Seçimlere 1 aydan az bir zaman kaldı. Çoğu yazımda olayı anlatıp, yorumu okuyuculara bırakıyorum. Ama bu seçimde yoruma bırakmadan direk söylüyorum. AKP Türkiye’yi çok kötü yönetiyor. Adalet, eğitim, tarım, işsizlik, yoksulluk gibi sayamayacağım kadar konuda Türkiye çok geri gitti. Etin kilosu 330 lira olur mu? Soğanın kilosu 30 lira olur mu? Biz nasıl bir ülke olduk? Bu nedenle bu hükümet artık değişmelidir.
Bir iktidar ülkeyi kötü yönetiyorsa ve vadedecek yeni bir şey bulamıyorsa tek yapabileceği şey halkı korkutarak oy istemektir. AKP, tam da bunu yapıyor. Ne diyor? Tamam ben ülkeyi kötü yönetiyorum ama, onlar gelirse başörtünüzü çıkartacaklar, onlar gelirse ülkeyi bölecekler, onlar gelirse seccadeye basacaklar. Ülkemizde bu söylemlerin alıcısı çok olunca din ve milliyetçilik siyasette her zaman kullanılacaktır. Ancak bu sefer fakirlik her şeyin önüne geçti. Seccadeyi Kılıçdaroğlu’nun önüne koyup, sonra da vay bunlar seccadeye basıyorlar diyerek oy almak artık çok zor.
Eskiden AKP daha yaratıcı şeyler buluyordu. Seccade numarası biraz basit kaldı. Bu şekilde AKP ve Erdoğan seçim kazanamaz. Şapkadan tavşan çıkarmak gibi çok büyük bir sihir yapması lazım. AKP’nin en büyük numarası Muharrem İnce oldu. Muharrem İnce oyları bölecek, böylece seçim ilk turda bitmeyecek, Cumhur İttifakı meclis çoğunluğunu ele geçirirse Erdoğan çıkıp şunu diyecek. ‘Ey Ahali! Bakın meclis çoğunluğu bende. Eğer beni cumhurbaşkanı seçmezseniz siyaset kilitlenir, ülke kilitlenir. O yüzden oyunuzu bana verin.’ Bu plan tutar mı? Çok zor. Ama Erdoğan’ın bunu denemekten başka şansı yok ki.
Muharrem İnce bu süreci kaldıramıyor. Gençler Kılıçdaroğlu’na biraz tepkili. O yüzden bir kesim İnce’ye oy vermeyi düşünüyordu. Ancak gençlerle yaptığı söyleşi de gençleri azarlamaya kalkması ona çok puan kaybettirdi. Cumhurbaşkanı seçiminin sonucunu da İnce belirleyecek. Eğer oyu % 3’lerin altına düşerse Kılıçdaroğlu ilk turda kazanacak gibi görünüyor. Ama bunun üzerinde oy alırsa seçim ikinci tura kalabilir. Seçim ikinci tura da kalsa Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı çok yüksek. Erdoğan büyük bir sürpriz hamle yapamazsa seçimi kazanması çok zor. Daha 25 gün var göreceğiz.
Milletvekilliği seçiminde ise AKP ve MHP’nin başını çektiği cumhur ittifakının mecliste çoğunluğu sağlaması imkansız gibi. Toplam oyları % 40’lar civarında. Millet İttifakı 3-4 puan önde görünüyor. Bu durumda Mecliste söz sahibi parti HDP olacaktır. HDP’nin kapatılma riski olduğu için Yeşil Sol Parti adı altında seçime giriyorlar. HDP hangi ittifaka yakın olursa Meclis’te onun dediği olacaktır.
Milletvekili adayları kesinleşince her partide epey hoşnutsuzluk oldu. Adayları parti genel merkezleri belirlediği sürece bu problem hep olacaktır. Adaylar parti üyeleri bazında önseçimle belirlenmelidir. Kırklareli’nde Fahri Özkan’ın CHP’de 2. sıradan aday gösterilmesi çok tartışıldı. “CHP bir milletvekili ancak çıkartır” diyenler oldu. Partide aktif kişiler böyle düşünüyor ama siyasetin çok içinde olmayan, partide görev almayan CHP seçmenleri için durum hiç te böyle değil. Bu seçmen kitlesi oldukça fazla. Partinin her kademesinde görev almış Turabi Kayan aktif bir milletvekili olamadı. Kırklareli’ne çok bir şey katmadı. CHP Kırklareli İl başkanı Alaaddin Güncel ümit vermedi. O nedenle Fahri Özkan oy kaybettirmeyecek, belki de oy arttıracaktır.
Büyük bir sürpriz olmazsa CHP yine 2 milletvekili çıkaracaktır. İyi Parti 1 milletvekili çıkarabilirdi. Ancak ilimizle pek alakası olmayan birinin birinci sıraya konulması bu ihtimali biraz azalttı. Murat Mahir Altan ve Sibel Pişkin birinci sırada olsaydı durum farklı olabilirdi. Yine de ben Kırklareli’nde İyi Parti’ye AKP’den daha fazla şans veriyorum. Bu arada Türkiye İşçi Partisi (TİP) Erkan Baş’la Trakya’da iyi bir oy alabilir. Tek şansızlıkları onlara verilecek oyun AKP’ye yarayacak düşüncesi olması.
Dedik ya. Seçimlere şurada 25 gün kaldı. Biz yazımızı bugünkü duruma göre yazdık. 25 gün siyasette uzun bir zamandır. Bakalım seçime kadar daha ne sürprizler göreceğiz. 21 yıl sabrettik ama 25 gün sabredemiyoruz. Sonucun gönlümüze göre olması dileğiyle.