ALLAH’IN RAZI OLDUĞU ve İMAN EDİLMESİNİ İSTEDİĞİ DİN İSLÂM’DIR -2-

Yazar - Eyyüp Sabri Erdem

ALLAH’IN RAZI OLDUĞU ve İMAN EDİLMESİNİ İSTEDİĞİ DİN İSLÂM’DIR -2-  

Geçen haftaki yazımıza devam ediyoruz
Hıristiyanların ve Yahudilerin, Maide Sûresi 72-73, Tevbe Sûresi 29. ayetlerde kafir oldukları beyan edilmektedir. “Şüphesiz ki; Allah, Meryem’in oğlu Mesih (İsa)’dir diyenler kafir oldular. Halbuki Mesih (İsa) onlara şöyle demiştir: Ey İsrailoğulları benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Muhakkak ki; Allah’a ortak koşanlara Allah cenneti haram kılmıştır.” “And olsun Allah üçün üçüncüsüdür diyenler kesinlikle kafir oldular…” “Yahudiler Üzeyir Allah’ın oğludur dediler. Hıristiyanlar da Mesih (İsa) Allah’ın oğludur, dediler…”
Kur’an-ı Kerim’den önce Rabbimiz tarafından gönderilen Tevrat ve İncil zamanla tahrif(bozulmuş) ve tebdil(değiştirilmiş)edilmiş asılları kaybolmuş papazların hafızalarında kalan yalan yanlış beşerî ifadeler Allah’tan gelen ayetmiş gibi kitaplara yazılmış ve bir çok haramlar helal helallerde haram sayılmıştır. Şimdi ilahî özelliğini kaybetmiş olan bu kitaplara hak kitap ve temsil ettikleri dinlere de hak din demek Allah a karşı en büyük iftira değil de nedir?
Kur’an-ı Kerim ise hiçbir harfine noktasına virgülüne dokunulmadan asrımıza kadar gelmiş ve kıyamete kadar bu özelliği Rabbimiz tarafından korunmuştur .
Çünkü Kuran-ı Kerim’in muhafızı bizzat Cenab-ı Hak’tır. O halde dünya ve ahiret saadeti için sığınılacak ve rehber edinilecek tek kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Onu bize tebliğ eden ve canlı bir şekilde hayatında yaşayan Efendimiz (Aleyhisselam)’dir. En son ve en mükemmel din olan İslam dinidir. Kur’an-ı Kerim çağlar üstü olan ve bütün zamanlara hitap eden bir kitaptır.Dünyada yaşanan bütün olumsuzluk,kötülük ve huzursuzlukların yegane çözüm ve şifa kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i gönlümüze, zihnimize yerleştirip hem kendi hayatımıza hemde yaşadığımız sosyal hayata hakim kılmadıkça arzu edilen huzur ve sükunun te’sisi mümkün olmayacaktır.Bazı çevreler tarafından Allah’ın razı olmayacağı birilerinin beğenisine sunulmak istenen Light İslam (Ilımlı İslam) cihat ve Peygamber efendimiz’in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)sünnetinin ölçülerinden yoksun birçok İslâmi hükümlerin devre dışı bırakıldığı, ehl-i sünnet vel cemaat ölçülerinden uzaklaşmış,sulandırılmış, içi boşaltılmış, Müslümanları etkisiz ve tepkisiz hale getirmeyi amaçlayan  yeni bir din modeli oluşturulmaya çalışılmıştır,Dinler arası diyalog ve hoş görü adı altında yaklaşık 15 asırdan beridir hiçbir harfine noktasına virgülüne dahi dokunulmayan ve kıyamete kadar da dokunulmayacak olan,koyduğu ölçüler ile her asra bakan, her yönüyle çağlar üstü en son ve en mükemmel bir kitap olan Kur’an-ı Kerim’i; tahrif(bozulma) ve tebdile(değişmeye)uğramış beşer sözleriyle doldurulduğu haramların helal, helallerin de haram sayıldığı bu özellikleriyle de ilahi ve hak kitap olma vasfını kaybettiği herkes tarafından açıkca bilinen bu kitaplarla Kur’an-ı Kerim’i eşit tutmaya ve hak ile batıl yan yana getirilmeye çalışılmıştır.
