KAZAKİSTAN MESELESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ '' KAMU DİPLOMASİSİ''

Yazar - Doğukan Önal

KAZAKİSTAN MESELESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ  '' KAMU DİPLOMASİSİ''  

KAZAKİSTAN MESELESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

'' KAMU DİPLOMASİSİ''

 

Kıymetli okurlarım,

 

Covid 19 pandemisi dünyanın eksenini tamamı ile değiştirdi. Hem ekonomik olarak hemde siyasi olarak yeni dönüşümlere gebe olan küresel sistem bugün bizleri farklı bir duruma entegre etmekte. Kazakistan protestolarının sadece ve sadece basit bir gaz veyahut benzin zammından olmayacağını tahmin ediyorum herkes biliyordur.

 Bizler, kendi ulus devletlerimiz içerisinde her türlü cefayı çektik ama devlete baş kaldırmadık ve kadim geleneklerimizden taviz vermedik. Bu millet kıtlık gördü, bu millet savaş gördü, bu millet kriz gördü ama devletinin temellerine her daim sahip çıkarak deyim yerinde ise kan kusup kızılcık şerbeti içti. Ve devletini dünyanın en güçlü devletlerinden biri haline getirdi.

Pek tabi Kazakistan da böyle idi. Bağımsızlıklarını büyük bir hasret ile kazandılar ve onlar için bağımsız bir ülkenin temeli olan devletleri ve efsane liderleri Nursultan Nazarbayev adeta bir kırmızı çizgi idi. Lakin bu bilinç bir jenarasyona kadar sürdü. Özellikle Nursultan Nazarbayev Kazak gençlerini yurt dışına gönderdi ve onların eğitim almasını sağladı.

 

İşte kardeşlerimiz burada kamu diplomasisine maruz kalmanın ilk tecrübesini tattılar.

 

Biz mülkiyede '' Kamu diplomasisi'' diye bir ders alırız. Burada bize ''yumuşak güç'' kavramı anlatılır. Yumuşak gücün en büyük aracı kamu diplomasisidir. Özellikle soğuk savaştan sonra ortaya çıkan bu diplomasi modeli eski diplomatik düzende önemli bir aktör olan hükümeti aradan çıkararak muhatap alınan ülkenin halkına karşı yapılan bir diplomasi modelidir.

 

Yani, Kamu diplomasisinde mesele kimin ordusunun kazandığı değil, kimin hikayesinin kazandığıdır. Mesela Japonlar bu konuda çok ustadır. ABD'nin kendilerine attığı atom bombası pek tabii insanlık dışı bir vahşettir, lakin Japonlar adeta ABD'nin kendilerine dayattıkları orduları olmaması zorunluluğunu bir avantaj haline çevirmiş ve kamu diplomasisi marifeti ile yumuşak güç düzleminde ABD'den daha güçlü bir hale gelmiştir.

Rusya, Sovyetlerin dağılımından sonra dünyanın diğer tüm ülkelerinin aksine kamu diplomasisi faaliyetlerini tüm ülkelere yönelik değilde, Sovyetlerden kopan Türki Cumhuriyetlere uyguladı. Rus Mir Vakfı, Gorchakov Vakfı, ve Rus Üniversiteleri bu çalışmalarda en büyük görevleri aldılar.

 

Ve ne garip bir tesadüf ki Rusyanın Kamu Diplomasisi faaliyetleri çerçevesinde en çok yatırım yaptığı ülke Kazakistan oldu. Ve ne garip ki Tokayev Rusça konuşarak Rusları kendi topraklarına çağırdı.

Şimdi Doğukan kardeş ne alaka diyeceksiniz çoğunuz biliyorum...

 

Kamu diplomasisi öyle bir diplomasi şeklidir ki Türki  Cumhuriyetlerin yüzyıllarca kanını emen moskof, en ufak bir karışıklıkta yine ve yeniden kendisini muhatap devletin Cumhurbaşkanının '' Rusça daveti'' üzerine o bölgede kahraman ilan ettirebilir. İşte sert güç ile yumuşak güç arasında ki fark budur.  Sert güçte ordunuz ile girersiniz ve birgün çıkarsınız,neticede unutulursunuz. Ama yumuşak güç ile gönül ve zihin fütuhatı yaparsınız.

 

Biz başörtüsü, muhtıra ve darbeler ile uğraşırken adamlar kamu diplomasisine büyük para ayırıp stk ve üniversiteleri ile kendi hikayelerini başka ülkelerde muteber kıldılar. En çok zoruma giden de bu muteberlik Türki Cumhuriyetlerde öylesine diri ki... Bölgede Türkiye kardeş ülke ama onların ağabeyi henüz Rusya...

Biz son yıllarda STK'larımız ve bellikurumlarımız ile '' Kamu diplomasisi'' alanında büyük mesafeler aldık. Ama birazda geç kaldık. Bu kurumlarımızı haftaya size tanıtacağım, zira evlatlarınızın faydalanacağı nice imkanlar ile öğrenci değişim programları gibi faydalı programlar düzenleyip bir nevi kamu diplomasisi icra etme durumundalar.

 

Efendim.... Kazakistan meselesi uzar gider... Lakin Tokayev Rusyayı Rusça konuşup çağırıyorsa ve onlara teşekkür ederken ağzı yoruluyor ise bir şeyin muhasebesini yapmalıyız:

'' Acaba Türkiye'nin kamu diplomasisi alanında en büyük muhatabı kim? Veyahut en çok kimlerin kamu diplomasisi girişimlerine maruz kalıyor ve hangi basın kuruluşları buna hizmet ediyor?''

Bunun cevabını da nacizane haftaya yazalım....

Hürmet ve muhabbetlerim ile efendim...

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Kasım 2024, 09:14 tarihinde yazdırılmıştır.