Z KUŞAĞIYazar - Özgür KayaAKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite sınavı öncesinde sosyal medyada yaptığı canlı yayında yüz binlerce DİSLİKE (beğenmeme) atılıp, OY MOY YOK diyerek binlerce yorum yapılınca canlı yayın yorumlara kapatılmıştı. Ulusal medya olayı görmezden gelmeye ve göstermemeye çalışırken bu kadar büyük ve geniş çaplı bir protesto eylemini kimlerin yaptığı sorusu akıllarda kaldı. Turizm etkilenmesin diye üniversite sınavını öne çektirmekle suçlanan Turizm Bakanı’nın şirketi ETS TUR da bu protestodan nasibini alırken şirket tüm dünya da ve Türkiye’de ağır yara aldı. Bütün bu protestoyu yapanlarsa Z KUŞAĞI deniyor. Peki kim bunlar?
Bu sorunun cevabını arayan Gezici Araştırma sahibi dostum Murat Gezici’nin bize gönderdiği Z KUŞAĞI raporundaki verileri sizinle paylaşmak istiyorum.
Z KUŞAĞI
Literatürde 1980’den önce doğmuş nesil X, 1980-2000 arası doğmuş nesli ise Y kuşağı olarak adlandırılmaktadır. 2000’den sonra doğmuş, yani şu an 20 yaş ve altında bulunan milenyum sonrası bireyler Z kuşağı olarak tanımlanmaktadır.
Aileleri ile dünyaya değişik açılardan baktıklarının farkındalığında olan Z kuşağında bu farkındalık % 86.7’ler gibi anlamlı bir oranda göstermektedir
Z kuşağı yüksek hızlı internet bağlantısı, akıllı telefon, sosyal medya ve insanlık tarihinin hiçbir döneminde olmayan kolay ve hızlı haber alma çağının içinde doğdular. Kendi aralarında dijital bir dil ile konuşan bu kuşak için sınırlar yoktur. Dünyanın öteki ucundan arkadaş edinebilmekte ve iletişimini sürdürebilmektedir.
Z kuşağının günlük sosyal medyada geçirdiği zaman ortalama 6 saattir. Teknolojinin içinde doğuştan yer alan Z jenerasyonunun % 70,4’ü kendisini bireysel olarak değil dijitalde daha rahat ifade ettikleri söylüyor.
Z kuşağı üzerine yapılan araştırmada %65 akıllı telefonu ve % 47,8 bilgisayarı aktif olarak kullanıyor.
Z kuşağının % 45 gibi oldukça önemli bir oranı herkesin eşit ve benzer haklara sahip olduğu görüşünü savunuyor. Bu çerçevede bu kuşak için ırk, cinsiyet, din, dil gibi unsurlar önem taşımamaktadır. Örneğin farklı bir din veya mezhebe ait biriyle evlenebilirim diyenlerin oranı bundan önceki nesilde %32,8 iken, Z kuşağı içinde yer alanlarda bu oran %82,2’dir. Bu değerler, Z kuşağı için din ya da mezhep farkının önceki kuşaklara göre büyük ölçüde önemsiz kaldığını göstermektedir
2023 Seçimlerinde her 5 kişiden biri yeni nesil olan Z kuşağı olacak. Bu yeni seçmenin önünde set oluşturanlar seçimin kazananı olamayacak. Seçimin kaderi Z kuşağının elinde. Neredeyse ana muhalefetin oyuna yakın bir oyu olan neredeyse 5-6 siyasi partinin oyuna denk gelen nüfusu siyasilerin yeni odak grupları olacaktır.
2018 seçimlerinde ilk defa sandığa gidip oy kullanan seçmenin %76,6’sı iktidara / Cumhur ittifakına oy vermedi. Bu demek oluyor ki iktidar açısından yeni nesilden oy alınmasının giderek zorlaştığını görüyoruz
%86,7’si oy vermede ebeveynlerin etkisinin olamayacağını, kendi iradesinin ön planda olduğunu söylerken, %13,3’ü ise ebeveyn etkisi olduğunu ifade etmektedir.
2023’te ülke iş gücü nüfusunun %42’sini bu kuşak oluşturacaktır. Z kuşağı takım çalışmasına entegre olmada daha hızlı ve esnektir.
Daha pek çok noktayı inceleyen bu araştırmadan satırbaşlarını sizinle paylaştım. Gerçek şu ki ; 2023’ten itibaren Türkiye’nin geleceği, bu gençlerin, Z KUŞAĞININ ellerinde olacak.
Bütün ümidim gençliktedir diyen Mustafa Kemal Aatürk’ü bir kez daha haklı çıkaran bu gençlerle ne kadar gurur duysak azdır. Umarım güzel ülkemizde bir kuşağı daha kaybetmeyiz.
Selam ederim.
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Kasım 2024, 09:04 tarihinde yazdırılmıştır. |