1/25.000 Kırklareli Çevre Düzeni Planı durdurduCHP Lüleburgaz İlçe Genel Meclis Üyesi Gürcan Kırım yaptığı açıklamada; “Edirne İdare mahkemesinde açtığımız Kırklareli 1/25 000 ölçekli ÇDP uygulanmasının iptali davasında talebimiz doğrultusunda Yürütmenin Durdurulması kararı verildi. Mahkeme tarafından daha önce de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mahkeme kararlarını yerine getirmemesi nedeniyle Edirne 1/25 000 ölçekli ÇDP iptaline karar verilmişti. “ dedi.
Gürcan Kırım, kararla ilgili olarak tüm dökümanları da bizlerle paylaştı.
İşte 1/25 binli Kırklareli Çevre Düzeni Planı’nın durumu;
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYENLER (DAVACILAR) : 1- SİBEL ÇİNAR
2- APTULLAH MUTLUER
3- GÜRCAN KIRIM
VEKİLİ : AV. COŞKUN MOLLA
Hükümet Cad. Kule Sok.Uğur Apt. No.1/1 - EDİRNE
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1-ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI-ANKARA
VEKİLİ :1.HUKUK MÜŞAVİRİ DOÇ.DR.BAYRAM KESKİN (Aynı Adreste)
2- KIRKLARELİ VALİLİĞİ - KIRKLARELİ
İSTEMİN ÖZETİ : Davacılar tarafından, 1/100000 ölçekli plana karşı Danıştay nezdinde açılan davada verilen iptal kararlarının 1/25000 ölçekli Kırklareli Çevre Düzeni Planında da uygulanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Kırklareli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 26.3.2015 tarih ve 1295 sayılı işlemi ile dayanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 18.3.2015 tarih ve 4626 sayılı işleminin, Danıştayda açılan davada iptal kararı verildiği, 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında da iptal kararlarının uygulanması gerektiği ileri sürülerek iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ : Usul bakımından, ehliyet, süre ve kesin ve yürütülebilir işlem bakımından reddi, esasta ise işlemlerin halen devam ettiği, çevre düzeni planlarının planlama sürecinin uzun süre aldığı, 1/10000 ölçekli planın bazı maddelerinin iptal edilmiş olması 1/25000 ölçekli planın da buna göre iptalini gerektirmediği ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
KIRKLARELİ VALİLİĞİ SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Edirne İdare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Davalı idarenin usul itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi:
Dava, davacılar tarafından,1/100000 ölçekli plana karşı Danıştay nezdinde açılan davada verilen iptal kararlarının 1/25000 ölçekli Kırklareli Çevre Düzeni Planında da uygulanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Kırklareli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 26.3.2015 tarih ve 1295 sayılı işlemi ile dayanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 18.3.2015 tarih ve 4626 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 27. maddesinde de; "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler." hükmü yer almaktadır.
1982 Anayasası'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu, 138. maddesinde ise, Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde de, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.
İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü, yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus planı ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçim ve zamanda mevzuatta öngörülen yöntemlerle değiştirilebilir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Planlama kademeleri" başlıklı 5. maddesinde, Çevre düzeni planının; Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan olduğu, 6.maddesinde, Planların, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; "Bölge Planları" ve "İmar Planları olarak hazırlanacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda belirlenen esaslar çerçevesinde üst ölçekli planların hazırlanması halinde alt ölçekteki planların söz konusu planlara aykırı hükümler taşıyamayacağı, diğer bir anlatımla taşınmazlarla ilgili bölgede 1/25000 , 1/50000 veya 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı bulunması halinde; alt ölçekli planların imar hukuku ve planlama ilkeleri uyarınca ve plan hiyerarşisi gereği üst ölçekli çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanması gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 24.08.2009 günü onaylanan 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı, plan