"Her şerde bir hayır" var mıdır?

24 Haziran 2016 günü, saat 17.00’de Edirne İli Keşan İlçesi'ne bağlı Sazlıdere Köyü sınırlarında anız yangını sebebiyle başlayıp Gökçetepe sınırlarına kadar ulaşan ve ortalama 400 dönümlük alanda etkili olan üzücü yangının ardından bölgeyi görme şansım oldu.

24 Haziran 2016 günü, saat 17.00’de Edirne İli Keşan İlçesi'ne bağlı Sazlıdere Köyü sınırlarında anız yangını sebebiyle başlayıp Gökçetepe sınırlarına kadar ulaşan ve ortalama 400 dönümlük alanda etkili olan üzücü yangının ardından bölgeyi görme şansım oldu.

"Her şerde bir hayır" vardır diyerek söz konusu kaybın doğru türlerle ağaçlandırılmak suretiyle giderilmesi için, basından aldığım bilgiler doğrultusunda, Orman Bölge Müdürlüğü ve diğer yetkililerin çözümle ilgili olarak çalışmalarını sürdürdüğünü düşüyorum, düşünmek istiyorum.

Konunun benim açımdan farklı bir boyutu da söz konusu:

20 Ekim 2000 günü, Kırklareli’den, Lüleburgaz’dan, Babaeski’den ve diğer birçok bölgeden gönüllü dostlarımızla birlikte, otobüslerle dönemin orman bakanının da katıldığı bir program gereği bugün yanan bölgenin hemen bitişiği olan bölgede fidan dikmiştik.

Son yaşanan yangında güzelliklerin bir anda yanarak yok olması gerçekten içimi ezdi, geçti. Bundan 16 yıl önce yanan bölgenin ağaçlandırmasını nasıl yaptıysak bu defa, şimdiki orman bakanı Veysel Eroğlu’nun da katılımıyla, bu çalışmanın yoğun bir şekilde yapılması ve yangının çıkma sebebi ne olursa olsun bu konuda sorumlularının bulunup cezalandırılmasını istiyoruz.

Öte yandan, yukarıda ifade edilen çalışmalar, hem Saroz'un doğal bütünlüğünün korunmasına hem de "bal ormanı" oluşturularak bölge insanına katma değer sağlanmasına vesile olabilir (Bu arada bölge dışından gelen arıcıların ormanlık alana zarar verdiğine dair söylentiler duyuyorum).

Saroz-Koru Dağları hattı, Trakya'nın geleceği için çok önemlidir. Son yangına gelene kadar, son yıllarda, Saroz Körfezi’ndeki korumacılık çalışmalarının olumlu sonuçlar yarattığını gözlemliyorum. Bölgenin doğallığını koruduğumuzda ve devlet - millet el ele hareket ettiğimizde sonucun olumlu olacağını düşünüyorum. Saroz Körfezi’ndeki balıkçılığın geçmişe göre daha olumlu olduğu düşünülüyor. Yeterli mi? Değil tabii ki!

Doğal korumayı başarmak zorundayız. Bu bilincin yaygınlaşması dileğiyle... Aksi takdirde çocuklarımıza geleceğe yönelik söyleyecek hiçbir sözümüz kalmayacak.

 

GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ!

 

Hakan Dedeoğlu - Lüleburgaz

 

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 24 Ekim 2024, 15:11 tarihinde yazdırılmıştır.