MEVLİD-I NEBİ HAFTASI ve PEYGAMBER’İMİZİN(ALEYHİSSELAM)GÜZEL AHLÂKI

Yazar - Eyyüp Sabri Erdem

MEVLİD-I NEBİ HAFTASI ve PEYGAMBER’İMİZİN(ALEYHİSSELAM)GÜZEL AHLÂKI  

Alemlerin Rabbi olan Allah (Azze ve Celle) Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz(Aleyhisselam)için kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmuştur: “(Ey insanlar!) Andolsun ki size kendinizden öyle bir peygamber geldi ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. Size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.” (Tevbe Suresi 128)

(Ey Muhammed!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.(Enbiyâ Sûresi, 107)

Hz.Adem’den (Aleyhisselam) kıyamete kadar gelecek olan en son insana kadar yaratılmış insanların en mükemmeli, insani vasıflarda en üstünü, alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’dır.(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

Peygamber Efendimiz(Aleyhisselam)yaşadığı hayatı boyunca sürekli biz ümmetini düşünmüş ve bizim dünya ve ahiretimiz hayatımızın saadeti  için gayret etmiş ve dua etmiştir.

Ümmetine karşı öyle şefkatlidir ki hiçbirimizin cehenneme gitmesini istememiştir.

Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir Hadis-i Şerif’inde şöyle buyurmuşlardır: “Hiç şüphesiz ben size bir babanın evlatlarına olan durumu gibiyim.” (Ebu Davud,Beyhaki,Sünen-i Kübra)

Peygamberimiz(Aleyhissalatu Ves-selam)bir gün Ashabına(Sohbetinde bulunanlara) (Rıdvanallahu teala aleyhim ecmain)şöyle buyurdu:

“Ah keşke bana doğru, havuza gelen kardeşlerimi bir görsem de, içlerinde şerbetler olan kaselerle onları karşılasam. Cennet’e girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem.”

Bu sözleri üzerine ona denildi ki:“Ey Allah’ın Resulü biz senin kardeşlerin değil miyiz?”

O şöyle cevap verdi:“Sizler benim ashabımsınız (arkadaşlarımsınız). Benim kardeşlerim de beni görmedikleri halde bana inananlardır. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydınlatmasını istedim.” (Ramûzu’l-Ehadis )

“O” (Salallahu Aleyhi ve Sellem) bize bu kadar düşkünken ve bizi çok seviyorken biz Müslümanlar olarak Peygamber Efendimiz’i (Salalllahu Aleyhi ve Sellem) nasıl sevmeliyiz?.

Bir insana gönül bağının olması için,onu herkesten çok sevmek için önce tanımak lazımdır,ahlaki özelliklerini,karakter yapısını,aile hayatını,arkadaşlarına olan davranışlarını ve yaşadığı  çevredeki insanlara olan tavırlarını,sosyal hayattaki duruşunu bilmek kısacası onun hayatının her safhasını bilmek gerekir.

Rabbimiz kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’de söyle buyurmaktadır;

“Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah’ın vahiylerini tebliğ eden, Allah’tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resülü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Ahzab Suresi 39-40)

Alemlerin Rabbi olan Allah’ın rızasını kazandıracak hayat biçiminin ve bunun neticesinde ahiret hayatında ebedi saadetin yolu, rehberi,dünya ve ahirette mutlu olmanın yol göstericisi olan peygamberlere iman etmek ve onları sevmek; özellikle Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (Aleyhisselam)’i sevmek, her mümin üzerine farzdır. Çünkü O’nu sevmek ve O’na iman edip tabi olmak bizi Allah’a iman etmeye,sevmeye ve itaat etmeye sevkeder.

Bizi yaratan Allah’a olan sevgiyi; Peygamber efendimize (Aleyhisselam)tabi olursak öğrenir ve elde edebiliriz. Rabbimiz bu gerçeği kutsal kitabımız olan Kur’an-Kerim’de şöyle bildirmiştir: “De ki: Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Ali İmran sûresi 31)

Gerçek manada iman edenler için

Peygamber efendimiz’e (Sallallahu aleyhi ve Sellem)duyulması gereken sevgi ve muhabbet her şeyden önemlidir. Bu durum, her şeyden önce Yüce Allah’ın kullarına emir buyurduğu bir husustur: “Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır“(Ahzâb Suresi 6)

Peygamberimiz(Aleyhisselam)kendisini nasıl sevmemiz gerektiğini de şöyle buyurmaktadır: “Sizden biriniz, beni anasından, babasından, evlatlarından ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe, tam anlamıyla iman etmiş olamaz.” (Buharî,Müslim) Diğer bir hadis-i şerifte de Peygamberimiz(Aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: “Allah’ı ve Peygamberini her şeyden çok sevmedikçe tam mü’min olamazsınız.” (Buharî, Müslim) Bundan dolayıdır ki Peygamberimizin ashabı Peygamber Efendimiz (Aleyhisselam)’a hitabederken: “Canımız, anamız ve babamız sana feda olsun Ya Rasûlallah!” diyerek söze başlamışlar, cevap vermişlerdir; böylece Efendimiz (Aleyhisselam)’a iltifat etmişlerdi”

PEYGAMBER’MİZİ(ALEYHİSSELAM )

NASIL SEVMEMİZ GEREKİR

Bizi ve bütün kainatı yoktan var eden Alemlerin Rabbi olan Allah'tan(Azze ve Celle)sonra, herşeyden çok Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i) Sevmemiz gerekir;

Bir mü’min herkesten her şeyden önce her şeyi yaratan,yaşatan ve her türlü ihtiyacını gideren Allah-u Teâlâ hazretlerini sonra Peygamber Efendimiz’i(Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)sevmelidir.

