“Kanal-İstanbul’a karşı çıkanları tarih yazacak, millet unutmayacak”Lüleburgaz Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Ömer Aydın, Kanal-İstanbul projesinin belediye meclisinin Haziran ayı toplantısında gündeme gelmesi nedeniyle açıklama yaptı. Açıklamasında Kanal-İstanbul Projesi’yle ilgili önemli bilgiler de veren Ömer Aydın, Kanal-İstanbul projesinin stratejik olarak ta önemli bir yatırım olduğunu ve Lüleburgaz Belediye Meclisi’nin AK Parti grubu olarak projeyi desteklediklerini söyledi.
Bu projeyle Türkiye’nin önemli bir vizyon ortaya koyduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini pekiştirecek bir proje olduğunu ve bugün karşı çıkanları milletin unutmayacağını açıklamasında vurgulayan Ömer Aydın, şu ifadeleri kullandı; “ Kanal İstanbul projesinin belli çevrelerce bir polemik konusu haline getirilmek istendiğini uzun zamandır görüyoruz. Son olarak ilçemiz belediye meclisinde projeye karşı bir gündem oluşturma çabası içinde olanları gördük. AK Parti Meclis Grubumuz adına Kanal İstanbul ile ilgili detaylı bir bilgilendirme açıklaması yapmamızın uygun olacağı kanaati ile vatandaşlarımıza seslenmeyi düşündük. Kanal İstanbul; yaptığımız araştırmalara göre yaklaşık 45 km uzunluğunda tabandaki genişliği 275 metre olan yukarıya çıktıkça 900 metreye ulaşan, 22 metre derinliğinde bir kanal. Bu kanal Karadeniz ile Marmara’yı birbirine bağlarken çok speküle edilen konu var. 200 ayrı bilim adamı 8 yıldır 20 ayrı çalışma yaptılar. Bütün etki faktörlerinin hepsi teker teker açıklanarak ilgili makamlarımız tarafından bir kitap haline getirildiğini biliyoruz. Burada en çok speküle edilen şey, sanki yerküre yarılacak, ortadan bir kanal geçecek. 22 metre derinliğinde bir kanaldan bahsediyoruz. Eğer risk ise İstanbul’da yapılan metro tünelleri çok daha derinden geçiyor. Metro tünelleri risk taşımıyor da açık bir kanal nasıl risk taşıyor? Kanal İstanbul’a karşı bir siyasal duruşun var olduğunu biliyor ve görüyoruz. Boğaz köprüsüne Marmaray’a Keban Barajı’na havaalanına niye karşı çıktılarsa aynı şekilde karşı çıkıyorlar. Yaptığımız araştırmalar sonucu İstanbul Boğazı’ndan ticari gemi anlamında şehir hatlarını hariçortalama 40 bin civarında gemi geçtiğini, boğazımızın maksimum kapasitesinin 25 bin olduğunu öğrendik.. Bu gemiler geçerken, bazen haftalarca açıklarda beklediğini bir çok yayın organında yıllarca görmekte ve bilmekteyiz. Tabi bu bekleme konuları çok fazla maliyeti katlamaktadır. Araştırmalara göre Boğazımızdan geçecek gemi sayısının 2071 yılında 70 binlere çıkacağı söylenmektedir. Bugün bu kapasiteyi kaldıramayan boğazımız yarın o büyük kapasiteyi nasıl kaldıracak. Bunun değerlendirmesini iyi yapmak gerektiğini düşünüyoruz. Kanal İstanbul ile ilgili, bir gemi yükü alırken ne zaman yükü teslim edeceğini söylüyor ve en erken teslim süresi veren daha çok para alıyor. Bu hızlanmada bizim Kanal İstanbul gibi farklı alternatifler sunacak olmamız şu anlama geliyor; Türkiye’nin küresel vizyonu ve iddiası.
Karşı çıkanların 'Söyledikleri temel şey şu; “Bu bir rant projesidir”' Kanal İstanbul bütün güzergâhı ile bakıldığı zaman yapılacak olan güzergahta bulunan arazilerin yüzde 60’ından fazlası kamu mülküdür. Eğer şu varsa oturalım tartışalım. kamu malı alınıyorsa bu usulsüzlüktür, böyle bir şeyin olmadığını yetkili makamlarımız defalarca dile getirmelerine rağmen karşı çıkan belli kesimler aynı algıya devem etmektedirler. İstanbul’un temiz su kaynakları bitecek diyenleride görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili İBB Grup Başkan Vekilimiz Mehmet Tevfik Göksu’nun açıklamasını sizinle paylaşmak isteriz. “Sazlıdere Barajı’ndaki suyumuzun yüzde 20’si gidiyor. Sazlıdere Barajı’nın yerine 3 tane Sazlıdere Barajı’nın 6 katı kapasiteli baraj yapılıyor. Tatlı su kaynağımız 6 kat artıyor. Kanal İstanbul yapılırsa, Terkos Gölü tuzlanırmış. Şimdi bakın, Kanal İstanbul Terkos Gölü’nden 6 metre altta. Alttaki kanaldaki su yukarıya ne zamandan beri aşağı akmaya başladı.” Kanal İstanbul siyasi, kültürel ve ekonomik açıdan gerekli bir devlet projesidir. Bu proje büyük ve güçlü Türkiye iddiası ile aklınıza gelen bütün disiplinlerle ilgili bunların hepsinin fırsatlarını, tehditlerini ortaya çıkararak yapılacak bir projedir. Ülkemiz ve tüm dünya için büyük öneme sahip İstanbul gibi bir şehirde bu projenin hayat bulması ekonomik açıdan ve geleceğimiz açısından çok anlamlıdır. Boğaz Köprüsü yapıldığında karşı çıkanları nasıl tarih yazıyorsa, Kanal İstanbul’a karşı duranları da tarih yazacak, millet unutmayacaktır. Bu proje ile Türkiye büyük bir vizyon ortaya koyuyor ve birileri bundan rahatsız oluyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul ile ilgili son açıklamasında belirttiği gibi Haziran ayının son haftasında temeli atılacak bu proje başta İstanbul olmak üzere ülkemizin tarihe damga vuracağı bir proje olacağına inanıyoruz. "Biz AK Parti olarak Kanal İstanbul projesine bağımsızlığımızın, egemenliğimizin tesis edileceği stratejik bir yatırım olarak bakıyor ve destekliyoruz.”
Buğra KAYA http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Kasım 2024, 01:57 tarihinde yazdırılmıştır. |