BENİ NEREYE GÖTÜRÜYORSUNUZ?!…Yazar - Ahmet BostancıDünya bir misafirhanedir. İnsan da misafirdir. Misafirlik bitince yola devam edilir. İnsanın dünyadan sonraki durakları; kabir (berzah), kıyamet, ba’s (yeniden dirilme), mahşer, amel defterlerinin verilmesi, hesap, mizan, sırat, şefaat, cennet ve cehennem gibi evrelerdir.
İnsan dünyada imtihan olmaktadır. Bu gerçeği anlatmak için Allah insanlara peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Buna inanarak hareket edenler cennetle müjdelenmiş, bu gerçeği görmezden ve duymazdan gelenler ise cehennemle uyarılmıştır. Bu konular ayet ve hadislerde şöyle anlatılır.
“Allah mü’min erkek ve mü’min kadınlara altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel ve hoş meskenler va‘detmektedir. Allah’ın rızası ise hepsinden daha büyüktür. İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur.” (Tevbe:72)
“Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında; «–Rabbim! Beni geri gönder. Tâ ki boşa geçirdiğim dünyada sâlih ameller işleyeyim.» der. Hayır! Bu, onun ağzından çıkan (boş) bir lâftan ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, bu dünyaya dönmelerine mânî olan) bir berzah (perde) vardır.” (Mü’minûn, 99-100)
Bir gün Efendimiz ’in (as) önünden bir cenaze geçmişti. Efendimiz, etrafındaki ashabına cenazeyi kastederek:
Ölmeden önce insanlara ahirette gideceği yer gösterilir. Cennete aday olan kişi makamını görünce sevinir, bir an önce cennete kavuşmak ister. Cehenneme aday kişi de gideceği yeri görünce, kahrolur, gitmek istemez, feryat eder. Bu feryadı insanlar hariç her varlık duyar. Eğer insanlar duysa idi, dehşetten bayılırdı. http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Kasım 2024, 07:06 tarihinde yazdırılmıştır. |