11 EYLÜL VE 12 EYLÜL - Servet Şenyiğit

 Tarihe baktığımızda 11 Eylül ‘lerde önemli olayların yaşandığını görürüz.  1931 yılının 11 Eylül’ ünde, Libya’ da İtalyan işgaline karşı  direnen Ömer Muhtar’ın katledilişini görürüz.  1973 yılında, Şili’ de devlet başkanı Salvador Allende, ABD güdümündeki darbeciler tarafından katledildi. 11  Eylül  2001 tarihine geldiğimizde de ABD’ nin New York kentindeki İkiz Kuleler de denilen Dünya Ticaret Merkezine yapılan saldırı. Yazdıklarımın üçü de ölüm üzerine,   11 Eylül tarihinde ki tek olumlu gelişme, 11 Eylül 1965 Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın doğum günü olması.                 

          11 Eylül 2001 saldırısı , dünya siyasetini allak bullak eden savaşlara ve işgallere neden olan, hafızalarımızdan silinmeyen  bir saldırı.  Dört yolcu uçağı ile yapılan ve toplamda 2996 kişinin öldüğü saldırı ile ilgili kafalardaki onlarca sorunun yanıtları süreç içinde bulunamazken ABD Usame Bin Ladin’in lideri olduğu El Kaide örgütünü sorumlu tuttu.  İtalya eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga ne diyor? “11 Eylül saldırıları CIA ve MOSSAD tarafından  İslam dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak ve Afganistan’a müdahaleye tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirildi” diyor. Gerçekte de ABD bu saldırıyı gerekçe göstererek Afganistan’ a da Irak’ a da girdi.  Sonuç ;girdiği ülkelerdeki insanları öldürerek  emperyalist istemleri doğrultusunda sömürü düzenini  sürdürmek.  Emperyalizm amacına ulaşmak için kendi halkının bile öldürülmelerini senaryolar katar.

          12 Eylül 1980’ de Türkiye için  hafızalara kazınan bir tarih oldu . Türk Silahlı Kuvvetleri , emir komuta zinciri içinde, ABD’nin onayıyla, yaşanan terör olaylarını gerekçe göstererek ve 24 Ocak kararlarını güvenceye alarak Türkiye’nin yönetimine el koydu. 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı. TBMM ve siyasi partiler kapatıldı. Siyasi Parti liderleri gözetim altına alındılar. 12 Eylül öncesi her gün onlarca genç sağcı solcu diye öldürülürken, K.Maraş’ta ve Çorum ‘da kitle katliamları  yapılırken 12 Eylül günü hepsi bitiverdi. Her şey Milli Güvenlik Konseyi adındaki beş kişilik komutanlar kurulunun emirlerine bağlıydı. Tüm yurtta sıkıyönetim ilan edildi.  Sonrasında ise, 50 kişi (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1 Asala militanı) idam edildi. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.  Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa 1982 referandumunda %92 evet oyuyla kabul edildi ve Kenan Evren Cumhurbaşkanı seçildi. Milli Güvenlik Konseyi  üyelerinin ömür boyu yargılanamayacakları hükme bağlandı. 

           11 Eylül’de de, 12 Eylül’de de görülüyor ki her şey sömürü düzeninin sürdürülmesi üzerine kurulmuş. Egemen güçler için kendi çıkarları insanların ölümlerinden veya öldürülmelerinden daha önemli.

servetsenyigit@gmail.com