“Saros için adalet istiyoruz!”

Edirne Adliyesi’nde görülen davanın yaklaşık bir ay sonra açıklanması bekleniyor. Edirne Adliyesi önüne gelerek Saros için adalet istediklerini dile getiren Lüleburgazlı çevreci Hakan Dedeoğlu “Devlet “el çabukluğu maharet” anlayışıyla hareket edemez!. FSRU Projesi adına bilirkişilerin bilimsel raporları ve bakış açıları, aynı zamanda halkımızın gelecek anlayışıdır.

Aslında Saros'a İskele değil liman projesi yapılıyor. Bizler sadece çevreci değiliz ama, kesinlikle halkız.

Bu projede millet iradesi yok sayılıyor. Bunun sebepleri aslında ülkemizi de yok eden sorunlar.

Bu konu önemli: 1/100 binlik planlara göre “Organik tarım yapılacak alan “olan Saros bölgesi proje uygulamasıyla değiştirilmiş, dolayısıyla bu projeye kesinlikle dur denmesi gerekiyor.  Mahkemeye katılan Çevre Bakanlığı ve BOTAŞ Şirketi sorumlularının millete karşı İktidar gücünü kullanma algısı doğru olmamıştır. Proje de sanayi tesisi kurmuyoruz diyorlar ama birçok konuda kapalı alan ve işlevsel yapılar var.

Dolayısıyla; ÇED raporlarını tüm olasılıklarıyla ve gerçek manada tartışmak gerekir. Orman yangınlarının yaşandığı son günlerde ve ülke genelinde tamda yaşananlar ortadayken!.

Burası yangın riski yüksek bölge. Saros körfezinde planlanan proje alanı çok büyük ve her yıl limana ortalama 200 civarında gemi girecek! (250 bin grostonluk tonluk- pervane çapları çok büyük) Römorkörler olacak yani trafik yoğunluğu olacak.

Balık çeşitliliği biter.   Ayrıca habitat büyük sorun yaşayacak. Gemi pervaneleri büyük çaplı olduğu İçin zarar büyük olacak.  Gemilerin sarosa gireceği günlerde ise; Balıkçılık, Turizm vs. konulara kesinlikle ara verilmek zorunda kalınacak!. Bu ayrıca çed raporunda da yazılmış..

Liman yapımı için çakılan kazıklar nedeniyle, Sazlıdere sahilinde deniz kirliliği oluştu.. Deniz hızlı şekilde kirletiliyor. Bölgedeki çalışmalar fırsatçılık ön planda tutularak yürütülüyor. Deniz Kuvvetlerinin bölgede her yıl yaptığı olağan atışlı tatbikatlar ve adalar konusu!.  Saros da deprem tehditi var ve zemin bu nedenle çok önemli!.  Diğer taraftan Saros körfezinde ortalama 1,5 milyon turist gelmiş.. Bunun gelir boyutu görmezden gelinmemelidir....

Sonuç olarak; Türkiye bir tarım ülkesidir.  Sarosu savunan halkın kararlı duruşu ve sadece çevreci gibi değerlendirilmesi adına küçük düşürme yaklaşımı hoş olmamıştır!.

Yağlı sular ve denize sızıntılar konusu.  Sonrasında nereden geldiği belli olmayan bu gemilerde ve borularda yaşanacak atık sızıntılar sorunu önemli olacaktır.

Dolgular, dalgakıranlar da kullanılan malzeme. Arazi tasfiyesinde kullanılmayan Tarım toprağının dolgu malzemesi olarak kullanılacak olması.

Ve tüm bu sorunlar nedeniyle, Saros Körfezinde FSRU Limanı yapılamaz!..  “ diyerek projenin gerçekleşmesi durumunda karşılaşılacak çevre sorunlarını ve bu nedenle projeye karşı olduklarını aktardı.

Buğra KAYA