TARAFSIZ BASINI KİMLER SEVMEZ?

Türkiye son 20 yıl içinde kötüye göre değişti. İyice yozlaştı. Din, Milliyetçilik, Atatürk gibi hassas simgeleri kullanıp kendine çıkar sağlayanlar son yirmi yıl içinde iyice ortaya çıktı.

Halkımız bu kişilerin gerçek kimliklerini ancak bir göreve geldikleri zaman veya ellerine bir yetki geçtiğimiz zaman gördü. Bu kişilerin en sevdikleri olay bilinmesi gereken konuları saklamak. En sevmedikleri olay, kişi veya kurumlar ise gizli yaptığı işleri ortaya çıkaran kişi, kurum veya tarafsız gazetecilerdir.

Türkiye genelinde baktığımızda bunu görmeye başladık. Ancak yerelde önümüzdeki günlerde yaşanacak olaylar bizlere epey bir ters köşe yaptıracak gibi geliyor.

Önümüzdeki günlerde Lüleburgaz’da damgasını vuran olayların başında, Lüleburgazlıların çok yakından tanıdığı bir ismin aslında göründüğü kimlikte olmadığı ve birçok olayı da gizlediği ortaya çıkacak.

Dönüp baktığımızda bu kişinin de gerçekten TARAFSIZ BASINI SEVMEDİĞİ gözlerimizden bant gibi geçecek.

Bu nedenle bizler buradan diyoruz ki; “Gazetecilik kalem ile bir kişiyi vurmak veya yüceltmek değildir. Gazetecilik olayları tarafsız bir biçimde halka aktarmaktır.”

Buna rağmen halktan gizli işler yapanlar, gazetecileri gazetecilik yaptığı için sevmez. Dürüst olanları ise hiç sevmez. Bu kişilerin genelde ortak özelliği KORKAK, YALANCI VE SİNSİ olmalarıdır. Çevrelerinde dönen kötü olayları görüp ses çıkarmazlar. Yakalandıkları zaman da “HABERİM YOKTU” derler.

Lüleburgaz’ın bu kişilerden kurtulması dileğiyle kalın sağlıcakla…