Dünya bir misafirhanedir. İnsan da misafirdir. Misafirlik bitince yola devam edilir. İnsanın dünyadan sonraki durakları; kabir (berzah), kıyamet, ba’s (yeniden dirilme), mahşer, amel defterlerinin verilmesi, hesap, mizan, sırat, şefaat, cennet ve cehennem gibi evrelerdir.
İnsan dünyada imtihan olmaktadır. Bu gerçeği anlatmak için Allah insanlara peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Buna inanarak hareket edenler cennetle müjdelenmiş, bu gerçeği görmezden ve duymazdan gelenler ise cehennemle uyarılmıştır. Bu konular ayet ve hadislerde şöyle anlatılır.
“Allah mü’min erkek ve mü’min kadınlara altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel ve hoş meskenler va‘detmektedir. Allah’ın rızası ise hepsinden daha büyüktür. İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur.” (Tevbe:72)
“Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında; «–Rabbim! Beni geri gönder. Tâ ki boşa geçirdiğim dünyada sâlih ameller işleyeyim.» der. Hayır! Bu, onun ağzından çıkan (boş) bir lâftan ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, bu dünyaya dönmelerine mânî olan) bir berzah (perde) vardır.” (Mü’minûn, 99-100)
Bir gün Efendimiz ’in (as) önünden bir cenaze geçmişti. Efendimiz, etrafındaki ashabına cenazeyi kastederek:
“–Rahata ermiş ya da kendisinden kurtulunmuş!” buyurdular. Bunu anlamayan bazı kimseler:
“–Ey Allâh’ın Elçisi, «rahata ermiş ya da kendisinden kurtulunmuş» ifâdesinden kastınız nedir?” diye sordular. O’da:
“–Mümin bir kul, (vefatıyla) dünyanın meşakkatinden ve sıkıntılarından (kurtulup) Allâh’ın rahmetine kavuşarak rahatlar. Fâcir (yani günahkâr ve fitneci) bir kul(un ölümü sebebiyle de) insanlar, beldeler, bitkiler ve hayvanlar (onun şerrinden kurtularak) rahata ererler.” buyurdu. (Buhârî, Rikāk, 42)
Yine Rasûlüllah (as) şöyle buyurmuştur: «Cenaze tabuta konulup da insanlar onu omuzlarına aldıklarında, eğer o iyi biriyse, "Beni bir an önce götürünüz, beni çabuk götürünüz!’’ diye seslenir. Eğer iyi biri değilse, "Vay başıma gelen! Beni nereye götürüyorsunuz?" diye feryat eder. Onun sesini, insanlar hariç her varlık duyar. Şayet insan, onu işitecek olsaydı (dehşetten) düşüp bayılırdı.” (Buhari)
Ölmeden önce insanlara ahirette gideceği yer gösterilir. Cennete aday olan kişi makamını görünce sevinir, bir an önce cennete kavuşmak ister. Cehenneme aday kişi de gideceği yeri görünce, kahrolur, gitmek istemez, feryat eder. Bu feryadı insanlar hariç her varlık duyar. Eğer insanlar duysa idi, dehşetten bayılırdı.
Her nefis ölümü tadacaktır. Akıllı insan hesaba çekilmeden, kendini hesaba çeken ve ahiret için hazırlık yapandır. Hayırlı Cumalar… Ahmet Bostancı.