AHLAK ve TOPLUMLARIN İNŞASIİnsanı, önemli kılan ve anlam kazandıran husus; yaratılış gayesinin gereklerini yerine getirme sorumluluğudur.
Bu manada insana rehberlik eden ve kemalli olgun davranışı belirleyen ölçü vahiy ve Allah'ın insanlara dünya ve ahiret saadetini kazandıracak vahyi hayata taşıyan peygamberleridir. Vahyin son ve kıyamete kadar hükmü devam edecek kitabı Kur’an-ı Kerim, peygamberi de Hz. Muhammed Mustafa’dır(aleyhisselat-u ves-selam). Böylece dünyaya imtihan ve kulluk için gönderilen insan, Kur’an ve sünnetin rehberliğinde hayata geniş ve kapsamlı bir değerler dünyası içerisinde bakabilmeyi öğrenecek güzel ahlaka dayalı bir hayat inşa edebilecektir.
Güzel ahlak, insanoğlunun yaratılışındaki mükemmel davranışların gereklerini yerine getirmesi ve dinimizin “münker” olarak vasıflandırdığı kötülüklerden, çirkin ve toplumun hoş görmediği davranışlardan uzak durmasıyla güzelleşecek ve kök salacaktır.
İslam dini bize tevhid ile Allah’a kullukta; güzel ahlak ve davranışlar ile insani değerlerde buluşmayı öğretmekte ve mükemmel insan olmayı öğretmektedir. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in temel hedeflerinin en önemlilerinden birisi olgun mükemmel ve güzel ahlaka sahip insan ve bu insanların oluşturacağı toplumlar ve huzur,mutluluk içinde yaşayacağımız bir dünya meydana getirmektir. İslam’ın kurucu ilkelerinin ve değerlerinin ortaya çıktığı ve şekillendiği Mekke döneminin en büyük özelliği de iman, tevhid, sabır ve fedakârlık ile yoğurulmuş bir ahlak ve karakter inşasıdır. Nitekim Mekke’de Kur’an-ı Kerim ve Peygamber efendimizin örnek hayatı ile inşa ve ihya edilen bu ahlaki yapı İslam medeniyetinin temel harcı olmuştur. Bu ruh ile sağlam ve mükemmel bir karakter inşa eden Müslümanlar, güzel ahlak ile şekillenecek bir toplum idealini gerçekleştirmek için gayret göstermişler ve neticesinde, yeryüzünde adaletin, iyiliğin,güzelliğin teminatı olan bir medeniyet inşa etmeye muktedir olmuşlardır. İslam dini, insanın yaratılışındaki iyilik ve güzel ahlakı ile dünyayı ve ahireti imar etmeyi hedeflemektedir. (Hud, 11/61.) Bu üstün gayeye ulaşmada da en önemli imkân ve yol, peygamberlerdir onların örnek hayatı ve tevhid mücadelesidir. Nitekim peygamberler, insanoğluna tebliğ ettikleri dinin rahmet iklimiyle, her türlü eylemi zarafetle,nezaketle zenginleştirip üstün ahlak ilkeleriyle bizlere ufuk gösterip yön tayin eden vahyin, doğru anlaşılmasına ve en güzel şekilde yaşanan bir hayata dönüşmesine sebep olan en büyük örneklerdir. Her konudaki rehberimiz Hz. Peygamber de (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabını (arkadaşlarını) iyiye ve güzele yönlendiren tavsiyelerde bulunuş onları anlattığı ve örnek olduğu güzel ahlak kaynağından beslemiş ve neticede, yaşadığı zamanda da ve kıyamete kadarda bütün insanlığa en güzel örnek olmuştur. Bu noktada, Rabbimiz Peygamber Efendimize(aleyhisselat-u ves-selam) yönelik; “Şüphesiz sen en güzel ahlak üzeresin” (Kalem, 68/4.) hitabı, onun ahlakını bize örnek göstermesi ve bizleri de örnek alması açısından mühim bir referanstır. Bu bağlamda Allah Resulü de; “En hayırlınız, ahlaken en üstün olanınızdır” (Buhari, Edeb, 39.) ve “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XIV, 513.) buyurarak insanoğlunun yaradılış ve varlık gayesini ve mücadelesini güzel ahlakın ikamesi ve tamamlanması olarak özetlemektedir.
Zamanın hızla akıp gittiği, ilgi, merak,zaaf ve algıların sıkça değiştiği bir zamanda insanı insan yapan değerlerin ve vicdani erdemlerin muhafazası da gittikçe zorlaşmaktadır. Söz konusu alanda yaşanan değişimler, savrulmalar ve insani zaaflar maalesef ciddi bir ahlaki yozlaşmayı da beraberinde getirmektedir. Bu da açıkça göstermektedir ki, bölgesel ve küresel manada krizlerin gündemden düşmediği günümüzde yaşanan en büyük problem, insanoğlunun tamamını ilgilendiren bir ahlak krizi ve ciddi manada bir değer kaybı ve aşınmasıdır. Genellikle dinî anlamda şuurun ve hassasiyetin zayıflayıp gerilediği toplumlarda müşahede ve tespit edilen bahse konu ahlaki erozyonun ve kaybın, beraberinde birey ve toplumların çöküşünü hızlandırdığı da bir gerçekliktir. Buna göre iyiliklerin toplumda kök salıp kötülüklerin izale edilip ortadan kaldırılması; dolayısıyla, güzel ahlaka dayalı bir dindarlığın ve toplumun inşası için bireysel ve toplumsal değerlerin ihya edilmesi gerekmektedir.
“Bir insan az ibadet etse de, güzel ahlakı sayesinde en yüksek dereceye kavuşur ” [Taberani]
“Yumuşak huylu kimseye, dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir” [Tirmizi]
“Güler yüzle selam veren, sadaka verenin sevabına kavuşur” [İbni Ebiddünya]
Ensar vakfı Lüleburgaz Şubesi Başkanı http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Ekim 2024, 21:50 tarihinde yazdırılmıştır. |