Belediye ağaç budaması yaptı
YA KAZA OLURSA!
Vali Turan’dan hafta sonu ziyaretleri
Bugün sağanak yağışlı
Bu yazı 31 Mayıs 2024, Cuma 10:10:14 tarihinde eklendi. 618 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ORDU TDED'DEN KONYA'YA, SULTAN FÂTİH'TEN YAHYA KEMÂL'E FETİH TERENNÜMLERİ... - Nuri Kahraman

ORDU TDED'DEN KONYA'YA, SULTAN FÂTİH'TEN YAHYA KEMÂL'E FETİH TERENNÜMLERİ...

 

TDED Ordu Şûbesi olarak FETİH AYI olması meyânında Mayıs ayı boyunca, şâirliği de en az devlet ve siyâset adamlığı kadar güçlü olan SULTAN FÂTİH'in AVNÎ Mahlasıyla kaleme aldığı dîvânından gazeller okuduk.

Çarşamba günleri yaptığımız DÎVÂN SOHBETLERİ'nde bu akşam, tam da FETİH GÜNÜ'ne tevâfuku hasebiyle;

İMTİSÂL-İ CÂHİDÛ FİLLÂH OLUPTUR NİYYETÜM

mısrâıyla başlayan şiiri konu ettik. Şiir, herkesin tek tek telâffuza uygun olarak okuması, karşılıklı açıklama, yorum ve fikir teâtisi şekliyle berâber incelenip geniş ve derin anlamlarına nüfûz edilmeye çalışıldı.

FATİH SULTAN MUHAMMED HAN'IN GAZELLERİNDEN EN MEŞHURU olan

mevzûbahis şiirin metni ve kısa karşılığı şöyle:

*

İmtisal-i "CÂHİDÛ Fİ'LLÂH" olubdur niyyetüm

Din-i İslâm'un Mücerred Gayretidür Gayretüm

*

Fazl-ı Hakk u Himmet-i Cünd-i Ricâlullâh İle

Ehl-i Küfrü ser-te-ser kahreylemekdür niyyetüm

*

Enbiyâ vü Evliyâya istinâdum var benüm

Lütf-i Hakk'dandur heman Ümîd-i feth ü nusretüm

*

Nefs ü mal ile n'ola kılsam Cihanda İctihâd

Hamdülillâh var Gazâya Sadhezaran rağbetüm

*

Ey Muhammed Mucizât-ı Ahmed-i Muhtâr İle

Umarum gâlib ola A'dâ-yı dîne devletüm...

 

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ İLE...

"ALLAH'ın, "benim yolumda cihâd edin" emrine uymaktır niyetim

İslam Dîni'nin tâ özü içindir yalnızca Gayretim

*

ALLAH'ın ve O'nun velîleri insan ve melek Ordularının Yardımıyla

Küfür Ehlini Baştan Başa Kahreylemektir Niyetim

*

Peygamberlere ve Velilerin duâlarının bereketine, mânevî yardımlarına inanıp dayanmışlığım var benim

ALLAH'ın Lütfundandır Fetih Ümidim ve Kuvvetim

*

Benliğimi ve Malımı Dünyada Feda Etsem Ne Olur ?

ALLAH'a Hamd Olsun, ALLAH Yolunda Savaşmaya Yüzbinlerce var Rağbetim

*

Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar'ın, Hz. Peygâmberin İstanbul'un fethini müjdeleyen Mucizeleriyle

Umarım Galip Olur Din Düşmanlarına Devletim...

SULTAN FÂTİH'TEN YAHYA KEMÂL'E

Derste aklımıza gelmedi ama sonradan Yahya Kemâl'in şu çok muhtevâlı, derin, ötedenberi çok sevdiğim ve mehter marşı olarak terennüm ettiğim meşhur şiirine muttâlî oldum. İnşâllâh onu da önümüzdeki hafta katılımcılarımızla paylaşmak nasîb ü müyesser olur.

DÜŞSÜN ÇELENGİ RÛMUN, EĞİLSÜN SER-İ FRENK

Evet işte, biz de bu vesîle ile, şiirimizin son osmanlısı diyebileceğimiz Yahya Kemâl BEYATLI'nın bugün de çok muhtaç olduğumuz maddî, mânevî fetihler rûhunu çok güzel ifâde eden, oylumlu, âhenkli, derin,, mehter marşı formunda bestesi de bulunan; Fâtih'in şiirinin de mütemmimi niteliğindeki meşhur şiirini kısa açıklamasıyla berâber YÜZAKI DERGİSİ sitesinden teberrüken buraya alıyoruz:

İSTANBUL’U FETHEDEN YENİÇERİYE GAZEL

Vur pençe-i Alî’deki şemşîr aşkına

Gülbang-ı âsmânı tutan pîr aşkına

“Hazret-i Ali’nin pençesindeki / kudretli elindeki kılıcın aşkına vur! Duâları felekleri tutan, gökyüzünü inleten pîr aşkına vur!”

*

Ey leşker-i Müfettihu’l-Ebvâb vur bugün

Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına

“Ey, Müfettihu’l-Ebvâb, kapılar açan Allâh’ın askeri, vur bugün; Feth-i Mübîn’in gerçekleşeceğine teminat veren, o Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in müjdesi aşkına…”

*

Vur deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilâl içün

Gelmiş bu şehsüvâr-i cihangîr aşkına

“Cihanı fetheden şahsuvârın, Fatih Sultan Mehmed’in aşkına, küfür kilisesinin üstüne, hilâli, hilâlin nakşolunduğu bayrağı dikmek için vur!”

