1-7 MART YEŞİLAY HAFTASI

 Her yıl, yurt genelinde mart ayının ilk haftası “Yeşilay Haftası” olarak kutlanmakta, bu hafta vesilesi ile bağımlılık yapan maddelerin bireylere, aileye ve topluma verdiği zararlar anlatılmaktadır.Yeşilay Haftasında temel amaç, özellikle genç nesiller başta olmak üzere halkımızın bağımlılık yapan ve zararlı alışkanlıklardan uzak kalmasını sağlamaktır.

Sigara kullanımına bağlı ölümler, ülkemizde önlenebilir ölümlerin başında gelmektedir.4207 sayılı yasayla beraber getirilen çeşitli önlemler, sigara tüketim oranlarında azalma ve kapalı ortamların hava kalitesinde belirgin iyileşmeler sağlamıştır. Bu konuda ülkemizin faaliyetleri Dünya Sağlık Örgütü tarafından tüm ülkelere örnek gösterilmektedir. Alkol bağımlılığı toplumda sosyal, ekonomik ve sağlık açısından yıkıcı ve zararlı etkilere yol açmaktadır. Ayrıca hastalık dışı sebeplerle meydana gelen ölümlerin en önemli nedenlerinden olan trafik kazalarında da alkol kullanımının ciddi payı bulunmaktadır. Uyuşturucu maddelerin bağımlılığının ise genel olarak çeşitli kanserlere, karaciğer harabiyeti, ülser, siroz, felç gibi birçok hastalığa yol açtığı bilinmektedir. Ne yazık ki; tedavi edilmeyen uyuşturucu bağımlılarının çoğu bu hastalıklara yakalanacak kadar bile yaşayamamakta ve aşırı doz ya da kriminal olaylar sebebiyle genç yaşta kaybedilmektedir. Ek olarak uyuşturucu madde bağımlılığı ülke ekonomisinde de büyük kayıplara neden olmaktadır.

Madde bağımlılığı konusunda mücadele, Sağlık Bakanlığı tarafından kesintisiz bir süreç olarak kabul edilmekte ve yıl boyu bu konuda çalışmalar yapılmaktadır. Bunlara örnek olarak tütün içeren maddelerin kanunla kullanımı men edilmiş alanlarda kullanılmasının önlenmesi için yapılan denetimler, Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi) birimleri örnek olarak gösterilebilir. Yine birimlerimiz tarafından, alkollü araç kullanımı sebebiyle belgeleri alıkonulan sürücülere, belgelerini yeniden alabilmeleri için alkolün zararları ve alkollü araç kullanmanın insan üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan “Sürücü Davranışlarını Geliştirme Eğitimleri” verilmektedir. Okullarda gençlere yönelik, çeşitli alanlarda da tüm topluma yönelik eğitimler ve bilinçlendirme toplantıları da yıl boyu sürdürülmektedir.

Çeşitli sebeplerle kullanımına başlanılan bağımlılık yapıcı maddeler hakkında“sadece bir kez deneyeceğim”, “ben asla alışmam”, “ben iradesi zayıf bir insan değilim”, “istediğim zaman bırakırım” tarzındaki yaklaşımlar, bağımlılığa giden yolun başlangıcındaki yanlış inançları oluşturur. Unutulmaması gereken en önemli mesaj bu maddelere alışmanın kolay, kurtulmanın ise zor olduğudur.

Lüleburgaz Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı

Dr. A. Önder PORSUK