İnsanoğlu dünyaya imtihan olmak için gönderilmiştir,dünya imtihan yeridir tercihleri ve hayat biçimiyle ya ebediyen saadete kavuşacak; “Her nefis ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı ancak kıyâmet günü tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, gerçekten o kurtuluşa ermiştir. İyi bilin ki, bu dünya hayatı, aldatıcı bir faydadan başka bir şey değildir. (Âl-i İmrân sûresi 185),
Ya da ebediyen hüsrana uğrayacaktır; “İnkâr edenleri dünyada da âhirette de şiddetli bir şekilde cezalandıracağım. Onlar için hiçbir yardımcı olmayacaktır.” (Âl-i İmrân sûresi 56).
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de dünyayı ve dünya hayatını şöyle tarif etmiştir;
“Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka değildir! Âhiret yurdu ise Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?” (En'âm sûresi 32 )
Müslüman olarak kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bize bildirilen emir ve yasakları ve Peygamber Efendimiz’in(Aleyhisselam )yaşantısı olan sünnet-i seniyyesini de kendimize ölçü olarak esas almamız gerekmektedir.İslâm insanın hayatını ilgilendiren ve hayatının her anına hitab eden bir dindir.
İslam dini denilince akla ilk gelen Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sünnet-i seniyyesi kısaca hayatıdır. Alemlerin Rabbi olan Allah emir ve yasaklarını içeren bir kitap ve o kitabı hayatının her safhasında uygulayan bununla birlikte yaşantısıyla örnek olan bir peygamber göndermiştir. Öyleyse iyi bir Müslüman olmanın yolu Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber efendimize (Aleyhisselam) uymaktan geçer. Özellikle yaşayan bir Kur’an olan Peygamberimizin(Aleyhisselam)örnek alınması Allah'ın en çok sevdiği ve emrettiği bir durumdur. Nitekim Kur’anı Kerim de Allah Teala şöyle buyuruyor:
“De ki, eğer Allahı seviyorsanız bana uyun ki Allah ta sizi sevsin." (Âl-i İmran sûresi 188).
Peygamber Efendimiz de(Aleyhisselam ) Ebu Davud hadis kitabında geçen bir hadiste,
“Dikkat edin, yakın da bazı insanlar, bize Kur’an yeter diyeceklerdir. Halbuki bana Kur’an'ın bir misli veya iki misli verilmiştir.”
buyurarak, Peygamberimiz olmadan Kur’an tam anlaşılmayacağını belirtmiştir.
İSLAM ALİMLERİNİN KUR’AN-I KERİM’DEN HÜKÜM ÇIKARMALARI
İslam âlimlerinin Kur’an-ı Kerim’den ve Hadis-i şeriflerden çıkardıkları hükümlere gelince bu konuda açık ve net olarak şu âyeti görüyoruz:
“…Eğer onlar (ihtilafa düştükleri konularda) peygambere ve aralarında dini yönden görüşlerine itimad edilen kimselere sormuş olsaydılar, içlerinden işin içyüzünü araştırıp çıkaranlar, onun ne olduğunu bilirlerdi.”
(Nisa sûresi 83)
Dikkat edilirse Rabbimiz âyette Hz. Peygamber (Aleyhisselam )'den sonra, görüş sahibi ve sahasında uzman kimselere de problemlerimizi iletmemizi ve onlara danışılması isteniyor. İşte Ehl-i Sünnet mezheplerin olması bu âyetin bir açıklamasıdır.
Özetlemek gerekirse, İslam dinini iyi öğrenmek ve hayata tatbik etmenin yolu, Kur’an-ı Kerim, sünnet-i seniyye ve İslam alimlerinin bu iki kaynaktan istifade ederek çıkardıkları hükümlere uymaktır.
Hakk'ı ve doğruyu bulmanın, mutlak hakikate ermenin tek yolu, Kur'an’ı Kerim’e iman etmek ve onun gerekleri ile amel etmek ve onu tebliğ eden ve hayatına tatbik eden Hz.Muhammed (Aleyhisselam) tabi olmak İle mümkündür. Çünkü, Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim, insanlığı hayra ve mutlak hakikate sevk etmek için, bizzat Allah Teâlâ tarafından gönderilmiş mükemmel ve mukaddes bir kitaptır. İnsanın dünya ve ahiret saadetini gösterecek ve dünya hayatında kemalli hale getirecek olan O'dur.
