım veriler elde ediyoruz. İşte bu veriler ve sizlerle doğrudan temas etmenin getirdiği tecrübe ile bir proje oluşturduk ve şehirleri eşleştirmek, bu projemizin temel çıkış noktası oldu. Bu çalışmaya “Şehirleri Özgün Değerleriyle Kalkındırma ve Markalaştırma” adını verdik.

Doğru bir sanayileştirme politikası belirlemek, şehir ekonomileri oluşturmak için bu ekonomiyi ayakta tutacak gelecek vadeden firmaları bulmak, desteklemek, ölçeklerini büyütmek, sermaye güçlerini artırmak ve yerli-milli üretim hamlesi İle hem şehirleri markalaştırmak, hem de firmaları güçlendirmek şeklinde yapmaktan geçer. Ben buna, sanayileştirmenin icrası için şehir ekonomilerini çalıştırmak diyorum.

Komitelerimiz, kendi tematik ya da sektörel alanlarına uyumlu projeler ile Anadolu’daki potansiyel yatırımcı ve sanayicileri belli projeler etrafında toplamaya başladılar.
Bu projeler, Anadolu’daki sermaye gücünü, projelere yatırım yapmak veya ortak olmak adına teşvik etmeye başladı.

Örneğin Yatırım ve Üretim Üsleri Projemiz ile dar alanlarda üretim yapmakta zorlanan ve bu nedenle ölçek büyüklüğüne erişemeyen küçük ölçekli firmalarımıza, tüm ihtiyaçlarının aynı ortamda karşılanacağı bir yaşam ve üretim bölgeleri inşa ederek onları zamanla OSB’lere geçmeye hazır ve kurumsallaşmış firmalar haline getirecek bir model oluşturduk. Bu modelin ilk prototipini tamamladık, ikincisinin de inşasına da yakında başlanacaktır.

Diğer yandan Akıllı Tarım Kentler Projemiz ile kırsal kalkınmayı teşvik etmek ve bu şekilde tersine göçü desteklemek ve homojen bir nüfus yapısına kavuşmak adına bir girişim başlattık. Bunu bir model olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunduk. "

Kıymetli okurlarım,

Yukarıda anlatılan projeler aslında çözülmesi  hepimizin  ortak arzusu olan ve kendi aramızda konuştuğumuz problemlerin ortadan kaldırılmasını teşkil ediyor.

Pandemiden sonraki güçlü Türkiye tasavvurumuz'da yukarıda ki projelerin hayata geçirilmesi sizlerde takdir edersiniz ki ekonomik kolonlarımızı daha da güçlendirecektir.

Lâkin burada şahsıma göre en önemli tespit;
"Gelecekte devletler değil şehirler yarışacak" tespitidir.

Normalleşme sürecinin ilerlemesi ile bende iktisadi hayatta şehirlerimizin gerek sanayisi ile gerek tarımı ile çok daha önem arz edeceğini  düşünenlerdenim.

Çok daha güçlü bir Türkiye hedefinde yorulmak duası ile.

Kalın sağlıcakla.
Baki selam ve hürmetler efendim.

Yazdır Paylaş
Diğer Doğukan Önal Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek