HADRİAN DUVARI TANIKTIR, NE İMPARATORLUKLAR ÇÖKTÜ-SERBÜLENT AVCI

İyi bir örnek olduğu için bundan önce ki bir yazımda da ROMA imparatorluğundan bahsetmiştim, bunun nedeni egemen olduğu dönemlerde asla yenilmeyeceği ve yıkılmayacağı düşünülüyordu, tıpkı günümüz kapitalizmi gibi..
HADRİAN DUVARI TANIKTIR, NE İMPARATORLUKLAR ÇÖKTÜ-SERBÜLENT AVCI  

Roma kudretli "sınırsız" imparatorluk !

Kuzey Biritanyadan Cezayire, Galya'dan, Kudüs'e, Ren'den, Nil'e uçsuz bucaksız topraklarda yükselen güç ! Fetihten fetihe koşan lejyonerler ve imparatorların Roma'ya taşıdığı ganimetler; Köleler, hayvanlar, madenler ve el konulan ve yağmalanan daha pek çok zenginlik...

Bu muazzam zenginlik, egemen sınıfın kibrini besleyip büyütüyordu. Kibir ve şımarıklık yozlaşma ve çürümeyi de beraberinde getirdi.

Yeryüzünün en büyük gücüydü ROMA

İmparator Hadrian Biritanya'yı ziyareti sırasında kuzeyde ki  uç sınırın duvar ile çevrilmesini emretti. Böylece kısa sürede kuzey İngiltereyi bir denizden ötekine kavuşturan kilometrelerce uzunlukta ve beş metre yükseklikte Hadrian duvarı inşa edildi, imparator tüm Roma sınırlarını duvarlarla çevirmek istiyordu ama ömrü yetmedi.

İşte böyle muhteşem büyüklükte ki sömürgeci Roma imparatorluğu yıkıldı, kapitalizm de elbet yıkılacaktır.

Egemenler yaşlanmış, tıkanmış ve çürümüş kapitalist sistemi ayakta tutmaya çalışıyorlar.

Tüm emekçiler sömüren kan emici kapitalist sistem gerçeğini bir gün muhakkak göreceklerdir.

Örgütlenen ve harekete geçen işçi ve emekçiler, sömürü düzenini yer yüzünden silip atacaklardır, işte o zaman egemenlerin inşa ettikleri zulüm duvarları gelecek nesillere bir kötülük abidesi örneği olarak aktarılacaktır.

O acımasız, ihtişamlı, güçlü Roma imparatorluğu nasıl tarihin sayfalarına karıştıysa kapitalist düzen de yok olup gidecektir.

Sevgili yoldaşlarım muhakkak ki mumların hikayesini bileniniz vardır.

Dört mum yavaş yavaş yanıyordu, ortam çok sessiz olduğu için mumların konuşmaları duyuluyordu.

İlk mum konuştu, ben "BARIŞIM" dedi hiç kimse yanık kalmamı istemiyor, biliyorum ki söneceğim dedi kısa süre sonra alevi azaldı, yavaşça söndü.

İkinci mum konuştu ben " İNANCIM" dedi neredeyse herkes beni artık gerekli görmüyor. O nedenle artık bana ihtiyaç yok dedi ve konuşmasını bitirdi, alevi azaldı ve söndü.

Üçüncü mum konuştu ben "SEVGİYİM"dedi, yanık kalmam için artık gücüm yok,insanlar beni bir kenara bıraktı ve önemimi anlamadı. Kendilerine en yakın olanları bile sevmeyi unuttular dedi, alevi azaldı ve söndü.

Ansızın bir çocuk odaya girdi ve üç mumun yanmadığını gördü "Neden yanmıyorsunuz sizin sonuna kadar yanmanız gerekir" dedi ve ağlamaya başladı.

Dördüncü mum çocuğa döndü ve "Korkma ben hala yanıyorum diğer mumları yeniden yakabiliriz ben "UMUDUM" dedi.

Parlayan gözlerle çocuk "umut" adlı mumu aldı ve diğer mumları tekrar yaktı..

Sevgili emekçiler, sevgili emek dostlarım kıymetli gönüldaşlarım umudun alevi yaşamınızdan hiç eksik olmasın ve böylece

UMUDU, BARIŞI, SEVGİYİ VE İNANCI sürdürebilelim.

Sevgi ve saygılarım ile selam ederim..

Servülent AVCI

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 20 Eylül 2024, 11:40 tarihinde yazdırılmıştır.