Kur’an-ı Kerim insanı iman ve tevhide(Bir Allah inancına); ubudiyet ve kulluk vazifesini en güzel şekilde yapmaya, kardeşlik ve sevgiye davet eder. Kur’an-ı Kerim İman ve salih amele ait ölçülerin en güzelini ortaya koymuştur. O'nun mükemmel ve muhteşem kurallarının dışında hiçbir hakikat yoktur ve aranılmaz. O'nun güzel görüp tasdik ettiği her şey hakikat; çirkin ve kötü bulup reddettiği her şey ise yalan uydurmadır. O'nun koyduğu kurallar ile tesis edilen İslâmîyet; sonradan uydurulmuş hurafeleri, batıl inanışları, her türlü kötülüğü,rezalet ve fuhşiyatı şiddetle reddeder. Bundan dolayıdır ki, bütün Müslümanlar, itikada, ibadete, ahlâka, helâle, harama, zikre, insani düşünceye ait kutsî hakikatleri, O'nun terazisiyle ve onu en mükemmel haliyle yaşayan ve tüm insanlığa örnek olan alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’in (Aleyhisselam) gösterdiği ölçüler ile tartacaklardır.
Kur'an âyetleri her insanı ikna edecek bir kuvvettedir. Sıradan halk, O'nun beyanının sadeliğine meftûn, bilim adamları da fesahat ve belagatına ve mükemmelliğine hayrandır. “Kalpler O'nun zikriyle tatmin olur.”(Ra’d sûresi 28)ve her seviyedeki fikir erbabı, inanma ihtiyacını O'nunla karşılarlar, O'na uymakla kemâle ererler.
Kur'an, insanları tefekküre teşvik etmiş ve bunun ölçülerini aklın eline vermiştir. İnsanlar ancak O'nun ders verdiği ölçülerle kâinat Kitabı'nı okuyabilmişler ve O'ndaki gizli hakikatlerini keşfedip Hâliklarını, Mabûtlarını bulabilmişlerdir. O, dünya hayatının karanlık ve fırtınalı yollarını aydınlatmak için insanın eline verilen bir ilâhi nurdur,ışıktır. Güneş, dünyayı aydınlattığı gibi, Kur'an da maneviyat âlemini aydınlatmak için nazil olmuştur.
Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır:
“Gerçekten bu Kur'an, insanları en doğru yola götürür.” (İsrâ sûresi 9)
Bir ilimde terakki etmek için, o ilmin kanunlarına uymak bir zaruret olduğu gibi, hak ve hakikati bulmak için de, Kur'ân ve sünnetin düsturlarını rehber kabul etmek son derece gereklidir.
İnsan Cenâb-ı Hakk'ın zâtını, sıfatlarını ancak Kur'an'ın ve sünnetin irşadıyla bilebilir. Nereden gelip, nereye gittiğini, dünyadaki görevinin ne olduğunu, gideceği ahiret âleminin mahiyetini, hakikatini ve o âlemde nelerin makbul, nelerin reddedilmiş olduğunu, ancak bu iki vesile ile anlayabilir. Hangi fiil ve hareketlerin, hangi hâl ve tavırların Cenâb-ı Hakk'ın rızasını, hangilerinin de gazabına sebep olacağını; neyin hak, neyin batıl ve neyin hata ve yanlış, neyin doğru olduğunu yine Allah'ın Kitabı ve O'nun sevgili Peygamberinden (Aleyhisselam) öğrenecektir.
Her Müslüman, kendi inanç ve ibadet dünyasını, sosyal hayatını bu iki hakikatin rehberliğinde gerçekleştirmekle sorumludur.
Nelere, ne şekilde ve nasıl inanmakla iman dairesine gireceğini ve hangi amelleri işleyip nelerden sakınarak İslâm dini dairesinde kalacağını yine bu iki esastan, yâni Kur’an ve sünnetten öğrenecektir.
MÜSLÜMANLARIN HAYAT ÖLÇÜSÜ KUR’AN-I KERİM ve SÜNNET-İ SENİYYEDİR
Madem ki, bütün Müslümanların ölçüsü Kur'an ve Sünnet'tir, o halde bir Müslüman beşerî her fikri, her iddiayı, her inancı, her itikadı Kur'an'a ve O'nun birinci derecede tefsiri olan Hadîs-i şeriflere göre değerlendirecek ve ölçü olarak alacak ve hayatına tatbik edecektir.
Kur'ân-ı Azimüşşân, imanın birinci rüknü olan “Allah'a iman”ı bizlere emrettiği gibi, “melâikelere, semavî kitaplara, peygamberlere, ahirete, kadere (hayır ve şerri O'nun yarattığına) iman” etmeyi de emreder. Bir insan, ancak iman hakikatlerine Kur'an'ın bildirdiklerine ve Peygamber Efendimiz’in (Aleyhisselam) söylediklerine iman etmekle mümin olur.
Kur'ân-ı Kerim, Allah Teâlâ'nın bütün emir ve yasaklarından ibaret olan İslâmîyet’i müminlere talim etmiştir. Bir mümin, bu emir ve yasaklara harfiyen uymakla kâmil bir Müslüman olur.
