DİZ KİREÇLENMESİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Opr. Dr. Ahmet pekuz açıklamasında “kıkırdağın incelerek kaybolması sonucunda kemikler birbiri üzerine biner. Bunun sonucunda aşınma oluşarak ağrı, hareket kısıtlılığı ve eklemlerde kıkırdak kaybına bağlı olarak iltihaplar oluşur. Bu olaya tıp dilinde “Osteoartrit” yani “kireçlenme” adı verilir. Kireçlenmeye en sık tutulan eklemler; diz, kalça, el, ayak, boyun ve bel eklemleridir” dedi.

KİREÇLENMEDE TEDAVİ

Kireçlenmede tedavi hastanın radyolojik bulgularına değil şikayetlerine yönelik planlaması gerektiğini ifade eden PEKUZ, “hastanın ağrısını geçiren ve hayat standardını düzelten en basit tedavi en doğru tedavidir. Kireçlenmede ise başlıca uygulanan tedaviler şunlardır” diyerek tedavi yöntemlerini açıkladı.

“Kilo verilmesi, egzersiz ve yürüyüş”

Kilolu hastaların kilo vermesi gerektiğine dikkat çeken PEKUZ, “hastaların ideal kilolarına inmesi dize binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini artırır. Kilo verirken bir diyetisyen kontrolünde kilo verilmesi gerekmektedir. Uygulanan diyetlerde uzun sürede yavaş kilo verilmesi önerilmektedir” dedi. PEKUZ, “aynı zamanda kireçlenmesi olan hastalar yürüyüş yapabilir. Burada en önemli kriter ağrıdır. Yürüyüş sırasında ve sonrasında ağrı yapmayan mesafeleri her gün yürüyebilirsiniz. Ağrınız oluyorsa da kesinlikle zorlamayın” uyarısında bulundu.

“Ağrı kesici ve sıcak tedavisi”

 Genellikle ilaç olarak ağrı kesiciler ilk tercihlerdir. Basit ağrı kesiciler başlangıçta son derece etkilidir. Romatizma ilaçları iyi bir seçenektir ve birçok aşamada hastanın ağrılarını kontrol eder. Yalnız bu ilaçların mide üzerindeki yan etkileri uzun süreli kullanımda sorun çıkarabilir. Dikkatli kullanılması gerekmektedir. Ayrıca dizde şişme belirgin değilse kireçlenmeleri olan hastalar kaplıcalardan ve sıcak uygulamadan yarar görürler. Dizde şişme veya dahili problemleri (kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon vb.) olan hastalarda kaplıca ve sıcak uygulaması uygun olmayabilir. Bu durumlarda doktora danışılması gerekir.

“Eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları”

Eklem içi sıvı enjeksiyonlarının da etkisi olduğunu vurgulayan PEKUZ, “bu yöntem en basit şekilde diz eklemine enjeksiyon yaparak menteşeleri yağlamaya benzer bir etki elde etmek olarak açıklamak mümkündür. İşlem hyoluronik asit preparatlarının eklem içine enjekte edilmesinden ibarettir. Hyoluronik asit doğal olarak eklem sıvısının elementlerinden biridir. Bu madde eklemi oluşturan kemiklerin yumuşak bir biçimde diğeri üzerinden kaymasını ve eklem yük aktarımı sırasında şok absorbsiyonu sağlar. Hyoluronik asit preparatlarının eklem içinde kıkırdak oluşumunu arttırdıkları iddia edilmektedir. Ancak bu konuda henüz kesin kanıtlar yoktur. Osteoartritte –kireçlenme- eklem içinde bu madde normal yoğunluğundan aşağı seviyelere iner. Bu sıvının enjeksiyonu diz kireçlenmesinde bir tedavi seçeneğidir. Eklem içi kayganlaştırıcı sıvı enjeksiyonları ile bazı hastalarda ilaç ve fizyoterapi ile giderilemeyen ağrıları gidermek mümkün olmaktadır. Diz eklem sıvısında artış varsa hyoluronik asit enjeksiyonu öncesi artmış sıvı alınmalıdır. Enjeksiyon sonrası ağrı, sıcaklık artışı, hafif şişme gibi lokal reaksiyon  bulguları görülebilir. Bu bulgular genellikle uzun sürmez ve buz uygulamasına iyi cevap verir. Enjeksiyon sonrası ilk 48 saat dize fazla yüklenmekte n, örneğin uzun süre ayakta durmaktan, koşmaktan ve ağır kaldırmaktan kaçınılmalıdır. Enjeksiyondan bir süre geçtikten sonra diz ağrısında bir azalma olur. Hyoluronik asit ödem giderici ve ağrı kesici olarak etki ettiği gibi vücudun kendi üretimini de uyarır. Etki ortalama 6-9 aya kadar etki edebilir. Bu yöntem herkeste işe yaramayabilir” bilgisini verdi.

“Eklem içi kortizon enjeksiyonu”

Eklem içi kortizon enjeksiyonuna da dikkat çeken PEKUZ, “dizde şişlik olan durumlarda en fazla 2-3 kez eklem içi kortizon uygulaması şişliğin ve ağrının kontrolünü sağlayabilir. İleri kireçlenmelerde yine en fazla 2-3 kez uygulanan kortizon hastalarının ağrılarını geçici süre kontrol edebilir. Hafif-orta kireçlenmelerde kortizon uygulaması dizde lokal kemik erimesine neden olur. Bu nedenle hangi gerekçe ile olursa olsun üçten fazla kortizon uygulanması genelde önerilmez” dedi.

“Fizik tedavi ve rehabilitasyon”

Fizik tedavi ve rehabilitasyonun kireçlenmelerin başlangıç evrelerinde önemli etkisi olduğunu dile getiren Op. Dr. PEKUZ; “fizik tedavi ve rehabilitasyon kireçlenmelerde çok etkili olabilir. İlerleyen aşamalarda ise fizik tedavi etkisi azalır” şeklinde konuştu.

“Artroskopi Ameliyatı”

Aynı zamanda tedavi yöntemi olarak Özel Lüleburgaz Tıp Merkezi’nde yapılan Artroskopi ameliyatlarında dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet PEKUZ; “eğer hastalar tüm bu tedavi yönteminden fayda sağlayamaz ise cerrahi tedaviye geçilir. Özel Lüleburgaz Tıp Merkezi’nde de gerçekleştirmiş olduğumuz Artroskopi ameliyatı, hafif ve orta düzeydeki diz kireçlenmelerinde başarılı bir yöntemdir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Haber Merkezi