Dolayısıyla bu kitaplara hak kitap ve bu kitapların temsil ettiği dinlere de hak din iddiasıyla masum dimağları kirletmeye,İslam dini dejenere edilmeye çalışılmıştır. “Şüphesiz ki Allah katında (makbul) din ancak ve ancak İslam’dır.”
(Âl-i İmran sûresi 19)
“Kim İslam dan başka bir din ararsa (bilsin ki;) o  (aradığı) din kendisinden asla kabul olunmaz ve o kimse ahirette (en büyük) hüsrana uğrayanlardandır.”
(Âl-i İmran sûresi 85)
“(İslam’dan yüz çeviren Yahudi ve Hıristiyan topluluğu) Allah dininden (İslam’dan) başka bir din mi arıyorlar. Oysa göklerde ve yerde olanların tümü ister istemez Allah’a teslim olmuş (boyun eğmiş)tir. Ve (sonunda) Allah’a döndürüleceklerdir.”
(Âl-i İmran sûresi 83)
“İbrahim bunu (İslam’ı) oğullarına da tavsiye etti. (Torunu) Yakup da Allah’a teslim olmayı kendi çocuklarına aynı şekilde tavsiye ederek şöyle dedi: Ey oğullarım Allah bu dini (İslam dinini) seçti (o halde) siz de Müslümanlar olarak ölün (can verin).”
(Bakara sûresi 132)
Yahudiler Hz. İbrahim’in(Aleyhisselam)Yahudi olduğunu Hristiyanlar da onun Hristiyan olduğu ve kendilerinin de İbrahim’in dininden olduklarını iddia ederek tartışıyorlardı. Ali İmran Sûresi 66,67 ve 68. ayetleri onların bu tartışmalarına şöyle cevap vermiştir.;
“Haydi (diyelim ki) sizler bildiğiniz konularda tartışıyorsunuz fakat bilmediğiniz konularda niçin tartışıyosunuz? Oysa Allah (her şeyi) bilir sizler (ise) bilmezsiniz.”
(Âl-i İmran sûresi 66)
“İbrahim (Aleyhisselam) ne; (bir) Yahudi ne de bir Nasrânî idi . Fakat o batıldan uzaklaşarak hakka yönelen bir müslümandı. Müşriklerden de değildi.”
(Âl-i İmran sûresi 23)Bu ayet-i celile Yahudi ve Hıristiyanların aynı zamanda birer müşrik olduklarını da söylemektedir. İnsanlardan İbrahim’e en yakın olanı şüphesiz ki; kendi zamanında ona tabii olan (Müslüman)lar ile bu peygamber (Hz. Muhammed) ve mü’minlerdir. Allah mü’minlerin velisi ve yardımcısıdır.”
(Âl-i İmran sûresi 68)
Eğer insanoğlu dünya ve ahiret saadeti istiyorsa önünde tek bir yol vardır o da DİN olarak İslâm’a inanmak, emir ve yasaklarına uymak ahir zaman peygamberi Hz Muhammed Mustafa (Aleyhisselam )’e iman etmek ve ona tabi olmaktır. Allah’ın bundan başka bir yol kabul etmeyeceği de kesin ve açıktır.
İSLÂM DİNİNİ BOZMA HAREKETİ DİNLERARASI DİYALOG ve HOŞGÖRÜ SAFSATASI
Vatikan merkezli bir proje olan "Dinlerarası Diyalog" FETÖ teröristi aracılığı ile Türkiye'de hayata geçirilerek islam büyük ölçüde tahrif edildi.
Kilise evler açıldı, ilköğretim Din Kültürü ve Ahlâk bilgisi ders kitabına İncil'den ve Tevrat'tan bölümler yerleştirilerek Kelime-i Tevhid ve Peygamber Efendimiz yok sayıldı.
FETÖ/PDY’nin “Dinler Arası Diyalog” projesi adı altında uzun yıllar yürüttüğü çalışmalar sosyal, siyasi ve dini olarak farklı alanlarda ifsada yol açtı.
15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin ardından gündemden düşmeyen FETö/PDY'nin farklı projelerle sosyal, siyasi ve dini birçok alanda büyük bir ifsada neden olduğu daha belirgin bir şekilde ortaya çıktı. ABD ve İsrail tarafından finanse edilen "Ilımlı İslam" projesi de bunların başında geliyor.