LİSELERDE SEÇMELİ DERS TERCİHLERİ “16 ŞUBAT 2024” TARİHİNE KADAR DEVAM ETMEKTEDİR
Din, Ahlak ve Değerler Alanındaki "Kur'an-ı Kerim", "Peygamberimizin Hayatı" ve "Temel Dinî Bilgiler" “Kur’an-ı Kerim’in anlam dünyası” dersleri, 16 Şubat 2024 tarihine kadar seçilebiliyor. Değerli velilerimiz ve sevgili öğrencilerimizin dikkatine sunuyoruz.
Liselerde din, ahlak ve değer alanı seçmeli dersler seçim süreci başlamıştır
Kur'an-ı Kerim;dersini seçmek "Allah'ın sözlerini öğrenmek ve anlamak için önemlidir...
Temel Dini Bilgiler;dersini seçmek "Allah'ın sözlerini öğrenmek ve anlamak için önemlidir...
Peygamberimizin Hayatı;dersini seçmek O'nun hayatını öğrenmek ve hayatımıza örnek almak için önemlidir..."
Kur'an-ı Kerim'in Anlam Dünyası;
dersini seçmek "Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinin verdiği mesajları doğru kaynak, yöntem ve tekniklerle anlamak için önemlidir...
DERSİMİ SEÇİYORUM DİNİMİ ÖĞRENİYORUM
-Kur’an-ı Kerim,
-Peygamber Efendimizin Hayatı,
-Temel Dini Bilgiler,
-Kur’an-ı Kerim’in anlam dünyası
derslerinden birini seçip bu alandaki temel bilgiler öğrenilebilir.
Yavrularımızı Kur'ân-Kerim ve sünnet-i seniyye ile beslenen kuvvetli bir iman şuuruyla, devamlı ve iştiyaklı bir ibadet sevgisiyle ve ahlâk bilinciyle yetiştirmek hepimizin vazifesidir. Onların güzel ahlak sahibi iyi birer insan, örnek birer mü'min olması hepimizin en önemli gayesidir.
Bir neslin kaderini bir önceki nesil inşa eder. Sizler, Kur’an-ı Kerim,Temel Dini Bilgiler, Hz. Muhammed'in (Aleyhisselam ) hayatı, Kur'an-ı Kerim’in anlam dünyası , derslerini seçmekle sadece bir ders seçmiş olmuyorsunuz. Aynı zamanda çocuklarımızın ve milletimizin geleceğini de seçmiş oluyorsunuz. Seçmeli derslere bu hassasiyetle bakmanızı rica ediyoruz. Unutmayalım ki geleceğin inşası gençliğin ihyasıyla mümkündür."
“Genç yavrularımızın din, ahlak ve değerler dünyamızdan kopmaması adına bu derslerini tercih etmeleri hususunda onları teşvik etmeliyiz. Ahlaklı bir toplumun yolu ahlaklı bireylerden geçer. Ahlak eğitimi ise Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatından örneklerin etkili ve cazip bir biçimde teşvik edilmesiyle mümkündür. Öğrencilerimizin en temel ibadet olan namazı kılabilmeleri ve örnek insan Peygamberimiz Hz. Muhammed'in(Sallallahu aleyhi ve sellem) hayatını öğrenerek O'nu daha iyi tanımaları ancak küçük yaşlarda alınan eğitimle gerçekleşecektir. Öğrencilerimiz tarafından seçmeli olarak alınan bu dersler, onların İslami konularda daha etkin bir bilgi birikimine sahip olmalarına, dini sadece akademik ve teorik bir ders olarak değil, bizzat hayatın içinde yaşanması gereken bir değer olarak anlamalarına katkı sağlayacaktır, seçmeli derslerin hem okunup hem yaşanması ile gençlerin daha sağlıklı,topluma ve vatanımıza faydalı bireylerin yetişeceğine olan inancımız tamdır
Dinimize ait bazı pratik uygulamalar için gerekli olan bilgi ve becerileri küçük yaşlarda çocuklara kazandırılması gerekmektedir.Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı güvenli bir şekilde geleceğe taşımak için sahip olmaları gereken medeniyet tasavvurunu inşa etmemiz gerekiyor. Bugün okul sıralarında kendilerine sunulan bilgileri tertemiz bir zihin ile özümseyen genç dimağlar sayesinde hayalini kurduğumuz medeniyet tasavvuruna ulaşacağız. Tercihini hangi meslekten yana yaparsa yapsın her bir gencimizin manevi dinamiklere sahip olması gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz .
Sevgili gençler okullarımızda seçmeli ders süreci devam ediyor. Siz de kendi yetenek ve ilginize göre seçiminizi yapacaksınız.Tavsiyemiz; tercihlerinizin arasına “Kur’an-ı Kerim”, “Peygamberimizin Hayatı”, “Temel Dini Bilgiler”ve ”Kur’an-ı Kerim’in anlam dünyası” derslerini almanızdır.
Bu sizin hem dünya hem de ahiret saadetiniz için önemlidir.
Selam ve Dua İle