Tayfun Erel’den gündem değerlendirmesi

 Lüleburgaz’da Turabi Kayan’ın ardından ikinci, Kırklareli genelinde de Tuna Soykan’ın ardından dördüncü olan Tayfun Erel, Kırklareli genelinde taraflı tarafsız herkesin desteğini kazanmıştı. Liste sıralamasında ilk üçe giremeyen Tayfun Erel, 1 Kasım Seçimleri’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ön seçimle gelenler aynen atanacak” açıklamasına rağmen bir kez daha partisine destek vermek, genel merkezi alternatifsiz bırakmamak için aday adaylığı başvurusunu yaptı. Önümüzdeki yıllarda şüphesiz Kırklareli siyasi hayatına damga vuracak isimler arasında yer alan Tayfun Erel’e ülke ve yerel siyaseti konuştuk.

1 Kasım Genel seçimlerinde ülke genelinde de CHP’nin oylarının artacağını, Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olacağını, Kırklareli’de 3 milletvekili çıkaracağını ve herkesin mutlaka ama mutlaka sandığa gidip oyunu kullanması gerektiğini söyledi. İşte Tayfun Erel ile yaptığımız söyleşi;

1-Milletvekili adayı olmak nereden aklınıza geldi? Aktif siyasete girmek için biraz geç kalmadınız mı?

- Ben Lüleburgaz’da 32 senedir ticaret yapıyorum, yaklaşık 27 yıldır da Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında siyaset yapıyorum. Siyaseti hiçbir zaman bir yerlere gelmek için yapmadım. Menfaat beklemeksizin CHP’nin askeri olarak çalıştım. Bu zaman içinde bir yerlere gelmek için çok fırsatım oldu. Her zaman siyasetin mutfağında oldum, vitrine çıkmadım. Gençlerimize, kadın kollarımıza çalışmalarında destek olmaya çalıştım. Son dönemde birçok partili dostumun, “Biliyoruz ki yıllarca bu partide hizmetin var, artık vitrine çıkma zamanın geldi, çalışmalarını sadece yerelde değil, milletvekili olarak ülke genelinde de sürdürmeni istiyoruz." demesiyle aday adayı oldum. 7 Haziranda yapılan genel seçimler için, parti genel merkezimizin almış olduğu karar doğrultusunda, demokratik bir yarış olduğuna inandığım, her zaman her ortamda savunduğum ön seçime girdim, 4. oldum. Küsmedim, istifa etmedim, başka partilere oy toplamadım. Particiliğin, siyasetin milletten oy toplamak adına göstermelik ve dönemsel çalışmalar, hesaplar yapmak olmadığını düşünüyorum. Milleti temsil etme sorumluluğu ve vaatler, somut ve kalıcı adımlar yerine, insanların gözünü boyamak ve günü kurtarmak gayesiyle samimiyetsiz ilgiye dönüştüğünde etikliği tartışılabilecek ve uzun vadede hem karaktere hem de adaya güvende zarar verici bir durum haline gelebilir. Cumhuriyet Halk Partisine nasıl daha fazla oy kazandırırım düşüncesiyle ön seçimde listeye giren adaylarımızla birlikte çalışmalarıma devam ettim. 1 Kasım’da yapılacak olan genel seçimler için de aday adayı oldum. Listede olmasam da çalışmalarıma yine aynı düşünceyle devam edeceğim. Örgütüm için, partim için, ülkem için karşılık gözetmeden, koşulsuz, yürekten çalışmaya baş koydum. Yolumun doğruluğundan da hiç şüphem yok.

2-Trakya genelinde sanat ve spora destek vermeniz milletvekili aday adayı olmayı düşündüğünüz için mi oldu, yoksa karşılıksız bir sevgi mi?

- Menfaat beklemeden yardım etmek benim yaşam felsefemdir. Ben aday adayı değilken de elimden geldiğince, gücüm yettiğince sanata ve spora desteğim olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Ayrıca sanat ve sporu çok önemsiyorum. Ülke kültürü için de çok önemli olduğunu düşünüyorum.

3-Şu tarihe kadar aday olurum daha sonra da dışarıdan destek olurum diyeceğiniz bir yaş var mı?

- Az öncede söylediğim gibi ben yıllarca partimizin dinamiği olan gençlerimizle çalıştım. Gençlerimizin yolunu açmak gerekir. Ülkenin geleceği onların elinde. Meclis çoğunluğunun genç kardeşlerimizin elinde olması gerekir diye düşünüyorum. Bence siyaset, zamana ayak uydurabildiğince efektif ve ileriye götürücü olur. Yıllar geçtikçe, toplumun algıları ve konjonktür değiştikçe, siyasetçinin jargonu, siyasetin dili ve metodu da değişmeli. Siyasetçi de zamana ayak uyduramadığını anladığında 'yeter' diyebilmeli.

4- Türkiye’nin en büyük sorunu nedir, Kırklareli’nin en büyük sorunu nedir?

- Sorun değil sorunlar demek daha doğru olur. Ama öncelikli olarak vatandaşlarımızın, yani çiftçinin, emeklinin, işçinin, esnafın, memurun geçim sıkıntıları, hayat pahalılığı, gençlerimizin işsizlik sorunu, çevre kirliliği geliyor. Ülkemizin en büyük sorunlarından bir tanesi de son zamanlarda yaşanılan terör olayları. Son günlerde terör nedeniyle, mekânları cennet olsun, yüzlerce şehit verdik. Yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Son olsun, artık şehit haberi duymak istemiyoruz. Aslında ülkede o kadar çok şey kötü gidiyor ki, düzeltilmesi, onarılması gereken o kadar çok şey var ki. Siyaset yapacağım diyen herkes, şahsi menfaatlerinden ve egosundan sıyrılıp, vatan için, millet için neler yapabileceğine kafa yormalı, onlar için çözüm üretmeli diye düşünüyorum.

5- Eğer ilerideki zamanlarda milletvekili olursanız Lüleburgaz için ve Kırklareli için yapmak istediğiniz ilk proje veya etkinlik ne olurdu?

- Bu çok genel kapsamlı bir soru aslında. Biraz önce de belirttiğim gibi yapacak o kadar çok şey var ki. Ama önceliğinin değişmeyeceğinden emin olduğum bir iki şeyi paylaşayım. Milletvekili olup milletimi temsil etme onuruna erişirsem, milletvekillerinin milletini temsil etme fırsatının ve onurunun mimarı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş medeniyetler seviyesi hedefinin işaret ettiği her türlü aydınlığı ilçeme ve ilime taşımak, Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin doğru anlaşılması için eğitim konusunda çalışmalar yapmak isterim. Bu ülke öyle şanslı bir ülke ki Atatürk gibi bir önder, bir ışık sahibi. Ve bu ülke o kadar şanssız bir ülke ki bizleri sokmak istedikleri karanlıkta bu ışığın zayıflayacağını düşünen birileri var. Ata'mın ışığının bizleri terk edeceğini aklına getirenler de şaşıyorum. Son sözlerim olarak bir kez daha ifade etmek isterim, Şartlar ne olursa olsun 1 Kasımda hepimiz sandığa gidelim, oyumuzu kullanalım diyorum. Kırklarelili hemşerilerime saygılarımı sunuyorum. Seçimler milletimize şimdiden hayırlı olsun diyorum.