Lülenerji Sistemi Teorisi

Yazar - ÖZGÜR TERZİOĞLU

Lülenerji Sistemi Teorisi  

Lüleburgaz’ın isim kökenini incelediğimizde öncelikli olarak “Lüle” ile “Burgaz” olarak birleşik bir kelime ile karşılaşıyoruz. “Lüle” kelime karşılığı olarak; bükülmüş, dürülmüş, kıvrık olan nesneler için kullanılıyor. Burgaz ise muhtemelen İngilizce “burgh” yani “burç” bir kalenin duvarlarında ki uç noktalarından bahsedilmektedir. Örnek olarak “Edinburgh” gibi Lüleburgaz kelimesini tamamlayan “Burgaz” kelimesiyle karşılık bulabiliyor. Diğer yandan rahmetli babaannem kentimizin isminin “Birkaz” dan dönerek sonradan Lüleburgaz olduğundan bahsederdi. Birkaz “ne alaka?” diye sorduğumda “zamanında insanlar buralara göçtüğünde iki tepe arasında geniş bir su havzası ile karşılaşmışlar ve bu suyun ortasında bir tane kaz varmış” demişti. Sonuç olarak kentimizin isminin nereden geldiği kimlerin koyduğu konusuna biraz daha bilimsel yaklaşırsak eğer kazı çalışmalarında kıvırk, oyulmuş sutaşlarının çıktığından bahsedilmektedir. İşte “Lüle” denilen bu taşları muhtemelen suyun hareketinden faydalanmak için hazırlanmış aletlerdi. Yine özellikle vurgulanması gereken bir şey ise tüm bu anlatmaya çalıştıklarım şehir efsanesinden öte geçmez, fakat bir gerçek var ki kentimiz su ile ilgili bir ismi taşıyor. Bizlerden önce birçok ulus, millet bu topraklarda yaşamıştır. İsim kökeni çok eskilere Türk milletinden de farklı bir lisandan geçişte yapmış olabilir. Tüm bu konuşulup anlatılan yazılan çizilenleri inceleyip, dinlediğimizde kentimizin en özelinin su olduğunu anlıyorum. Bu özelimizi “Su yönetimi” ile projelendirilmesi gerektiğini düşünerek son dönem yazılarımı şekillendirmeye başladım.

Kendi özelimizden yola çıkarak bu kentte hidroelektrik üretebilir miyiz? Böyle bir sistem geliştirilebilir mi? İşte “Lülenerji sistemi teorisi” geliştirilerek “Alternatif Şebeke” ile birlikte mevcut şebekenin su dağıtım masraflarını en aza nasıl indirebiliriz? Düşüncesini mevcut şehir planına nasıl entegre edilebilir? Gibi Sorularımı Master Plan çerçevesinde ele alarak anlatmaya çalışacağım. Son Dönem yazdığım yazılar Master Planın Bayındırlık işleriyle ilgili olup genellikle bu işin ana merkezini İstasyon Caddesini ele alarak projelendirilmesi gerekmektedir. İstasyon Caddesi Merkez caddedir. Son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple kamu yararı için İstasyon Caddesi ile Sakız köy meydanın birleştirilmesi son derece önemlidir. Kentimizin dengeli, hacimli ve sorunsuz bir şekilde büyümesi adına bahsinde bulunduğum 700 metrelik hat açılmalıdır. Kentimizin sorun düğümü o hattadır. Peki, bu sorunlar neler? Diye sorduğumuzda en önemlisi ulaşım, trafik sıkışıklığı, otopark sorunu, teknik alt yapı gibi aslında bir kentin en mühim noktalarını çözümsüz bırakmaktadır. İstasyon Caddesi özellikle teknik alt yapısı geliştirildiğinde temiz bir dereye sahip olacağız. Alternatif şebeke gibi geri dönüşüm ağının da ana damarı olacaktır. Hacimli yağışlarda su baskınlarına yönelik etkili bir hat olacağını düşüyorum. Diğer yandan 4-5 km hat boyunca 10’ar metrelik türbinler sayesinde kirli suyun oluşturduğu hareketten enerji sağlayabilir miyiz? Bu durum tabii ki de mümkün, fakat ne kadar enerji üretilecek ve bu sistem şebeke maliyetlerini karşılayabilecek mi? İşte bu çalışmanın yapılabilirliği üzerine “Su yönetim ekibi” kurularak çalışmaların şimdiden başlatılması gerekmektedir. Biz Lüleburgaz halkı olarak 500 tane araca kent meydanın yer açmak için kamyonla lira bedel ödeyeceğimize en temel ihtiyaçlarımızın en az maliyetle karşılanması adına yapılacak projelere yönelmeliyiz. Kent meydanı denilen alanı da Lüleburgaz Ekonomisine ivme kazandırabilecek bir proje hazırlandıktan sonra yıkılmalıdır.

İstasyon caddesi üzerine kamusal alanlar ile birlikte parklar bahçeler gibi eğitim merkezlerinin kurulmasıyla hem alternatif şebeke sistemi etkin kullanılabilir, hem Lülenerji sistemiyle mevcut su dağıtım elektrik maliyetleri düşürülebilir, cadde boyunca bulunan kamusal alanların enerji ihtiyaçları karşılanabilir düşüncesindeyim. Bahsinde bulunduğum enerji sistemi teorisi bütün kentin atık suyuyla birlikte drenaj hatlarının aynı büyük kanala akıtılarak yedi gün 24 saat sürekli bir akım oluşturularak çok sayıda ki tribünle kirli su ile temiz, yenilebilir enerji üretebileceğimizi düşünüyorum. Bahsinde bulunduğumuz bu hattı verimli hale getirebilmek çok maliyetliymiş gibi gözükse de aslında fayda/maliyet açısından yapılabilir durmaktadır. Uzun dönemde büyük kazanımlar sağlayabiliriz.   

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 24 Kasım 2024, 18:53 tarihinde yazdırılmıştır.