KUTSAL KİTABIMIZ KUR’AN-I KERİM’DE HARAMLAR ve YASAKLAR-2-Yazar - Eyyüp Sabri ErdemGeçen haftaki yazımıza devam ediyoruz
19- Verdiği Sözde Tutmamak:
"Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir."
(İsra suresi -34)
“Ey iman edenler! Akidlerin gereğini yerine getiriniz.”
(Mâide sûresi 1)
Peygamber efendimiz(Aleyhisselam)söz vermek ile ilgili şöyle buyurmuştur;
“Münâfığın alâmeti üçtür:
Konuşunca yalan söyler.
Söz verince sözünde durmaz.
Kendisine bir şey emanet edilince hiyanet eder.”(Buhârî)
“Dört huy kimde bulunursa, o adam tam münafık olur. Bir kimsede bu huylardan biri bulunursa, o huydan vazgeçinceye kadar onda münafığın özelliklerinden biri var demektir. O dört huya sahip olan kimse:
Kendisine bir şey emanet edilince hiyânet eder.
Konuşunca yalan söyler.
Bir antlaşma yapınca sözünde durmaz.
Düşmanlık yapınca da aşırı gider.”
(Buhârî)
Genelde insan için iki çeşit söz vardır:
1-Allah’a kulluk yapma, emir ve yasaklarını yerine getirme hususunda.
2-İnsanlarla olan toplumsal ilişkilerimizde.
İnsan olarak hem Allah’a karşı kulluk görevimizi yerine getirmeli, hem de insanlara verdiğimiz sözlerde durmalıyız.
20.Yalan Yere Yemin Etmek:
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de
"Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin. ... " (Nahl suresi 94)diye buyurmaktadır.
Mü’min, yalan söylememeli ve doğru sözlü olmalıdır. Ancak doğru olarak söylenen söz yeminle teyit edilebilir. Bir insan hem yalan söyler, hem de yalanını yeminle desteklerse, art arda iki günah işlemiş olur
20- Su-i Zan’da Bulunmak(Kötü düşünmek):
Alemlerin Rabbi olan Allah
"Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. …" (Hucurat suresi -12) buyurmuştur.
Peygamber efendimiz(Aleyhisselam)kötü zan İle ilgili şöyle buyurmuştur;
"Zandan sakının. Çünkü zan, sözlerin en yalan olanıdır.” (Buhârî)
“Zandan sakının. Çünkü zan, yalanın ta kendisidir. Birbirinizin konuştuğuna kulak kabartmayın, birbirinizin özel hâllerini araştırmayın, birbirinizle üstünlük yarışına girmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun!”
(Müslim)
“Zan” kelime manası olarak “tahmin üzere konuşmaktır”.Tahminlerimizin bir kısmı doğru çıkma ihtimali olsa bile bir kısmı da yanlış çıkabilir. Töhmet altında bırakma ve suçlama kabilinden olan hususlarda tahmin üzere konuşmamalıyız.
21- Başkasına Ait Sırları Araştırmak:
Rabbimiz kutsal kitabımızda
"… Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. " (Hucurat suresi -12)buyurarak;
Birbirimizin özel ve mahrem hallerini, kusurlarını araştırmamız yasaklamıştır. Tecessüs etmek bir bakıma casusluk yapmaktır ve yasaklanmış,haram edilmiştir.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; "Müslümanların ayıplarını, gizli hallerini araştırmaya çalışırsan, onları ifsâd eder veya ifsâda yaklaştırmış olursun " (Ebû Dâvûd)
22- Kibirlenmek ve Verilen Nimetler ile Gururlanmak:
Kibir, insanın kendini fazlasıyla beğenip başkalarına karşı üstünlük taslamasıdır.
"... Muhakkak ki Allah, kibirli olan ve övünen kimseleri sevmez" (4.Nisa-36)
Kibirli olmamak, mütevazı olup insanlara iyi davranmayı gerektirir.
"Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin."
(İsra sûresi 37)
Kişi, yürürken de asla böbürlenmemelidir. İnsan, zayıf bir varlıktır; ne yeri yarabilir, ne de boyca dağları aşabilir. Bunlar böyle iken, böbürlenerek yürümenin insana yakışmayacağı, bir bakıma onu gülünç duruma düşüreceği unutulmamalıdır.
23- Müsrif/Savurgan Olmak:
"Saçıp savuranlar, şüphesiz şeytanlarla kardeş olmuş olurlar; şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür." (İsra sûresi 27)
Saçıp savurmak, sahip olunan nimetleri hayır yolda değil, meşru anlamda ihtiyaç duyulmayan hususlarda harcamaktır. Savurganların şeytanın kardeşi olmaları iki şekilde anlaşılabilir:
1-Savurganlık, şeytanların takdir ettiği bir durum olduğundan, savurganlar şeytanlara yaklaşmış olurlar.
2-Şeytan, sahip olduğu yetenekleri, savurgan ise sahip olduğu malı Allah’ın istemediği şekilde harcar; böylece aralarında bir günah kardeşliği oluşur.
24- Gıybet Yapmak:
"… Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir." (Hucurat sûresi 12)
Birisi hakkında, bulunmadığı bir yerde, hoşuna gitmeyecek şeyleri anlatmaya gıybet/dedikodu denir. Hz. Muhammed (Aleyhisselam ) gıybet ile iftira arasındaki farkı şöyle açıklamıştır: “Söylediğiniz onda varsa gıybet etmiş olursunuz, yoksa yaptığınız iftira olur.” (Müslim)
Allah, gıybet yapmayı ölü kardeşinin etini yemeye benzeterek, yapılan işin ne kadar çirkin olduğunu ve ondan sakınmak gerektiğini veciz bir şekilde anlatmaktadır.
25- Cimri Olmak:
"Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın."
(İsra sûresi 29)
Müsrif ve cimri olmamak gerekir. Bu iki durum yasak ve günahtır. İnsanlar da, müsrif ve cimri olanları kınarlar.
26- Ölçü ve Tartıda Hile Yapmak:
"Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir."
(İsra sûresi 35)
Ölçü ve tartı tam, doğru ve hilesiz yapılmalı, tartı aracı da sağlam ve hilesiz olmalıdır. Böyle davranmak hem dünya hem de ahiret için daha güzeldir. Aksine davranışlar, yasak ve haramdır.
“Eksik ölçüp noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! Onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam. Onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar. Onlar düşünmezler mi ki, tekrar diriltilecekler!” (Mutaffifin sûresi 1-4)
Eksik ölçüp noksan tartanlar, şiddetle kınanmaktadır. Mahşer kurulacak ve böyle davrananlar gerekli cezayı göreceklerdir. Kimse yaptığı hilenin yanına kar kalacağını düşünmemelidir.
27- Birbirlerinin Mallarını Gasp Etmek Haksız Yollarla Yemek:
"Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. … (Nisa sûresi 29)
Batıl yollardan maksat, hırsızlık, hıyanet, gasp, faiz, kumar ve benzeri şeriatım müsaade etmediği her türlü yoldur. (Sabuni, Safvet’ü-tefasir, C:3, S: 512)
Yazımıza önümüzdeki hafta devam edeceğiz inşaAllah
Selam ve Dua İle
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Kasım 2024, 09:06 tarihinde yazdırılmıştır. |