İŞTE KORKUNÇ GERÇEK; NEREYE ÇEKERSEN ÇEK!

Yazar - Nuri Kahraman

İŞTE KORKUNÇ GERÇEK;  NEREYE ÇEKERSEN ÇEK!  

Efendimiz SAV in şöyle buyurduğu hepimizin mâlumudur:

“İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!”

İşte bu Hadisin sevk ve teşvikiyle İstanbul'u fethimiz bağlamında Efendimiz SAV in övgüsüne mazhar olmuş, her bir neferini O'na izâfeten Mehmetçik olarak nitelemiş, birincil şeref ve âidiyetini O'na ümmetliğe hasretmiş bu aziz milleti bu istikâmetten alıkoymak ve de kendi dünyevî emellerine daha kolay erişmek için İslâm düşmanları târih boyunca bize karşı Haçlı Seferleri olarak nitelenen savaşlar dâhil ellerinden gelen gayreti göstermişlerdir.

OSMANLI'DAN CUMHÛRİYET'E...

En son Osmanlı'yı parçalamaya muvaffak olmuşlar; yaklaşık 50 devlete bölünen coğrafyayı bir daha bir araya gelmesinler diye her türlü siyâsî, kültürel, ekonomik politika yürürlüğe koyup, entrikalar çevirerek üzerlerinden ellerini çekmemek için, BM, uluslararası anlaşmalar ve paktlar gibi kuruluşlar eliyle batıya sıkı sıkıya

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in “Savaş, ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir.” sözünde ifâdesini bulduğu şekliyle, böldükleri parçaları da kendi hallerine bırakmamışlar, kendilerine benzetmek sûretiyle uydulaştırmak adına bir takım değişiklikleri yapmaya da zorlamışlardır.

MUÂSIR MEDENİYET; YÂNİ, HER DEN'İYYET!

Buralarda yürürlükte olan, oralara âit kanun, örf, âdet gibi yasal ve de kültürel özellikleri batılılarınkiyle değiştirme şartını dayatmışlar, yeni hükümetler de bunları gûyâ muâsır medeniyet seviyesine erişip çağdaşlaşmak adına kurdukları devletleri şekillendirmişlerdir.

İSTANBUL'DAN ANKARA'YA

Bunlardan en katıları hilâfet merkezi olması, baş olması hasebiyle ülkemizde gerçekleştirilmiştir.

Bunun en can alıcı ve de dünyâda örneği olmayacak, olamayacak şekliyle, fiğerleri de ondan geri bir etkide olmasa da  en çarpıcısı ve meselenin boyut ve vehâmetini hissettirmesi bakımından, meselâ Türkçe Ezan konusu misâl verilebilir.

EZAN'DAN ALFABE'YE

Bunlardan biri de Harf devrimi meselâ. Bunun, kültürel değişim ve dönüşüm noktasında çok büyük etkisi olmuştur. Bir eksen kaymasından söz edilecekse bunda en büyük pay sâhibi harf devrimidir.

Bunun etkisi sâdece kültürel olmamıştır. İçimizdeki yabancılara daha bir gün doğmuştur. Nitekim devrim yapıldığında yeni  getirilen harfleri sadece yunanlar, ermeniler, rumlar ve yahudiler biliyorlardı. Bilmeyenler de daha çabuk adapte oldular.

ETRAK'TEN ECÂNİBE

Türk olanlar ise; sadece Osmanlı alfabesini biliyorlardı. Harf devrimi olunca devletin kadroları rumlar, ermeniler, yahudiler ile dolduruldu."

Art niyetli bir takım kimseler ise, Osmanlı zamanında okur-yazar oranının % 0,4 olduğunu söylüyor.

Ölçü ise oldukça sinsice;

Osmanlı Arap alfabesi kullandığı yıllarda Latin alfabesine göre halkın okur-yazar oranı ölçülüyor...

GÂYE KARALAMAK!

