ANILAR VE MAÇLARYazar - Metin DikenerSüper Lig maçlarımız 21 takımla Korona Virüs gibi tehlikeli ve bulaşıcı hastalık yüzünden seyircisiz bir şekilde oynanıyor.
Yıllar önce bugün saygı, sevgi ve rahmetle andığım Doğan Bozdağ ağabeyim; ‘’seyircisiz futbol çalgısız düğüne benzer’’derdi. O, bu lafı maçlarda olay yaratan, sahası kapanan ve de seyircisiz oynanan maçlar için söylerdi. Doğan Bozdağ asker kökenli olduğu içinde 65. Tümen takımında resmi lig maçlarında defansa dönük futbol oynuyordu. Yalnız ne var ki çok sert bir futbolcuydu. Doğan abi neden bu kadar sert futbol oynuyorsun rakibini de kendinide bir gün sakatlayacaksın dediğimizde; ‘’Kardeşim ben ay’dan geldim. Ay’da futbol çok sert oynanıyor. Rakibine vurduğun zaman kemik sesleri tirübünlerden duyulacak’’ derdi. O, her zaman ben ay’dan geldim lafını söylerdi. Rahmetli Doğan abim bugünleri görse acaba ne derdi. Tahminen ben söylüyorum; Gelin kardeşim maçlarınızı ay’da huzur icerisinde oynayın, şu korona virus belasındanda kurtulun. Ayrıca ay’da futbolcular kulak, burun, topuk stopları yapıyor onlarıda görün. Alpullu’da resmi bir lig maçında Lüleburgaz Yeşilova takımı karşısında Yeşilovalı bir futbolcu gol vuruşu yaparken Doğan abi çekilen şuttan korunmak için yan dönerken top kulağına çarpıyor şutun şiddeti ilede yere düşüyor. Doğan abiyi tanıyan onun sözlerini bilen Yeşilovalı bir futbolcu yerde yatan acı içinde kıvranan Doğan abiye eğilerek ‘’helal olsun Doğan abi ben hayatımda böyle kulak stopu görmedim.’’ Doğan abinin o acı içerisinde yerden kalkması küfürler ederek o sözleri söyleyen futbolcuyu sahada kovalaması. Bu olaya yıllarca güldük. Aklıma gelmişken Doğan abinin bir anısını daha anlatayım. Lüleburgaz’da 2. Türkiye Profeyonel ligi maçında Uşakspor’a 1-0 mağlup olduk. İlk devre 1-0 bittiğinde ben devre arasında Uşakspor soyunma odasına gittim. Nazillispor’lu futbolcu olarak soyunma odasına girdiğimde Teknik Direktörleri Beşiktaş’lı Bülent Esel hocaya arkadaşlarıma başarılar dilemek için geldiğimi söyleyince hoca buyrun dedi. Futbolcu arkadaşlarıma teker teker hoşgeldiniz derken Nazillispor’da beraber futbol oynadığım Mehmet Hanna’nın kulağına bu maçı bize ver dedim. Hanna takımda defansın son adamı olarak oynuyordu. İkinci devre ile beraber bir pozisyonda topa elini bilerek uzattı. İstanbul bölgesi hakemi Güngör Tuncel net bu penaltıya devam dedi. Biraz sonra yanından topla beraber geçerken 18 içinde Aydın’ı resmen biçti bu da net penaltı idi yine vermedi. Maçta 1-0 mağlubiyetimizle bitti. Saha karıştı olaylar başladı. O sırada saha içine giren Doğan Bozdağ maçın hakemine konuşurken kafa attı. 15 gün sonra hakem Güngör Tuncel Doğan abiye haber gönderiyor. 100 bin lira verip onu Lüleburgaz’da vurduracağım. Doğan abide bu haberi getirene O, 100 bin lirayı kiralık katile değil bana versin ben kendimi vuracağım. O yıllarda Doğan abinin kardeşi Recep Bozdağ İstanbul Jandarma Genel Komutanı. Güngör Tuncel araya adamlar sokuyor. Recep Bozdağ ile buluşuyor. Yaşanan olayları bir bir anlatıyor. Albay Recep Bozdağ abim bir şey söylemişse hiç tereddüdsüz yapar. Ricalar araya giren hatırı kırılamayan dostlar Sarıyer’de bir lokantada buluşuyorlar iş tatlıya bağlanıyor. Karşılıklı özür dileniyor. Güngör Tuncel’de hatasını kabul ediyor. Bunlar yaşanmış hatıralar. Biz bugüne dönelim. Süper ligimizde bu kadar sıkı önlemler alınmasına denetimler yapılmasına kulüplerin özel doktorları olmasına rağmen şu korona virüse futbolcular yakalanıyorsa bazı maçlar bu yüzden tehire uğruyorsa sevdiğimiz bildiğimiz dostlar bu hastalıktan dolayı aramızdan ayrılıyorsa lütfen artık işin ciddiyetinin farkına varalım. Kendi sağlığımızı düşünelim. Maske takalım, mesafe kurallarına uyalım, temizlikte çok titiz davranalım Sağlıklar içinde kalalım. İyi haftalar. http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Kasım 2024, 08:26 tarihinde yazdırılmıştır. |