Grip ile ilgili bilgileri bilimsel kaynaklardan alın

Porsuk “ Bilindiği üzere grip, asıl olarak solunum yollarında yerleşen Influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden; toplumda aynı anda birçok kişiyi hastalandırıp, çok sayıda ölümlere yol açabilen, kolay yayılabildiğinden bilhassa kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalıktır. Son günlerde medyada artan grip salgını haberlerinden dolayı sık sık vatandaşlarımızdan bilgilendirme talepleri gelmektedir. Bunun yanında özellikle akşam saatlerinde hastane acillerinde de yoğunluk yaşandığı tespit edilmektedir. Oysa mevsimsel grip denilen ve her yıl görülen bu hastalık, başta soğuk hava şartları nedeniyle ortam havalandırmalarının azalması ve insanların kapalı ortamlarda daha kalabalık şekilde daha fazla zaman geçirmeleri gibi pek çok sebeple Ekim ayından itibaren artmaktadır. Bu gerçek artışa paralel olarak bazen yayın organlarında, bazen de halk arasında bilimsel gerçekliği kanıtlanmamış bilgiler yaygınlaşınca, adeta bir panik durumu yaşanmaktadır. Bu nedenle vatandaşlarımıza tavsiyemiz tüm hastalıklarda olduğu gibi,  mevsimsel grip hastalığında da ihtiyaçları olan bilgiyi bilimsel kaynaklardan almalarıdır.

İLK ÖNCE AİLE HEKİMİNİZE BAŞVURUN

Ülkemizde artık her vatandaşımızın bir aile hekimi bulunmaktadır. Eğer kendimizde ya da bir yakınımızda grip hastalığından şüpheleniyorsak, ilk yapmamız gereken aile hekimimize başvurmaktır. Çünkü grip hastalığı, bulaşmayı takiben 1-3 gün içerisinde üşüme, titreme, kırgınlık, iştahsızlık, halsizlik, ateş, boğaz ve baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, bulantı, genizde dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ancak nezle, larenjit, farenjit, sinüzit, bronşit gibi birçok solunum yolu enfeksiyonları sırasında da benzer şikâyetler görülebilir. Aile hekiminiz yapacağı muayenenin sonucuna göre size hastalığın grip olup olmadığı, gripse ilaç kullanıp kullanmamanız gerektiği, beslenmenizde dikkat etmeniz gereken hususlar, kişisel ve çevrenizdekilerin korunması vb pek çok konuda size bilgi verecek ve gerekiyorsa reçete düzenleyecek ve size istirahat etmenizi önerecektir. Ancak bazen vatandaşlarımızın kendi sağlık durumlarını en yakından takip eden aile hekimlerinin verdiği bilgiler yerine kulaktan dolma bilgilere, söylentilere daha fazla dikkat ettikleri de görülebilmektedir. Bu yanılgı, bazen kendisini gereksiz antibiyotik, vitamin hapları kullanımı, bazen gece hastane acil servislerinde yoğunlaşmalar, bazen gereksiz eğitim veya işgücü kayıpları şeklinde de gösterebilmektedir.

Grip hastalığının, özellikle bebekler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlarda (kalp hastalığı, astım, kronik bronşit, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, AIDS, kan hastalıkları) ağır seyrettiği ve ölümlere neden olduğu bildirilmektedir. Mevsimsel grip hastalığına yakalanan ve grip hastalığının seyri açısından riskli grupta olmayan bir kişinin acil servise başvurması hem kendisi, hem acil servis personeli, en önemlisi de acil servise “gerçekten acil” olduğu için başvuranlar açısından pek çok sorun oluşturabilir. Saydığımız riskli gruplarda olan vatandaşlarımızın ise durumları acil servise başvurmayı gerektirmeden önce aile hekimlerine gitmeleri çok önemlidir.

BİLİMSEL BİLGİLERE NEREDEN ULAŞALIM?

