1970’ li 80’ li yıllarda Eurovision Şarkı yarışmasını evlerimizde ailece izlerdik. Hangi ülke kime ne kadar oy verdi diye merak ederdik. Her ne kadar politik yönü olduğunu ve ülkelerin kimi ne kadar desteklediği konularını tartışsak ta merakla beklerdik. Hatta, 2003 yılında Sertap Erener birinci olduğunda, milletçe çok sevinmiştik neredeyse ulusal bayram ilan etmediğimiz kalmıştı.
Bugün geldiğimiz nokta da her türlü rezaleti yaşıyor olduk. Aydınlı gazetesi güzel bir başlık atarak olayı çözmüş; DONSUZ MEDENİYET. Politika ve sapkınlıkların harmanlandığı bir şarkı yarışması haline gelmiş. Dünya kamuoyunda sanattan çok siyasi sonuçlarıyla da bilinen Eurovision Şarkı yarışması bu yıl en olaylı yarışmalarından birini yaşadı. 25 ülkenin katıldığı yarışma da sapkınlıklar ön plana çıktı. LGBT propagandası geceye damga vurdu.
Daha önceki yıllarda tavuk dansı, sakallı kadın, uyuşturucu temalarına bu yarışmada yenileri de eklendi. Finlandiyalı kadın şarkıcı ten rengi iç çamaşırı ile sahneye çıkarak ve müstehcen hareketleriyle oy toplamak istedi. Birinciliği kazanan İsviçreli Nemo da tüylü bir ceket ve pembe saten etekle sahnedeydi. İrlanda’ yı temsil eden Bambie Thug ise Avrupa Yayın Birliği’ nin yasaklamasına rağmen sahneye “ateşkes” yazısıyla çıktı ve Filistin kefiyesiyle röportaj verdi. Belçika ulusal televizyonu VRT İsrail’ i kınamak amacıyla Eurovision 2024 finalinin yayınını kesti ve ateşkes talep ettiği bir mesaj paylaştı. İsrail temsilcisi Eden Golan ise sahne performansı sırasında izleyiciler tarafından yuhalanarak protesto edildi.
Eurovision Avrupa yarışması olduğu halde İsrail’ in ve Gürcistan’ ın ne işi var bu yarışmalarda? Rusya ile ilgili her şeye sansür uygulayan ve bu ülkeyi her türlü etkinlikten çıkaran Avrupa, Gazze’ de yedi aydır soykırım uygulayan İsrail’ in ayağının altına kırmızı halı sermiş tepkileri görmezden gelmiştir. İsrailli sanatçının yuhalanması haklı bir tepkidir ve o protestocular asıl olarak Avrupa Yayın Birliği’ ne yöneliktir. Birinci seçilen kadın mı erkek mi olduğu belli olmayan İsviçreli şarkıcı ise bu rezilliğe dikilen tüy niteliğindedir.
Dünyanın dört bir yanından tepkiler yağdığını yazılı ve görsel medyadan görebiliyoruz. Amerikalı Angelo Giuliano “İsviçre kazandı ama sonra İsviçre’ nin bu şeytani-yozlaşmış-küreselci etkinliğe katılmasından ve İsviçreli erkek şarkıcının kadın gibi giyinmesinden utanıyorum” diyor. Ukraynalı Olga Bazova, “günümüz Avrupa’ sının yüzü” diyor. Fransız Laurent Obertone da görüşü; “Siyasi ve benzer nitelikteki herhangi bir kelimeyi veya hareketi yasaklayan Eurovision Şarkı yarışması, yıllardır en bayağı konformist mlilitan niyetin, şarkının önüne geçtiği bir LGBT festivali olmuştur”
servetsenyigit@gmail.com