*

Düşsün çelengi Rûm’un, eğilsün ser-i Frenk

Vur Türk’ü gönderen yed-i takdîr aşkına

“Rûm’un/Bizans’ın başındaki çelenk düşsün, Frenk’in başı eğilsin! Türk’ü gönderen ilâhî kaderin aşkına vur!”

*

Son savletinle vur ki açılsın bu sûrlar

Fecr-i hücûm içindeki tekbîr aşkına

“Son gücünle vur ki açılsın bu surlar… Hücum sabahı getirilen tekbîr aşkına!..”

(Vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün)

MARŞI DİNLEMENİZİ TAVSİYE EDERİM

Bu şiirin marşını telefondan bulup dinlemenizi tavsiye ederim. Tüm kelimelerini anlamayabilseniz de, çağdaşlık adına anlamadığı dilden müzik parçalarını dinleyip kendinden geçenleri, böylelikle savrulup yâdellere kanat açanların kararlılığını düşünün. Eğer marşı bulamaz da ilke de dinleyeyim mâdem derseniz bizim de okumamız fenâ değildir der, yardımcı olacağımı belirtirim.

BİZE NE OLDU; PARDON,  ANA YÂNİ?

Biraz şakamsı ve özel gibi oldu ama, kabul etmek gerekir ki, resmiyetten ve şekilden vaz geçip birbirimize karşı gönülden sözlere, bizden kelimelere, samîmî tavırlara ihtiyacımız var olduğu bir gerçek dostlar. Bize n'oldu dostlar? Veyâ belki de bana n'oldu?

ŞÛLE YÜKSEL'DEN FETİH RÛHU'NA*

Şimdi burada, tâ bizim 70'li İmam-Hatip yıllarında okuduğumuz; Şûle Yüksel ŞENLER'e âit BİZE NE OLDU? diye bir kitap vardı. Hey gidi günler. O kitaplar bize ne ümitler aşılıyorlardı. Elden ele dolaşıyorlardı o kitaplar. Şimdi hâlâ yine; BİZE NE OLDU? diyerek başa mı dönüyoruz? Yine bir heyecan dalgası gerekli olmalı. FETİH RÛHU tekrar canlanması diyerek, mevzûyu değil de bu paragrafı, meseleyi dağıtmamak adına kapatalım inşâllâh. Aksi takdirde bu da apayrı genil bir konu zîrâ.

KIZIMIN TEBRÎKİ, KADRİN TAKDÎRİ

Gelgelelim, dernek etkinliğimizi sosyâl medyada haber olarak paylaşmıştık. Büyük kızım aradı. Bu paylaşımı siteden ona göndermişim. Aslında Facebook kullanmadığını biliyordum. Sorunca, "bir şekilde ulaştım" dedi.

NE GÜZEL ŞEY BİR YAPMIŞSIN BABACIĞIM

"Babacığım ne güzel yapmışsın. Allâh CC râzı olsun. Ne güzel şeyler okumuşsun. Ne kadar gerekli bir şey bu. Kimse önemsemiyor. Çocuğun okuluna telefon açacaktım bu gün çocuklara fethi hatırlatın, birkaç kelâm edin diye;

ÇOK ÜZÜCÜ BİRŞEY DEĞİL Mİ?

sonra onlar herhâlde yapar, şimdi bizimki biraz ukalâlık demeyelim de bilgiçlik ya da müdahale gibi olur dedim. Fakat maalesef bir kelimeyle de olsa zikri geçmemiş. Çok üzücü birşey değil mi? Seni tebrik ediyorum babacığım."dedi.

BİZ SIRADAN SANIYORDUK

Hâlbuki biz sıradan birşey yaptık. Hattâ, çylesine yaptık belki. Ama sıradan değil, hiç te öyle değil işte. Kızım haklı. Birçok insan, bizler, bizim bildiğimizi herkes biliyor diye düşünüp değerlerimizi dillendirmekten geri duruyoruz.

VELEV Kİ, BİLİNSE BİLE!

Velev ki, bilinse bile güzel olan şeyleri tekrarlamak, hatırlatmak Kur'ân-ı Kerîm'in de bir emridir. Hattâ derste de dillendirdik bâzı şiir gibi şeylerin ezbere bilinmesi gerektiği meyânında:

ET'TEKRÂRU AHSEN; VELEV KÂNE YÜZSEKSEN!

"Yüzseksene de ulaşsa güzel şeyleri tekrar güzeldir" anlamında tekerleme hüviyeti kazanan bu meşhur anonim ifâdeden sonra diyoruz ki;

GÜZEL GAYRET, GÜZEL ÂKIBET

Güzel olan şeyleri yaşatmak adına gayret sevdasıyla bir hayât sürmeyi ve sonsuz âlemde de güzelliklere ermeyi, tüm sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşup Firdevs cennetlerine girmeyi,

GAZZE, DOĞUTÜRKİSTAN; TÜM MAZLUMLAR

başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere tüm mazlumlarla berâber Ümmet-i Muhammed'in kurtuluşu ve de mazlumlardan yana tavır gösteren vicdanlı insanlığın hidâyetini keremen lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor,

NİCE FÂTİHLER, NİCE FETİHLER İNŞÂLLÂH

maddî-mânevî nice fetihlere ermek, zaferler yaşamak, bunların çok yakında tahakkuk etmesi, hepimizin de insanlığa nefes aldıracak bu güzellikleri dünyâ gözüyle görmesi ümîdiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

Yazdır Paylaş
Diğer Nuri Kahraman Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek