Hepinize yürekten bir merhaba! Bu yazı gazetede yayınlanacak ilk köşe yazımız. Köşe yazarlığına başlayacağımız haberi gazetede çıktığından bu yana, yaklaşık bir haftadır bizi gerek telefonla arayan, gerek mesaj atarak cesaretlendiren, destekleyen ve şu anda bu yazıyı okuyan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bir hafta içerisinde gelen telefonlar ve aldığımız mesajlar gösteriyor ki bu köşede siyasi konuları işleyeceğimiz, genel iktidara ve yerel iktidara muhalefet edeceğimiz bir yazı çizgisi beklentisi birçok insanda oluşmuş durumda. Birçok dostumuz da bize yazı konusu, bilgisi ve belgesi ulaştırmaya devam ediyor. Elbette ki bu köşede her şeyi konuşacak, yazacağız ama en çok da siyaseti konuşacağız. Her ne kadar ülkemizde ve şehrimizde siyaset, siyaset dışındakiler tarafından korkulan, siyasetin içindeki birçok insan tarafından da yanlış anlaşılan bir mesele olsa da aslında hayatımızın her alanını belirliyor. Aslında siyaset kimin nasıl yaşayacağına, ortadaki ekmekten kimin kaç dilim alacağına, çocuklarımızın nasıl bir eğitim alacağına ve onların nasıl bir ülke ve şehirde yaşayacağına karar veriyor. Bu köşede belki de en önemli görevimiz, siyaset dışındaki insanları daha fazla siyasete çekmek, siyaset içerisindeki birçok insana da doğruyu ve yanlışı ayırt etmede yardımcı olmak olacak. Siyasetçi Özgür Kaya olarak siyasette hiçbir zaman müzmin muhalif ya da istemezükçü olmadım ve bu köşedeki yazılarımızda da aynı çizgimi sürdürmeye gayret edeceğim. 

Ülkemizin ve şehrimizin birçok sorunları var ve bu sorunlara çare bulması gereken de siyasi kurumlardır. Biz de yine hayatımızın her döneminde olduğu gibi bu köşe yazılarımızda da sorundan değil çözümden yana olacağız ve bu çözüme ulaşmak için hepimizin aklını, yüreğini üst üste koyması ve daha mutlu yarınlar için düşünmeye ve konuşmaya başlaması lazım. Bu nedenle bu köşe yalnızca benim değil, bugüne kadar bizi hiç yalnız bırakmayan, siyasette birlikte yol yürüdüğümüz, aynı davaya inandığımız arkadaşlarımızın, sosyal medyadaki 35 bine yakın takipçimizin, emekçi ve emekten yana olanların ve elbette sizlerin de köşesi olacak. Genel çerçeveyi belirledikten sonra bugünkü ilk yazımızı burada tamamlarken belirtmeden geçemeyeceğim bir noktaya da değinmek isterim. Elli yıllık geçmişinde sağ değerlere daha yakın olmuş Hürfikir Gazetesinin sahibi Murat Mahir Altan’ı benim gibi solculuğu tescilli ve CHP’de iki dönem ilçe başkanlığı yapmış birisine bu köşeyi açma cesaretinden dolayı tebrik ediyor, yazılara başlamam konusunda teşvik ve desteği için de dostum Ertan Bayer’e (Çipras) özel teşekkürlerimi sunuyorum. 

Bu yazıyı Mimar Tunay Kantürer abimin izniyle onun kapanış cümlesiyle bitirmek isterim. 

Selam ederim.