ABDULLAH GÜL BİR BÖLEN OLMAZ

        Sayın Abdullah Gül, Rahmetli Erbakan’ın mezarını ziyaret etti. Bu ziyaret Gül’ün Saadet Parti’sinin başına geçeceği anlamında yorumlandı. Sayın Gül’ün AK Partiyi bölecek anlamına alındı. Bazı çevreler, kavga gürültü çıksın bekliyor ve istiyor. Hatta Sayın Erdoğan, Sayın Abdullah Gül eliyle devrilsin isteniyor.

            Sayın Cumhurbaşkanımızın yemin töreni tarihe geçsin isteniyor ve bu olay unutulmasın bekleniyor. Kitapçık fırlatmalar, Meclis Genel kurul Salonunu terk etmeler tek kelime ile rezillikti. İsteniyordu ki ortalık karışsın, düzen bozulsun. Sonra da AK Parti kaybetsin.

            CHP ve avanesi on iki yıldır, aynı şeyi yapıyor. Kavgadan, gürültüden medet umuyor. Terör azsın, ekonomi batsın, Marmaray’ı sular bassın, Üçüncü köprü çöksün, sel olsun, deprem olsun, Işid rehineleri öldürsün. Suriye Türkiye’ye saldırsın, İstanbul susuz kalsın...

            Ama yeter ki Sayın Erdoğan devrilsin!

            Sayın Erdoğan, Çankaya Köşküne çıkarken, Kemal Bey arkasından “seni devireceğim” diye bağırıyordu. Madem devireceksin, niçin karşısına çıkıp aday olmadın.  

            Sayın Kılıçdaroğlu’nu dinledikçe aklıma Ali Avaz geliyor. Ali Avaz Rahmetli Özal Dönemi’nde ünlenmiş bir türkücüdür. Yırtık ve kulak tırmalayan sesi ile rahmetli Özal’ı taşlardı. Küfür, kâfir dümdüz giderdi. Kemal Bey kusura bakmasın Ali Avaz olmuş! Bir bağlaması eksiktir.

            Anadolu’nun batı kıyılarında dar bir çevrede Sayın Erdoğan düşmanlığı aşılayarak koltuğunu korumaya çalışıyor.

            Geziden, paralel örgütten, ondan bundan medet umuyor. Eski Türkiye’nin köhnemiş siyasetiyle İkditar olunamaz. O, kendi ikbalini başkasının felaketinde arıyor. Bu ise CHP’ye hiç mi hiç yakışmıyor.

            CHP, çıksın halkın karşısına projelerini anlatsın. Hataları ve ayıpları ile yüzleşsin. Yok, bildiğimiz yoldan ayrılmayacağız derse, ikditar için altmış yıl daha bekler. 

            Peki, Sayın Gül Erbakan’ın mezarını niçin ziyaret etti? Kendisi ile ilgili yakıştırmalara bir cevap olsun diye söylüyorum.

            Sayın Gül, malum çevrelerce bir süreden beri alkışlanıyordu. O da herkese geldiği ve oturduğu yeri göstermek istedi. Hocamız Erbakan’dır dedi. Hocamızla bir bölen gibi işimiz olmaz dedi. Bunu böyle anladım.