SENİN İLETİŞİM DİLİN HANGİSİ? Niçin Günlük Hayatta Fiilde Anlam (Zaman, Kip) Kayması yaparız?Yazar - Kader Ekiz“Yeni yılınız kutlu olsun.”
“Her şey gönlünüzce olsun.”
Emir kipinde kullanılan bu cümlelerimiz, Türkçede emir anlamı taşımaz. Ayrıca biz bu ifadeleri karşı tarafa iyi dilek anlamı taşıyan istek ve dileklerimizi anlatmak için kullanırız. Türkçede yapılan bu anlam kaymasına “fiillerde anlam kayması” denir. Yani bir fiilin, hareket anlamı taşıyan bir sözcüğün, zaman ve anlam bakımından kullanılması gereken kip, zaman ve anlamda kullanılmayıp farklı bir anlam, zaman ve kipte kullanılmasıdır. Peki, bu bir dil yanlışlığı mıdır? Tabi ki hayır. Bu Türkçenin “dil bilgisi ve anlam” bakımından taşıdığı dil zenginliğidir. Nasıl ki Türkçede yüzyıllar içinde nesiller arasında kullanılan kelimeler (isimler) yüzyıllar ve nesiller değiştikçe değişiyorsa kullanılan eylem adları da nesillere göre değişiyor. Bazı eylemler yerini bu yüzyılda eş anlamlılarına bırakıyor. Altmış yıl önce “mektep” derken şimdi “okul” ismini kullanıyoruz. “Bunu işittin mi?” değil, bu yüzyılda “Bunu duydun mu?” demeyi tercih ediyoruz.
Benim burada aslında bu örnekleri vermemin sebebi bu konunun daha iyi anlaşılabilmesine katkı sağlamak içindir. Ki ben aslında bu yüzyılda dileklerimizi anlatmak için kullandığımız kipin yerini emir kipinin almasından bahsediyorum.
Türkçede kip kayması dediğimiz şeyi aslında günlük hayatta o kadar çok kullanıyoruz ki farkında bile değiliz. “Bu kitabı haftaya bitireceksin.” derken aslında emir anlamı olan bu cümleye gelecek zaman anlamı yüklemiş, bunu nazik olmak adına yapmışız.
Yazımın başında dediğim “Yeni yılınız kutlu olsun.” Dilek ve istek anlamını emir kipiyle cümlede kullanmışız. “Yeni yılınız kutlun ola.” dememiz gerekirken bu yüzyılda istek kipiyle değil emir kipiyle kullanmışız. Burada vurguladığım dilin 21. yy. da gramer bakımından kazandığı dil zenginliğidir. Tabi, bazıları buna bir yanlışlık olarak bakabilir. Ama ben bunu bir yanlışlık olarak görmüyorum. O dili o çağda nasıl değişen kelimeleri, kullanımları varsa dil bir bütündür yüzyıllara göre “gramer” açısından değişiklik gösterebilir ve o yüzyılın kullanımında “dil bilgisi ve anlam” bakımından incelenen Türkçenin konusu olabilir. Nasıl ki 13. yy. da “idi” ekfiiline günlük hayatta kullanılırken “hasta idi, güzel idi” deniliyorsa 21. yy. da biz bunu artık “hastaydı, güzeldi” şeklinde ifade ediyoruz, daha doğrusu demeyi tercih ediyoruz.
Bunu o çağın yaşayan Türkçesi içinde doğal olarak kullanıyoruz. Yani dilin evrimsel, gelişimsel bir süreci kabul ediyoruz. O yüzden evrimsel ve gelişimsel süreçler yüzyıllar içinde farklılık gösterir. Bu bir dil yanlışlığı değildir. Kendi döneminin ana dilinde meydana gelen dilbilgisi kuralıdır.
(Bu yazımı derste bu konuyu anlatırken birden ilham gelerek yazdım. Öğrencilerim de hayret ve şaşkınlıkla izlediler. Yen yıldan bütün öğrencilerimizin var olan yüzyıldaki ana dilini doğru kullanabilmelerini ve Türkçeyi korumalarını diliyorum. Ayrıca yazmanın aslında bu kadar doğal, içten olduğunu görüp cesaretlenmelerini diliyorum.)
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Kasım 2024, 07:36 tarihinde yazdırılmıştır. |