Allah sevgisi insan için en üstün maksat, en ulvi ve üstün gayedir.Kur’an-ı Kerimde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:“Ey Resulüm, de ki: ‘Ey insanlar, eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah gafurdur, rahimdir (çok affedicidir, engin merhamet ve ihsan sahibidir). “

(Al-i İmran sûresi 31)Peygamberimiz’i (Sallallahu aleyhi ve Sellem)tanımak,tabi olmak O’na olan sevgimizi artırabilmek ve herkesten çok sevmek için çok önemlidir. Bunun için O’nun (Salallahu Aleyhi ve Sellem) örnek hayatını okumalı ve öğrenmeliyiz.

Bunun yanında “O’nu” (Sallallahu aleyhi ve sellem) anlatan kitapları  okuyarak,onu anlatan Ehl-i Sünnet alimlerin anlattıklarını dinleyerek Peygamber Efendimiz’i (Aleyhisselam) çok daha iyi tanıyabiliriz.Peygamber Efendimiz’in(Aleyhisselam)sünnetine bağlı olmak,hayatını örnek almak “O’nu”(Aleyhisselam)tanımanın ve sevmenin göstergesidir.

PEYGAMBERİMİZİ(ALEYHİSSELAM)

ANNE ve BABAMIZDAN ÇOK SEVMELİYİZ

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyorlar: “Hiçbiriniz beni anasından babasından, çoluk çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe tam iman etmiş olmaz.” ( Müslim)

Hz. Ali’ye radıyallahu anh, “Siz Re­sû­lul­lah’ı aleyhissalatu vesselam ne kadar seviyordunuz?” diye sorul­duğunda, o, şu cevabı ver­mişti

Re­sû­lul­lah bize malımız mülkümüz, çoluk çocuğumuz, anamız ve ba­bamızdan daha sevgili idi. Ona, susadığımızda soğuk suya duyduğumuz arzu­dan daha çok arzu duyar, daha çok severdik.”

Canımızdan Daha Çok Sevmemiz gerekir;

PEYGAMBERİMİZİ(ALEYHİSSELAM)CANIMIZDAN DAHA ÇOK SEVMELİYİZ

Allah-u Teala kutsal kitabımızda şöyle buyuruyor:

“O Peygamber, mü’minlere kendi canlarından daha evladır (yakındır). Onun zevceleri de (mü’minlerin) anneleridir.” (Ahzab Suresi 6)

Nitekim Hz. Ömer (Radiyallahu anh):

“Ey Allah’ın Rasûlü! Ben sizi canımdan başka her şeyden daha çok severim” dedi. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ey Ömer, canımı kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, beni canından daha çok sevmedikçe olgun mü’min olamazsın” buyurdu. Peygamberimizi dikkatle dinleyen Hz. Ömer:

“Ey Allah’ın Resûlü, vallahi ben şimdi sizi canımdan da daha çok seviyorum” deyince Peygamberimiz:

“İşte Ya Ömer, şimdi olgun mü’min oldun” buyurdular.” (Aynî, Umdetü’l-Kârî,1/144)

Efenimiz sallallahu aleyhi ve sellem için gerekirse hiç çekinmeden canımızı feda edebilmeliyiz.

Ashab-ı Kiram (Rıdvanallu teala aleyhim ecmain)Peygamber Efendimiz (Aleyhisselam)için mallarını, canlarını göz kırpmadan feda etmiş, savaşta O’na siper olmuşlardır.

PEYGAMBER EFENDİMİZ’E İTAAT İLE İLGİLİ AYET-İ KERİME’LER

(Ey mü’minler!) And olsun ki Rasûlullâh’ta sizin için, Allâh’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok zikredenler için bir «üsve-i hasene» (iktidâya şâyan en güzel bir örnek) vardır.” (Ahzâb sûresi 21)

“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e (çokça) salât ederler. Ey mü’minler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!” (Ahzâb sûresi 56)

“…Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allâh’tan korkun! Çünkü Allâh’ın azâbı şiddetlidir.” (Haşr sûresi 7)

“Ey îmân edenler! Allâh’a itâat edin ve Peygamber’e itâat edin ki amellerinizi boşa çıkarmayın!” (Muhammed sûresi 33)

“Kim Allâh’a ve Rasûl’e itâat ederse, işte onlar, Allâh’ın kendilerine nîmet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle berâberdir. Onlar ne güzel dost(lar)dır.” (Nisâ sûresi 69)

Rabbimiz bizlere; kendisine ve alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz’e(Aleyhisselam) gerçek manada iman ve itaat etmeyi nasib eylesin…

Selam ve Dua İle

 


http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Kasım 2024, 08:51 tarihinde yazdırılmıştır.