Tercihlere dikkat! Haberi hurfikir.com.tr Güncel bilgi ve dökümanlar, haber, resim galerisi, bilgi bankası sosyal portal

KENDİMİ TANIYOR MUYUM?

Adayların seçici olması gerektiğini vurgulayan Özdilek, “Yapılan anketler ve araştırmalar göstermiştir ki: Yükseköğretim programlarına yerleşen adayların önemli bir kısmı yerleştiği bölüm ve üniversiteden memnun olmamaktadır. Bu durum adayların daha seçici olmasını gerektirmektedir. Bu hususta, Okumak istediğim bölüm benim kişisel ve bilişsel özelliklerime uygun mu? Okumak istediğim bölüm hangi üniversitelerde ne tür donanımlara sahip(bölümün alt yapısı, akademik kadrosu, üniversitenin uluslararası geçerliliği, sertifikaları, öğrencilerine sağladığı akademik imkanlar vs…), Okurken göreceğim dersler neler? Bu dersler hoşlanabileceğim ve başarabileceğim nitelikte mi? Bu bölümü bitirdiğimde ne derece iş imkanı var. Seçmek istediğim bölüm İngilizce eğitim veriyor.(bir yıl hazırlığı olmasına rağmen benim yeterliliğim ve yapabilirliğim ne düzeyde) gibi konulara dikkat etmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TERCİHLER GENİŞ YELPAZEDE TUTULMALIDIR:

Bu yıl tabiî ki kontenjanlarda ciddi artışlar söz konusu ama bu artışların tüm bölümler için geçerli olmayacağı bilinmesi gerektiğini vurgulayan Özdilek, “Bazı bölümlerin başarı sıralamalarında ise yükselme göze çarpmaktadır(genel olarak bilgisayar müh,coğrafya,gastronomi gibi bölümlerde)” dedi. ön yargılardan arınılmasını gerektiğini ifade eden Özdilek, “ Bu bölümü çok istiyorum” fakat çok uzakta bu illerde okunur mu? Çatışmasında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan kaçınılmalı, konuyla ilgili bilgisinden şüphe edilen kişilerin yorumlarına çok da itibar edilmemelidir. Ciddi bir araştırma ile bu tür sıkıntılar giderilebilir” diye konuştu.

TERCİHLERDE AİLELERİN ROLÜ:

Tercihlerde ailelerin rolüne de dikkat çeken Özdilek, “Üniversite tercihleri adaylar için olduğu kadar aileleri için de son derece önemli bir süreç. Zira çocuklarıyla aynı fikirde olmayan ebeveynler için bu aşama adeta bir sınav niteliği taşıyacak. Çocuklarımızın kendi isteklerine saygı duyalım belki de kendimizin zamanında okumak isteyip de okuyamadığı bölümler konusunda ısrarcı olmayalım. Unutulmamalıdır ki bizim düşündüğümüz günümüzün en geçerli meslekleri, çocuğumuzun yapısına istek ve arzusuna uymadığı için tüm geçerliliğini yitirecektir. Bölüm her ne olursa olsun severek tercih edilen severek okunan bölümlerde öğrencilerimizin başarılı olma imkanı çok daha yüksektir” dedi.

TERCİH LİSTESİ

Tercihlerin genellikle gerçekçi tercihlerden oluşması gerektiğini ifade eden Özdilek, “İlk birkaç tercih puanı ve başarı sıralaması daha yüksek bölümlerden oluşabilir ancak; gerçekçi tercihlerin fazla olmasına özen gösterin. Kazanılsa dahi kayıt yaptırmayı düşünmediğiniz programlar kesinlikle tercih listesinde yer almamalıdır. Tercih sıralamalarında başarı ve puan sıralamalarından ziyade istek sırası ön planda tutulabilir ancak; bu durum farkın çok açıldığı tercihler için çok da geçerli olmaz. Nasıl tercih yapılmaz konusuna baktığımızda, sadece puana bakılarak tercih yapılmaz. Sadece sıralamaya bakılarak tercih yapılmaz. Sadece arkadaş için tercih yapılmaz. Sadece mesleğin saygınlığından dolayı tercih yapılmaz. Sadece bölüm adı için tercih yapılmaz. Sadece şehir için tercih yapılmaz. Sadece yabancı dille eğitim yaptığı için tercih yapılmaz. Sadece açıkta kalmamak için tercih yapılmaz” diye konuştu.

Özdilek son olarak, “Önceki yıllarda Açıköğretim Fakültesi’nin (AÖF) bir çok bölümüne kayıt yaptırabilmek için barajı geçmek yeterliydi ve kayıt yaptıran öğrenciler bir sonraki yıl üniversite sınavına girdiğinde başarı puanlarında kesinti gerçekleşmiyordu. Bu yıl ise AÖF birçok bölümü kontenjanlı oldu ve bu bölüme yerleşecek öğrenciler bir sonraki yıl sınava girdiklerinde puanlarında kesinti meydana gelecektir” dedi. Ömer MUTLU