Mevsimsel grip hastalığının, ülkemiz ve dünyada her yıl milyonlarca insanı etkilediği, genel olarak bilindiğinden çok daha fazla sayıda hastane yatışlarına ve ölümlere neden olduğu bildirilmektedir. Ülkemizde grip hastalığını izlemek, olası salgınları önceden fark etmek, grip virüsünün yaygınlığını ve tiplerini tespit etmek, elde edilen bilgilerle ülkemizi dünya genelindeki bilgiler ile birlikte değerlendirmek ve sonuç olarak vatandaşlarımızı gripten korumak amaçları ile Sağlık Bakanlığımız bünyesinde 2005 yılından beri “Sentinel İnfluenza Sürveyansı” adı verilen bir çalışma yürütülmektedir. Bu çalışma kapsamında haftalık olarak İnfluenza Sürveyans Raporu denilen, haftalık izleme raporları yayınlanmaktadır.  Bu raporlarda yapılan izlem çalışmalarının haftalık sonuçları ile birlikte ülkemiz ve dünyadaki son durumu görülebilir. Konu hakkında daha detaylı ve ilk kaynağından, doğrulanmış, bilimsel verilere ulaşmak isteyen vatandaşlarımız Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun internet sayfasından haftalık izleme raporlarına ulaşabilir ve hastalığın ülkemizdeki ve hatta dünyadaki durumu hakkında bilgi alabilirler.

KORUNMAK İÇİN

Herhangi bir bakteriyel iltihap olmadan koruyucu olsun diye kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Yararsız olduğu gibi, dirençli bakterilerle oluşacak enfeksiyonlara da davetiye çıkarabilir. Gripten korunmak için düzenli yaşamak, uyku ve dengeli beslenmeyi ihmal etmemek, varsa alkol ve sigara alışkanlığını sınırlamak önemlidir. Kronik hastalıklar olarak tanımlanan şeker, kalp, akciğer hastalıkları gibi bir sağlık sorunu varsa tedavisini düzenli olarak sürdürerek kontrol altında tutmak yararlı olacaktır. Ayrıca korunma amacıyla aşılar da geliştirilmiştir. Aşıların koruyuculuğu %100 olmasa da, hastalıktan dolayı hastanelere yatış miktarını, zatürre ve ölüm gibi ağır ve en korkulan istenmeyen sonuçların sıklığını azalttığı bildirilmektedir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, toplumdaki her bireyin grip açısından mutlaka aşılanması önerilmemektedir. Şeker hastaları, kronik kalp, akciğer hastaları, 65 yaşın üzerindeki yaşlılar, bazı kan hastalıkları olan kişiler, AIDS hastaları, bağışıklık sistemini baskılayacak tedavi görenler veya bu tip hastalıkları olanlar, bakım ve huzur evlerinde yaşayan kişiler ve bu gruplarla çok teması olan sağlık personeli, bakıcılar gibi kişilere de için grip aşısı önerilmektedir.

SON OLARAK

Vatandaşlarımız grip hastalığının her yıl görülen, özellikle kış aylarında artış göstermesi beklenen bir hastalık olmasının bilinciyle korunma önlemlerine önem vermelidir. Sadece el yıkanmasına önem verilmesi, öksürürken ağızın mikropları ele bulaştırmayacak şekilde kolla kapatılması, hastaların kalabalık yerlerde bulunmamaları ve istirahat etmeleri bile hastalığı yayılımını büyük ölçüde engelleyebilir. Eğer grip şüphesi varsa öncelikle aile hekimine başvurmalı ve onun tavsiyelerine göre hareket edilmelidir. Kulaktan dolma veya bilimsel olmayan kaynaklardan gelen bilgilere itibar edilmemelidir. İsteyen herkes doğru bilgilere Sağlık Bakanlığımız ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumumuz kaynaklarından ulaşabilir” dedi.

Gökhan KAN