İslam dışındaki diğer dinleri meşrulaştırma, tahrif olmuş dinler potasında İslam'ı eritme adına "İbrahimi Dinler", "Dinler Arası Diyalog" gibi kavramlar üreten ve daha sonra da bunları pratize etmek için Türkiye'nin farklı şehirlerinde programlar tertipleyen FETÖ/PDY, özellikle Şanlıurfa ve Mardin gibi illerde çeşitli faaliyetlerde bulundu.
DİNLER PARKI PROJESİ
(Dinler Arası Diyalog Sempozyumu, (Sözde)Halil İbrahim Buluşmaları, Hristiyan bir erkek ile Müslüman bir kadının evlenmiş gibi gösterilmesi gibi birçok girişimin yapıldığı illerin başında gelen Şanlıurfa'da, en çok tartışılan konuların başında Haleplibahçe'de yapılması düşünülen Dinler Parkı Projesi geliyordu. Mardin'de ise 7 bin yıllık tarihi Kasimiye Medresesi'nde 2004 yılında düzenlenen Dinler Arası Diyalog Sempozyumu, pis, iğrenç defileler ve yine aynı şekilde Nusaybin'de "İnanç Parkı" projesi göze çarpıyordu.
Farklı zamanlarda iki farklı hükümette Turizm ve Kültür Bakanlığı yapan Erkan Mumcu ile CHP kökenli Ertuğrul Günay'ın bakanlıkları döneminde ısrarla hayata geçirilmek istenen projeler, Müslüman toplumda ciddi anlamda tahribatlara ve yıkımlara neden oldu.
"Projenin en büyük destekçisi Fethullah Gülen'dir"
Dünyanın birçok yerinde zulüm gören Müslümanlara göstermediği ilgiyi ve desteği gayrimüslimlere gösteren ve Gülen'in onursal başkanlığını yürüttüğü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından yayınlanan "Küresel Barışa Doğru" isimli kitapta, "Dinler Arası Diyalogun Müslümanlar cephesindeki kararlı destekçisi ve teşvikçisi Fetullah Gülen'dir" diye vurgulanmıştır. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV), aynı zamanda bünyesinde "Kültürler Arası Diyalog Platformu" adında bir platform oluşturarak yaptığı programlarla bu tür faaliyetlere de ciddi anlamda büyük destekler verdi.
DİNLERARASI DİYALOG SEMPOZYUMU İLK DEFA MARDİN’DE YAPILDI
13 Mayıs 2004 tarihinde Mardin Kasımiye Medresesi'nde düzenlenen Dinler Arası Diyalog Sempozyumun ardından Türkiye’nin bir çok yerinde buna benzer programlar yapılmaya başlandı. ‘Kültürler Arası Diyalog Platformu'nun (KADİP) düzenlediği ‘Dinler ve Barış Uluslararası Sempozyumu' İslam dinini ifsat etme çalışması olarak yapılan skandal görüntülere sahne olmuştu. Temsili olarak kurulan sözde “sırat köprüsünden” papazlar, hahamlar, imamlar ve dönemin Diyanet İşleri Başkan yardımcıları da geçiyordu.
ŞANLIURFA’DA İSLAM’I BOZMA PROGRAMI
Şanlıurfa'da da aynı tarihlerde dinler arası diyalog adı altında bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma katılanlardan Teksas Üniversitesi'nde sosyoloji profesörü Hristiyan Lester Kurtz ile gazeteci Müslüman Meryem Kurtz'a haham, papaz ve müftünün huzurunda nikâh kıyıldı. Dahası, Lester Kurtz, hem Hristiyan hem de Müslüman olduğunu ilan etti. Bu olay 15 Nisan 2010 tarihli Zaman gazetesine "diyalogdan düğüne" manşetiyle taşındı.
Fetö terör örgütü vatanımızı bölmek,İslamı bozmak,müslümanları ifsat etmek için bir çok faaliyette bulundu.
……
DUA EDELİM
Rabbimiz Filistin’de ve dünyanın farklı coğrafyalarında zulüm gören müslümanları feraha kavuştursun.
Dünyadaki zulmün ve kargaşanın sebebebi olan siyonist yahudileri mahv-u perişan eylesin.
Amin ya Rabb-el âlemin
Selam ve Dua İle

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Kasım 2024, 08:25 tarihinde yazdırılmıştır.