Alevi Bektaşi Toplumunun Anadolu'daki 14 Bin yıllık tarihi, beşeri ve kültürel varlığıni inkar etmiş bir zihniyetin Alevi birini Cumhurbaşkanı yapması küresel düzene uyarlı siyasi varlığının sona ermesi , halkın her alanda özgür, devletin her alanda tam bağımsız bir yola girmesi demektir.
Zira ,varlığın birliği ilkesiyle dünyanın en büyük uygarlıklarını yaratmış En- El Hakçi kültüre sahip bir Alevi insan Cumhurbaşkanı olursa ;
Halka yalan söylemez
Vatan topraklarını satmaz
Halkın yaşam kaynaklarını Koruyup geliştirir,
Milli geliri adaletle paylaştırır,
Bölücülük, ırkçılık yapmaz ,
İnsanımız Anadolu'ya yabancı bozguncu kültür ve ideolojileri kimlik edinmez ,
Anadolu Uygarlıklarını sahiplenir, kültürel ve doğal mirası korur,
Bilime, bilimsel eğitime, evrensel kültüre, sanata değer verir, toplumda tarih bilincini yükseltir.
Eşitlik ilkesiyle insan haklarını geliştirir, her kesin hakkını korur, toplumda adaleti ve barışı sağlar, böylece ülke bütünleşerek kalkınır, insanlar mutlu olur.
Bu tür evrensel değerler küresel güçler ile onların belirlediği politikalarla köklerini Anadolu dışında arayanların kabul edebilecekleri şeyler değil.
Bin yıllık asimilasyon ve imha politikalarıyla tarihi bellek kaybına uğratilmis Alevi İslamcı kesimler bilmeseler de, batılı halklar ile bu ülkede ırk ve din politikalarıyla siyasi erk kuran çevreler Anadolu Alevilerinin Bu toprakların asli sahipleri olan Sümer ve Hititlerin torunları olduklarını, bilime, evren ve doğaya dayalı binlerce yıllık kültür, felsefe ve uygarlık birikimleriyle iktidar olmaları durumunda Varlığın Birliği ilkesine dayalı ırklar üstü toplum yapılaşmasıyla Anadolu'yu yeniden uygarlaştıracaklarını, küresel düzenin kullandığı her türden ırkçı ve dinci yapılaşmaya, her alanda soygun ve talana son vererek ülkeyi kısa sürede batıyla yarışacak düzeye çıkaracaklarını gayet iyi bilirler.
Bu nedenle de küresel düzenin Alevilere kendi toprakları üzerinde biçtiği görev Siyasal İslamcı - ırkçı zeminde Türk, Kürt ve Alevi İslam kimliklerinden birine asimile olmak ve asla tek çatı altında birleşip siyaset yapmamaktır.
Düzenin bilinçli olarak gündemlediği Türküm, Kürdüm, Alevi İslam'ım tartışmalarıyla uğraşanlar için ufukta yeni bir gelecek yok ve Aleviler Anadolu'nun her türden ırkçı ve dinci düşünceden arınmış emekçileri ,devrimci ve demokrat kesimleriyle tek çatı altında siyasi bir güç olmadıkça da Anadolu halkına ait Uygarlık Güneşi batıyı ışıtmayı sürdürecek, Anadolu halkı küresel düzenin karartma, soygun ve talan eylemlerine maruz kalmaya devam edecektir.
Yazık bu ülkeye, yazık bu halka.
BU HALK ARTIK UYANMALIDIR.
Bu ülkede şeriat isteyip laik batılı ülkelerde yaşayanlar, imam hatipleri savunup çocuklarını yurt dışında okutanlar, savaş isteyip çürük raporu alanlar, fakirliği övüp 4-5 yerden kallavi maaşlar alanlar fakir halkın dini duygularını sömürüp iktidar olanlardır.
Kimse merak etmesin Aleviler bu defa oyunu bozacaklardır.
Pir Sultan Abdal sözü ile sizleri selamlarım
Eksikliğim çoktur ben de bilirim
Eksiklikle kabul eyle gel beni.