karar ve notları ile bu planda 01.07.2010 günlü, 863 sayılı onayla yapılan değişikliklerin iptali istemiyle Danıştay 6.Dairesi'nin E:2010/1281 esasına kayden dava açıldığı, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 25.12.2013 tarih ve K:2013/9178 sayılı kararı ile 24.08.2009 günü onaylanan 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı, plan karar ve notları ile bu planda 01.07.2010 günlü, 863 sayılı onayla yapılan değişikliklerin, Bilirkişi Raporunun "Plan Politikaları" kapsamında saptanan yedi madde (3.1, 3.2, 3.3, 3.4, 3.5, 3.6, 3.7 sayılı maddeler), "Arazi Kullanım Kararları" kapsamında saptanan sekiz madde (3.8, 3.9, 3.10, 3.11, 3.12, 3.13, 3.14, 3.15 sayılı maddeler), "Plan Hükümleri" kapsamında saptanan dokuz madde (3.16, 3.17, 3.18, 3.19, 3.20, 3.21, 3.22, 3.23, 3.24 sayılı maddeler),ve "Yargı Kararları" kapsamında saptanan iki madde (4.1 ve 4.2 sayılı maddeler) olmak üzere toplam yirmialtı madde yönünden iptaline karar verildiği,davacı tarafından bu kez bu iptal kararının 1/25000 ölçekli Kırklareli İl Çevre Düzeni Planı'nda da uygulanması amacıyla davalı idareye başvuru yapıldığı, anılan başvurunun davalı Bakanlık görüşü doğrultusunda reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, davalı idarelerce davacının başvurusu üzerine; 1/100000 Ölçekli planın iptal kararı üzerine işlem tesis edilmemesi, mevcut uygulamaların devam ettirilmesi ve mahkeme kararları üzerine yapılan çalışmaların devam ettiği yönünde gerekçe ile dava konusu işlem tesis edilmiştir. Mahkememizin 20.5.2015 tarihli ara kararı ile; "Danıştay Altıncı Dairesi'nin 1/100000 ölçekli çevre düzeni planının ve notlarının bazı maddelerinin iptalinden sonra idarelerinizce söz konusu Danıştay Kararının 1/25000 ölçekli Kırklareli Çevre Düzeni Planını ilgilendiren hususları ile ilgili ne gibi çalışmaların yapıldığı hususunun sorulduğu, verilen cevap dilekçesinde davalı idarelerce sonuçlandırılmış herhangi bir çalışmanın bulunmadığı ancak çalışmaların halen devam ettiği yönüde bilgi verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda, yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda belirlenen esaslar çerçevesinde üst ölçekli planların hazırlanması halinde alt ölçekteki planların söz konusu planlara aykırı hükümler taşıyamayacağı, diğer bir anlatımla taşınmazla ilgili bölgede 1/25000, 1/50000 veya 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı bulunması halinde alt ölçekli çevre düzeni planlarının imar hukuku ve planlama ilkeleri uyarınca ve plan hiyerarşisi gereği üst ölçekli çevre düzeni planlarına uygun olması gerektiği açıktır.
Bu durumda, Anayasada yerini bulan hukuk devleti ilkesi ve 2577 sayılı Kanun'un 28.maddesi uyarınca mahkeme kararlarının uygulanmasının bir zorunluluk olduğu, üst ölçekli planların iptal edilmesi durumunda alt ölçekli planlarında buna uygulanmasının plan hiyerarşisi gereği bir zorunluluk olduğu, Danıştayca iptal edilen 1/100000 ölçekli plan ve plan notlarının, iptal kararı üzerine yeniden planlanmasının bir zorunluluk olduğu ve 1/100000 ölçekli plan ve notlarında yapılan değişiklikten sonra da 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nın da buna uygun olarak değiştirilmesi gerektiği, bu planlama çalışmasının zaman alabileceği, ancak söz konusu planların iptalinden sonra aradan 1 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala herhangi bir somut çalışmanın yapılmaması, ayrıca dava konusu işlemde 1/25000 ölçekli çevre düzeni planına dayalı olarak verilen uygulamaların devamının sağlanmasının belirtilmesi karşısında dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan, hukuka aykırılığı ortaya konulmuş olan dava konusu işlemin uygulanması durumunda 1/25000 ölçekli Kırklareli İl Çevre Düzeni Planına göre verilmiş imar uygulamalarının devam edeceği ve sonrasında ortaya çıkacak olan yıkım gibi işlemler nedeniyle telafisi güç ve imkansız zararlar ortaya çıkacağı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanun'un 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Edirne Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere 08/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Haber Merkezi
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Kasım 2024, 19:39 tarihinde yazdırılmıştır. |