Lüleburgaz’da köpeklerin saldırısına uğrayan kadın yaralandıLüleburgaz’da 43 yaşındaki Sevim Canbaz isimli vatandaş kaldırımda yürürken iki köpeğin saldırısına uğradı.
Ağır şekilde yaralanan Canbaz, şans eseri bir kişi tarafından görülerek ölümden kurtuldu.
Lüleburgaz’da 13 gün önce Sevim Canbaz isimli bir bayan iki köpeğin saldırısına uğradı. Ölümden, yoldan geçen bir araba sayesinde kurtulan Canbaz, hastanenin acilinde tuvalete sokulduğunu ve sabunlu su ile tedavi edilmeye çalışıldığını belirtti.
Başından geçen olayları anlatan Sevim Canbaz “4 Şubat 2017 Cumartesi günü, sanıyorum saat 17.40 civarındaydı. KİPA içersindeki ATM’lerde işim olduğu için otogarın karşısındaki kaldırımda, reklam panolarının önünde ilerliyordum. KİPA’nın yanında bulunan büyük arazide 2 köpek gördüm ama bana böyle bir şey yapacakları aklımın ucundan bile geçmediği için yoluma devam ettim. Ne olduğunu anlayamadım sessizce arkamdan yaklaşmışlar ve saldırdılar. Yere, kolumun üzerine sert bir şekilde düştüm. Köpekler beni ısırmaya başladı. İki bacağımın çeşitli yerlerinden defalarca ısırıldım. Kendimi tekme atarak savunmaya çalıştım. Sonrasında ise köpekler kaçtı. Çok fazla insan sanırım yoktu ya da anlayamadılar. Edirne Bayırı istikametinden gelen bir araç beni o halde gördü ve Lüleburgaz Devlet Hastanesine götürdü. Belki de onun sayesinde ölümden kurtuldum diyebilirim.
“tuvalette yaralarımı sabunlu su ile yıkamam gerektiğini söylediler”
Lüleburgaz Devlet Hastanesine saat 18.00’dan sonra gittiğim için acile girdim. Acildeki doktorlar bana hastanenin tuvaletine gidip köpeğin ısırdığı yerleri sabunlu su ile yıkamam gerektiğini söylediler. Düşünebiliyor musunuz, ben o halde iken, halen şoku üzerimden atlatamamışken, hastanenin tuvaletine girdim ve yaralarımı sabunlu su ile yıkamak zorunda kaldım. Bu hastanenin yaralı bir insana pansuman yapma anlayışı bu mudur? Yaralarımı sabunlu su ile hastane tuvaletinde yıkadıktan sonra bana tetanoz ve kuduz aşısı yaptılar.
Ben geldikten yarım saat sonra bir kişi daha köpekler tarafından ısırıldığı için hastaneye getirildi. Hastane yetkilileri bana yaptıkları gibi onu da tuvalete gönderip yaralarını sabunlu su ile yıkaması gerektiğini söyledi. Bu nasıl bir tedavi sistemi anlamış değilim. Koskoca devletin hastanesi bu kadar mı aciz durumda?
“Köpeğin TC Kimlik Numarası yok ki, onu nasıl bulacağız?”
Hastaneden geldikten sonra olayın şokunu günlerce üzerimden atamadım. Bu durumun başka insanlara zarar vermemesi için yetkilileri bilgilendirmek istedim. Belediyeyi aradım ve beni Veterinerlik Hizmetlerinde yetkili birisine bağladılar. Durumumu ve yaşadıklarımı anlattım. Yetkili kişi bana Lüleburgaz’ın 36 tane köyü olduğunu ve bu köylerin bakamayacakları köpeklerini merkeze yakın bir yere bıraktıklarını onların da şehir merkezine indiğini söyledi. Ayrıca bu kişi benimle dalga geçercesine ‘Köpeğin TC Kimlik Numarası yok ki, onu nasıl bulacağız? Siz evinizde dinlenin ve sakın aşılarınızı ihmal etmeyin.’dedi. Ben artık yolda yürürken korkuyorum dediğimde de o kişi bana ‘köpek kovucu’ almamı söyledi. Anlayamadığım şey koskoca Lüleburgaz Belediyesinin bu tür durumlara karşı alabileceği bir önlem yok mu?
“Hayvan sever birisiyken, onlardan korkar oldum.”
Ben hayvanları çok seven kış günlerinde o sokak hayvanlarına yardımcı olmaya çalışan birisi iken şuanda o hayvanlardan korkan birisi haline geldim. Köpekleri doğal yaşamlarına bırakmak bir çözüm değil. Onlara daha çok barınak yapılması gerekiyor. Belediyemizin, yetkili mercilerin buna bir çözüm araması gerekiyor. Örnek olarak verebilirim ki kendimce düşünmüş olduğum bir çözüm var. Mesela büyük bir barınak yapılır, sokak köpekleri buraya toplanır ve lokantaların, restoranların yemek artıkları barınağa getirilir. Yani bu sadece benim düşüncem tabiî ki. Çevre Belediyeler bu tip durumlara nasıl çözümler buluyor yetkililer bunları inceleyebilir ve daha iyi bir çözüm bulunabilir diye düşünüyorum.
“Yetkililer geç kalmadan mutlaka önlem almalı”
Bu bugün benim başıma gelenlerin daha kötüsü bir başkasının başına da gelebilir. O yoldan her gün bir sürü çocuk, yaşlı, savunmasız kişiler geçiyor. Hadi ben şanslıydım kendimi bir miktarda olsa savuna bildim. Başkası savunamazsa ne olacak? İllaki bir önlem alınması için birisinin canından olması mı lazım”diye konuştu.
Cüneyt ÜNLÜSOY
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Kasım 2024, 20:30 tarihinde yazdırılmıştır. |