Eğitim İş 2018 yılını değerlendirdi

Eğitim İş Lüleburgaz Temsilcisi Veysel Onur Tatlıpınar, 2018 yılında Sendika olarak yaptıkları hakkında yazılı basın açıklamasında bulundu.
Eğitim İş 2018 yılını değerlendirdi  

Herkesin yeni yılını kutlayan Eğitim İş Lüleburgaz Temsilcisi Veysel Onur Tatlıpınar, yaptığı yazılı açıklamada 2018 yılını değerlendirdi. Tatlıpınar, “Kendi sorumluluğundaki kamu görevlilerinin ve öğrencilerin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan MEB görevini yerine getirmemektedir. Bunu hem MEB’in her fırsatta öğretmeni toplumun gözünde değersizleştiren ve hedef gösteren uygulamaları ve açıklamaları nedeniyle yaşanan öğretmene karşı şiddet eylemlerde, hem de Adana Aladağ’da, tarikat yurdunda çıkan 11’i öğrenci toplam 12 kişi yanarak yaşamını yitirdiği yangında gördük. Ayrıca yaşanan bu vahim olayla ilgili olarak 14 kişinin yargılandığı davada tutuklu sanık kalmaması da vicdanları yaralamaktadır.

10 Eylül 2018 tarihinde yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ‘Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır.’ şeklindeki fıkrayla karma eğitimi kaldırmaya yönelik düzenlemeyi hayata geçirme çalışmasının önüne geçmek için dava açtık.

Danıştay 8. Dairesi öğrenci andının okunmasının kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin iptaline karar vermiş olmasına rağmen MEB açıkça yargı kararını yerine getirmemiştir. Bu kararı uygulamayan Bakanlık yetkilileri hakkında sendikamız tarafından suç duyurusunda bulunuldu.

1 Aralık 2018 günü Ankara Ulus Meydanı’nda konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikalarla birlikte, AKP iktidarının 2019 bütçesini protesto ettik. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2019 yılı bütçesi 113 Milyar 813 Milyon 13 bin TL olarak belirlenmiştir. Bütçeden Millî Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bu miktar, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksiklikleri gidermekten oldukça uzaktır.

Ayrıca bu yıl ilan edilen ‘2023 Eğitim Vizyonu’ beklentileri karşılamaktan uzaktır. Bu vizyon çerçevesinde sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılması, 3600 ek göstergenin getirilmesi, yıllardır olması istenen Öğretmenlik Meslek Kanununun hayata geçirilirken iş güvencesinin korunması ve çalışanların performans türü uygulamaya maruz bırakılmaması beklenmiştir. Eğitimi devletin sırtında bir yük olarak gören AKP, eğitim kurumlarını birer ‘ticarethane’, öğrenci ve velileri ise ‘müşteri’ durumuna düşürmektedir. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal niteliğinin arttırılmasıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal eğitim mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerinde bulundu.

Cüneyt ÜNLÜSOY

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 24 Ekim 2024, 23:22 tarihinde yazdırılmıştır.