DİSK Genel İş Sendikası basın açıklaması düzenledi

18 Ekim Salı günü saat 10.00’da düzenlenen kahvaltıya, DİSK Trakya Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Trakya Şube Başkanı Salim Şen, TümBel Sen İşyeri Temsilcisi Senay Ünlü, DİSK Genel-İş Lüleburgaz Belediyesi İşyeri Temsilcisi Meral Köprülü, DİSK Genel-İş Lüleburgaz Belediyesi İşyeri Baş Temsilcisi Rabia Çiğdem Özyürek, DİSK Genel-İş Trakya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Necmi Arda, Disk genel iş Trakya şube sekreteri Kenan Akkan, DİSK Genel-İş Trakya Şube Saymanı Caner Makasçı, Disk Emekli-Sen Lüleburgaz Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Koser, Disk Gıda-İş Trakya Bölge Temsilcisi Cengiz Atlı, Eğitim-Sen Lüleburgaz Temsilcisi Mehmet Sezgin ve basın mensupları katıldı.

DİSK Trakya Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Trakya Şube Başkanı Salim Şen konuşmasında yeni aldığı göreve değinerek, “Değerli arkadaşlarım yaklaşık 5 yıldır DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasının Trakya Şubesinin başkanlığını yapıyorum. Trakya’da yaklaşık 60’a yakın iş yerinde örgütlülüğümüz var. Bu zaman zarfında Trakya’da tabiri caiz ise girmediğimiz yol ulaşmadığımız il, ilçe, belde yok. Bu görevimin yanı sıra geçtiğimiz günlerde DİSK tarafından Trakya Bölge Temsilciliği görevine atanmış bulunuyorum. Şube başkanlığının yanı sırada DİSK Trakya Bölge Temsilciliği görevini de yürüteceğim. Tabi bu görev sadece bana ismen verilmiş bir görev, biz Trakya da bu görevi başta sendikamın üyeleri, temsilcileri yine DİSK’in içerisindeki çok değerli sendikaların şube başkanlarıyla birlikte yürüteceğiz. Emek mücadelesi kendi başına yapılacak bir mücadele değil. Emek mücadelesinde ben diye bir kelimeye yer yoktur benim nazarımda. Mutlaka biz kelimesi vardır. Dolayısıyla Trakya’mızda örgütlü bulunan DİSK’e bağlı sendikalardan Birleşik metal iş sendikası, tekstil sendikası, lastik iş sendikamız var, emekli-sen var bunun yanı sıra biliyorsunuz uzunca yıllardır emek mücadelesini demokrasi mücadelesini birlikte yürüttüğümüz paydaşlarımız var. Birlikte yol yürüdüğümüz KESK var, TMOP var… Bütün bu oluşumlarla birlikte Trakya’da bu görevi de yürüteceğiz. Aldığımız bir bayrak yarışıdır, aldığımız bu bayrağı bir karış yükseğe taşıya bilirsek ne mutlu bize.”dedi.

“3 acil talebimiz var”

