İŞLEVSİZLER.

Hal böyle olunca Ülkenin kaynaklarından en fazla yararlanma yarışına Kopyala/yapıştır tüzükler ve süslü bilinen söylemler ile yeni partiler gün geçmiyor ki siyaset arenasına katılmasın. Partisinden kovulan veya partisinde istediği yeri ve görevi alamayan ve etrafına  3-5 siyaset arkadaşını toplayıp parti kuruyor.

         Tabi bazıları kendisine partisince teveccüh gösterilip hayal edemeyeceği makamlara aday gösterilince ve şahsının da hazım sorunu ortaya çıkınca edebi sınır tanımaz hale geliyor. Sözünü ettiğimiz tabi ki Sayın Muharrem İnce, meşhur “Adam Kazandı” Muharrem İnce. CHP üyesiyken Kuracağım yeni partinin her şeyi hazır Parti şarkısını bulduğumuzda tamamdır diyecek kadar da kışkırtıcı. CHP yönetiminin kendisini Disipline verip ihraç etmeme inceliğini anlayamayacak kadarda şark kurnazı.  En fütursuzca olan ise partinden istifa edip yeni parti kuruyorsun da sana oy vermiş CHP seçmeninin lütfettiği Milletvekilliğinden neden istifa etmiyorsun ? Tabi hesaplar başka, bir yerlere yanaşmak ve bir şeyler koparmak için Milletvekili olmak, dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmak gerek. Tarih bunları bir kenara not ediyor elbette. CHP halk partisi ayağına batan dikeni çıkarıp rahatlamıştır ve bu olaylardan gerekli dersi çıkarmıştır umarım. Emin olun ki eksiklikleri  hissedilmeyecektir, CHP’sini  kurucusu; sizlere değil Halka emanet etmiştir  ve merak etmeyin size CHP’li oy vermiş seçmen sadece hayatta  bol kazançlar ve başarılar dilemekte.

         Bu tür partiler her ne kadar iki ittifaktan birinde bir şekilde yer alabilmek için kurulmuş olsalar da avuçlarını yalayacak gibi görünüyor.

         Çünkü; AKP ve MHP yeni anayasa değişikliğinde  bunlara zırnık koklatmayacak çalışmalar yapmaktalar. (benden duymuş olsunlar.)

         Yapılan anayasa çalışmaları aslında “Siyasi partiler yasası” eksenli tasarlanmakta ve asıl maksatta AKP iktidarını sağlamlaştıracak tedbirleri almak.

         Buna göre;

         Tüm siyasi partileri iki kutup etrafında toplayacak değişiklik çalışması. Bunun en etkili şeklide siyasi partiler yasasına (İttifaklar ülke barajı)  konularak yapılmak isteniyor ve bu baraj oranı da %12 gibi düşünülüyor.  Mevcut  (Cumhur ve Millet) ittifakı dışın da kurulacak ittifakların bu barajın altında kalması halinde zaten işlevsiz hale geleceğinden şimdiden hepsine geçmiş olsun.

         Tasarı böyleyken bu partilerin iki ittifaktan birine gitmekten başka şansları kalmıyor. Bu durumda tabii ki iş al gülüm ver gülüme dönmek, ya da ben ettim ağam sen etmeye dayanmak zorunda. Çünkü; AKP den kopma ve AKP ile 16 yıl bu ülkeyi yöneten bakan ve başbakanlık yapanların ekonominin bu halinden  hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi cirit atan Deva ve Gerçek parti Millet ittifakına; Bay adam kazandı ve Mustafa Sarıgül Cumhur ittifakına yanaşmak zorunda, aksi düşünülemez.

         Tablo bu olunca Türk siyasetinin geldiği noktanın ne kadar işlevsiz, Halktan ve halkın sorunlarından uzak olduğunu anlamak için alim olmaya gerek kalmıyor.

         Partilerin beklentilerinin “BEN” odaklı ve benim çevremin menfaatleri odaklı halini halkın anlamadığını sanmayın. Sanmayın ki halk bunları bu menfaat ayak oyunlarını unutacak.

         Şuna emin olun siyasilerden umudunu yitirmiş Türkiye cumhuriyetinin tüm vatandaşları zamanı geldiğinde “Elbet bir gün tekrar filiz verecek gönlümüzün bahçeleri,  halaylarla horonlarla Özgürlük Güneşinin altında tek yürek buluşacağız. Bu memleket bizim...” diye haykırdığında tüm arsızlar, işlevsizler ve Bu ülkenin Kurucusuna dil uzatanlar geçmişin hesabını vermek için sandık başında saf tutacaklar. AKP iktidarı şu gerçeği iyi anlamalıdır “TENCERENİN DEVİREMEDİĞİ İKTİDAR YOKTUR.” İktidarı ve muhalefeti ile acilen Halkın taleplerine cevap verilmelidir. Başka yol kalmamıştır.

                                                                                              Hayri AKPINAR