EKMEK VE HUZURYazar - Ozan Akarsu
EKMEK VE HUZUR
Bu güne yazılarımızda Lüleburgaz’a dair sorunları belirtip tanımlamalar yaptık, tespitlerimizi sıralayıp temennilerimizi ilettik. Bu yüzden tabiri caizse kitabın ortasından konuşmanın bir sakıncası yoktur diye düşünüyorum.
Yurdumuzdaki her kentli gibi Lüleburgazlılar da acil olarak iki büyük derdin çözümünü istiyor. Biri ekmek diğeri de huzur. Zaten günümüzde devletlerin de yerel yönetimlerin de bir yerde var oluş amacı budur. Halkın ekonomik gücü arttırılacak ve huzur tahsis edilecek.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Lüleburgaz çiftçisinin topraktan ayrılmasının kimseye bir faydası yoktur. Tabi belediye ekiplerinin pulluğu traktöre takıp tarla sürmesi, tarlayı ekip biçmeye yeltenmesinin de. Tüm yurtta olduğu gibi Lüleburgaz’daki en önemli sorunlardan bir tanesi ekmektir. Ardından simitten başlayan bebek manasına kadar uzanan bir gıda grubu gelir. İnsanların kaliteli beslenmesi maksadıyla, kentin işlenebilir toprağına ve çiftçisine yönelik çalışmalar 2022 yılı itibariyle başlamak zorundadır.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun gerekirse gübre fabrikası kurarız sözünden yola çıkarak tarımsal üretimdeki ihtiyaçların ve sorunların ne kadar acil olduğunun yerel idareciler tarafından bilindiğini düşünüyorum. 2022 yılına girerken Lüleburgaz çiftçisi için Belediye tarafından neler yapılacak merakla bekliyorum.
Lüleburgaz bir işçi kentidir. İşçi kesiminin güçlü olması, iyi yaşandığına inanması, işe giderken evine dair güvenlik sorununun olmaması çok önemlidir. Bir örnek verelim. Bugün Lüleburgaz Belediyesi’nin kentin işçileri için yapabileceği en kolay şeylerden bir tanesi, bekleme durağıdır. Ben de bir çalışanım. Her gün işçi servisine binip işe giderek hayatımı kazanmak zorundayım. Yazın sıcağına, kışın soğuk ve yağışına kısacası doğa olaylarına karşı korunacağı bir bekleme durağı olsa günlük hayatımızı nasıl kolaylaştırır tahmin edebilir misiniz?
Lüleburgaz’ı şöyle bir dolaşın, pasajlarının çoğunun artık eskidiğini, sürekli tadilat çalışmalarının yapıldığını görebilirsiniz. Başta pasaj esnafları olmak üzere tüm kent esnafı yeni bir organizasyon vesilesi ile iş hayatına daha iyi şekilde devam etmelidir. Kentin yükselen yeni bölgelerinde veya mevcut çarşısında onların yepyeni dükkânlara kavuşması ziyaretçi hedeflerine daha kolay ulaşmasına yardımcı olacaktır.
Bu girişimlere ek olarak, başta nitelikli iş gücünün sağlanması maksadıyla Eylül 2022’de ders zili çalmadan bir Eğitim Şurasının çalışmaya başlaması gerekiyor. Lüleburgaz Belediyesi böyle bir yapılanmanın ev sahibi olmalıdır. Eğitim ve Sosyal Tesis açmak, bunu işletmeye dönüştürmek sadece Belediye için bir gelir kaleminden ibarettir. Bunun gibi bir çalışma ise ekmek ve huzur adına yapılacak en büyük girişimlerden bir tanesidir. Mesela Kepirtepe gibi tarihi bir mirasın, Köy Enstitüsü mantığının faaliyete geçirilmesinin yanında böyle güncel bir ihtiyacın karşılandığı yer olsa nasıl olur?
Şöyle bir düşünün. İşsizsiniz veya işinizi kaybettiniz. Artık okul okuyacak vaktiniz de yok. Çalışmanız lazım ama çaldığınız her kapı sizi geri çeviriyor. Gerekçe de basit. Aranan nitelikleri taşımıyorsunuz. Oysa iş aramakla geçirdiğiniz zamanı Belediyenin ev sahibi olduğu bir organizasyona katılarak geçirseniz, acil olarak yöneldiğiniz sektör ve işte mesai harcasanız, eminim kısa sürede o işte aranan kişi olursunuz. Üstelik vasıfsız olarak girdiğiniz işi öğrenirken hissettiğiniz sıkıntıları
Lüleburgaz İçin Yenilenebilir Enerji başlıklı yazımda, Trakya’nın rüzgâr enerjisi potansiyelinden bahsetmiştim. Bu potansiyeli tek başına kullanamayacağına göre İstanbul ve Trakya’daki diğer Belediyelerin kuracağı bir iştirak enerji üretimini arttıracak ve enerji pahalılığını azaltacaktır. Lüleburgaz neden bu konuda öncü olmasın?
Lüleburgaz için sıraladığımız her şey sadece bu kente özgü değil, neredeyse hepsi bölgesel sorundur. Çözüm için özellikle tarım ve enerji konusunda yeni işbirliklerine gitmenin hiçbir sakıncası da yoktur. Bir kentin sabahlarında günün aydın, kahvaltılarının keyifli olması o ekmeğin ve huzurun temin olmasıyla sağlanır. Ekmek ve huzuru getirebilirseniz oturduğunuz her sofrada dert dinlemez, derman olmanın keyfini çıkarırsınız.
OzanAKARSU http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Kasım 2024, 00:41 tarihinde yazdırılmıştır. |