Bu durumda % 0,4 rakamı doğu çıkıyor öyle mi? Ancak Arap alfabesi kullanan bir toplumu neden Latin alfabesi baz alınarak yüzdelik ölçme yapılır?

Amaç ecdadı karalamak.

Ve geçmişi yok etmek!

İŞTE GERÇEK RAKAM!

Hâlbuki, Osmanlı Alfabesi üzerinden okur-yazar oranında genel ortalama, çizelgede de görüldüğü gibi %66.2'dir."

TEPKİ YAĞMURU!

Bizim bu paylaşımımız üzerine yorumlar sökün etti. İşte bunlardan bâzıları:

ÇOK ACI ve DOĞRU GERÇEKLER

Bilgehan Fâtih KALPAKLIOĞLU: Acı ve doğru gerçekler...

CAN DAMARINI KESTİK!

Ahmet ÇAKIR: İnönü hatılalarında açıkça itiraf ediyor: "Latin alfabesini milletin mazi ile alakasını kesmek için getirdik " diyor.

TÜYLERİM ÜRPERDİ!

Ercan AYDIN: Şimdi Tüylerim ürperdi sayın hocam...

KIRPA KIRPA KUŞA DÖNMÜŞ!

Sebahaddin BOL: Ben okur-yazar oranlarından ziyade (şarktan garba, kuzeyden güneye, 3 kıtaya serpilmiş, buradaki çizelgede okuryazarlık oranlarıyla berâber adları tek tek yazılmış. NK) coğrafyaya takıldım nedense!

İçim ezildi ????

MEZAR TAŞI; GÖZLERİN YAŞI

Âdem GÖKÇE: Şimdi Osmanlı'dan Kalan Mezar başındaki taşlarda ne yazıyor bilmiyoruz. Bu milleti dininden uzaklaştırmak için her şeyi yapmışlar. Okulda okutulan neymiş Harfler kargaşık kurgacikmis. Böyle öğrettiler. Aslında bir gecede insanları Cahil bıraktılar. Bilerek yaptılar. Bunlar degil mi Ezanı yıllarca Türkçe okutan. Daha ne diyeyim ki.

HEM YETİMLİK, HEM ÖKSÜZLÜK!

Hüseyin GÜRLEYİK: Ana babası yaşasa da, bu milleti yetim, öksüz bırakmışlar.

ÇİNCE HARF DEVRİMİ YAPIYORUZ!

Bahiddin YILDIZ:

"Efendiler yarın gece saat 22 00 da harf inkılabı yapıyoruz çin alfabesine geçiyoruz

Elinde Latin alfabesi ile basılı kitap dergi mecmua gazete ne varsa kolluk kuvvetlerine teslim etsin

Teslim etmeyenler en ağır şekilde cezalandırılacak,

SÜRGÜNDEN ÎDÂMA!...

Okumaya okutmaya yazmaya devam edenler sürgün edilecek direnenler idam edilecek

Çinden öğretmenler gelecek

Okuma yazma oranı %1 bir olan Türkiye de eğitim seferberliği başlatacak"

TERAPİDEN TELÂFÎYE!

Meselâ yâni diyor; Bahaddin Bey Kardeşimizi bu farkındalık oluşturan paylaşımından dolayı tebrik ediyor;

Yüce Mevlâ bu aziz millete tez zamanda kayıplarını telâfî edip ihtiyâcı olanı bulmayı ve de kendine gelmeyi,

ZAFER KISSASI, ŞEREF HİSSESİ

Son tahlilde başta gönül coğrafyası olmak üzere tüm mazlumların derdine devâ olarak kadim misyonunu tekrar bulmayı, bizlere de bu şerefte hissedâr olmayı lütuf buyurması niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor;

HARFLERDEN HARPLERE!

Filistin'li kardeşlerimizin tez zamanda zafere ermesini diliyor bu duygu ve düşüncelerle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Aralık 2024, 13:41 tarihinde yazdırılmıştır.