KADINLAR, CİNAYETLERE, ŞİDDETE VE TACİZE KARŞI YÜRÜDÜ25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla kadınlar Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan Kadın Cinayetlerine, şiddete, yoksulluğa, eşitsizliğe, Yaşam hakları için sokağa çıktı.
Kırklareli'nde Kadın Platformunun çağrısı ile bir araya gelen kadınlar Karagöz parkı önünde toplandı Karagöz Parkı önünden başlayan yürüyüş Gar binası önünde sona erdi.. "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" Kadın Yaşam Özgürlük ve ''AKP'den Hesabı Kadınlar Soracak' yazılı pankart ve dövizler taşıyan "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "Kadınlar sokağa özgürleşmeye" sloganları atan grup kadınlara yönelik şiddete tepki gösterdiler ve Gar binasına kadar yürüdüler.
Açılış konuşmasını yapan İlkay Budak Cinkılıç ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinin her gün artarak devam ettiğini ve bununda son örneği ilimizde de yaşanarak iktidarın kadınları yok hükmünde sayarak Kadın cinayetleri Politiktir ve bu mücadelemiz artarak devam edecektir dedi.
Basın açıklaması sık sık slogan ve alkışlarla kesilen
Şenol okuduğu basın açıklamasında, “ Haklarımız ve Hayatlarımız İçin Mücadelede Birleşiyoruz! Hem Türkiye’de hem dünyada otoriter yönetimler, cinsiyetçi, dinci, ırkçı ideolojileriyle kadının bedenine, kimliğine ve emeğine dönük saldırılarını sürdürüyor.
İran İslami rejiminin kadın bedenini en önemli kontrol aracı olarak kullanması karşısında kamusal alanda başörtülerini çıkararak başlattıkları eylemler 2022’de Masha Amini’nin’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alınarak işkenceyle katledilmesinin ardından İran’dan başlayarak tüm dünyaya yayılan saç kesme eylemleriyle isyana dönüştü.
Geçtiğimiz hafta Tahran Üniversite’sinde Ahou Daryaei, İran’daki kadın düşmanı rejimin bedenine dönük saldırısını kıyafetlerini çıkararak protesto etti.
Türkiye’de de yıllardır devam eden mücadelemiz geçtiğimiz aylarda Narin’e, Sıla bebeğe yaşatılanlar, yine Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in vahşice katledilmeleri, kadınların öfkesini ve mücadele direncini arttırdı.
Türkiye’nin tüm kentlerinden, okul önlerinden, üniversite kampüslerine, mahallelerden, kent meydanlarına kadar örgütlü bir ses yükseldi “KADIN CİNAYETLERİ MÜNFERİT DEĞİL POLİTİKTİR”. Şiddetin meşrulaştırılması, erkek egemen sistemin yarattığı erkek şiddetini besleyen iktidarın politikalarıdır. İstanbul Sözleşmesi’ni fesh ederek, 6284’ü etkin uygulamayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı söylem ve hareketlerle iktidar bu tablonun sorumlusudur. Birçok kadın şüpheli ölümler adı altında ya da intihar etti söylemleriyle katlediliyor ve ölümleri araştırılmıyor bile. Siz şiddeti önleme sorumluluğunuzu yerine getirmediğiniz için bizler “KADIN YAŞAM ÖZGÜRLÜK” diyerek kadının yaşam ve özgürlük mücadelesini savunuyoruz.Kadın ve Çocuk Cinayetleri Artıyor:. Türkiye’de sadece 2024 Ocak ayından bu yana erkekler, 327 kadını öldürdü, en az 39 çocuğu öldürdü, 240 kadının ölümüyse “şüpheli” olarak kaydedildi. 2023’ün ilk on ayıyla kıyaslandığında 2024’te kadın ve çocuk cinayetleri, çocuk istismarı arttı ve daha çok kadın ,erkek şiddetine maruz kaldı. Türkiye, OECD ülkeleri arasında erkeklerden fiziksel veya cinsel şiddet gören kadın oranının en yüksek olduğu ülke olarak kaldı. Bizler kadına yönelik şiddetin münferit olmadığını biliyoruz. Kadınların ve çocukların katilleri, sistemli şekilde korunuyor, Yargı eliyle iyi halden, kanıt yetersizliğinden serbest bırakarak bir cezasızlık zırhıyla koruyor. Hayatta kalmak için kendini savunmak zorunda kalan kadınlara ise verebileceği en ağır cezaları veriyor. Bizler, o nedenle diyoruz ki erkek adalet değil gerçek adalet.Kadına yönelik şiddetin sürmesini sağlayan iktidarın politikalarıdır. Dini siyasallaştıran, siyaseti ise dinselleştiren bu politikalar; eşit, özgür ve laik yaşama müdahaledir .İktidar ve beslediği gerici tarikatler kadını adeta eve kapatıp ,ev kölesi halinde yaşamını geçirmesini ve erkeğe itaat ederek yaşamasını amaçlamaktadır. Bunu kabul etmiyoruz. Bizler toplumsal cinsiyet eşitliği talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’de AKP/MHP iktidarının sermayeden, savaştan ve ranttan beslenen bütçe politikaları kadın yoksulluğunu derinleştiriyor. Her dönem açıklanan verilerde kadın işsizliği tüm işsizlik türleri içinde en yüksek orana sahip. Geçen haftalarda İzmir’de geçinmek için kağıt toplayıcılığı yapmak zorunda kalan bir annenin evdeki 5 çocuğu (yaşları 1 ile 5 arasında ) çıkan yangında maalesef kurtarılamadı .Bu çocukların katili ,yoksulluk ve açlığı halkına reva görenlerdir. Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyoruz , işyerlerimizde ve alanlarda mücadelede birleşiyoruz. Sedat EVREN http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Kasım 2024, 13:36 tarihinde yazdırılmıştır. |