Şen, 3 acil taleplerinin olduğunu da belirterek, “Bildiğiniz gibi DİSK olarak birkaç aydan beri özellikle emeğe yönelik siyasi iktidarın saldırılarını anlatmak üzere hazırladığımız broşürler var. 3 acil talebimiz var diyoruz. Bu 3 acil talebimizi biliyorsunuz, birincisi taşeron işçilere kadro istedik. Aldatıldılar, kandırıldılar geçen yıl verilen sözler halen daha üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen taşeronlar için tutulmadı. Devrik Başbakan Ahmet Davutoğlu bir şeyler söyledi. Fakat o da şuanda hayata geçirilmedi. İkinci talebimiz kıdem tazminatına dokunma diyoruz. Kıdem tazminatımız, açıkçası elimizde kalan son kaledir. Kıdem tazminatımızı kesinlikle fona devredilmesini kabul etmeyeceğimizi yıllardır belirttik. Üçüncü olarak talebimiz zorunlu bireysel emekliliğe hayır diyoruz. Bu yasallaştı bildiğiniz gibi yılbaşından sonra girecek. Sağ olsun Devletimiz bizleri düşündüğünden dolayı ikinci bir ek gelir olsun istiyor emekli olduğumuzda. Bu bizden gasp ettikleri paralarla bizlere emekli maaşı bağlayacağını söylüyor hükümetimiz. Oysaki ben şöyle diyorum bu ülkeyi yönetenlere. Emeklileri gerçekten bu kadar düşünüyorsanız, belli ki düşünüyorsunuz, az maaş aldıklarının, yetmediğinin farkındasınız. Zorunlu bireysel emeklilikle hiç uğraşmayalım, emeklilerin durumunu düzeltelim siz siyasi iktidarsınız, alıverin bir karar, bu arkadaşların gerçekten emekli maaşları yetmiyorsa arttırın, sizin göreviniz bu. Yani benim adıma elini benim cebime zorla sokup da beni bu sisteme dahil etme zaten bunun serbest olan bir sistemi var. Bireysel emeklilikle ilgili insanlar isterlerse oraya girerler. Ama amaç burada başka, amaç Devleti emeklilik sisteminden tamamen çıkartmaktır. Yılbaşında girecek olan zorunlu bireysel emekliliğe karşıyız. Mutlaka bu yasanın iptalini istiyoruz.”dedi.

“Kiralık İşçilik, yeni nesil kölelik.”

Şen, kiralık işçiliği insanların alınıp satıldığı eski dönem köleliğe benzeterek, “Daha bir haftası dolmadı zannediyorum kiralık işçilerle ilgili kanun yürürlüğe girdi. Tam bir kölelik düzeni. İnsanların alınıp satıldığı gibi bir düzendir. İnanınki kabul edilebilir hiçbir tarafı yok. Zorunlu bireysel emeklilik ile taşeron çalıştırma bunların yanında gül suyudur. Yani hakikaten insanların parayla bir yerlere kiralandığı, belirli süre çalışıp ardından da bu kazandığınla hayatını idame ettir denilen bir düzen. Bu düzen, neler getirecek veya neler kaybettirecek, demin bahsettiğim kıdem tazminatını fona devredilmesine karşıyız dedim ya zaten kıdem tazminatı diye bir şey kalmayacak çünkü bir yıl çalıştırılan insan olmayacak. Bu öyle bir çalıştırma sistemidir ki bir kamyon malın indirilmesi için 3tane insan mesela 5 saat çalışacak ve 5 saatlik sigortası yatacak ve 5 saatlik ücreti verilecek. Ya da bir başka bir yerde 2 haftalık bir iş var 2 hafta çalışacak ve iki haftalık ücreti verilecek. Yani bu artık işçilerin kıdem tazminatı alma ihtimalini sıfıra düşürüyor. Onun için kıdem tazminatını düzenlemeye bile gerek olmayacak sadece kamudakiler kıdem tazminatı alacak. Peki bununla kalacak mı? Hayır. Bir kere işsizlik fonundan yararlanma şansın olmayacak. Emeklilik diye bir şey olmayacak. 65 yaş getirildi, bilmem kaç yıl prim getirildi. Bu primleri bu şartlar altında doldurmamız mümkün olamayacak. Zaten yaştan vurdular birde böyle bir sistemle iyice imkânsız oldu. Kiralık işçilik bizim başımıza örülecek en büyük en kötü çoraptır. DİSK olarak bir rapor hazırlayıp CHP Genel Merkezine bu kanunun anayasa maddesinde iptali için başvurmak üzere CHP’ye raporumuzu verdik. Biliyorsunuz bu tip kanunlara anayasa mahkemesinde başvuru hakkı siyasi partilerin. CHP zaten başından beri karşıydı ve hazırladığımız bu itirazla birlikte anayasa mahkemesine başvuruyu yapacak. Anayasa mahkemesi de buna ilgi göstermelidir diye ümit etmekten başka, eğer hukuk varsa ülkemizde katledilmemiş bir tarafı varsa mutlaka bu kanunun iptal edilmesi gerekiyor.”dedi.

Uğur PİRPOR- Cüneyt ÜNLÜSOY