KENDİMİZE KUCAK AÇMAK

Yazar - Burcu Çalışkan

KENDİMİZE KUCAK AÇMAK  

Kendinizi hiç görmüyor olduğunuzun farkında mısınız?

Kendinizden daha çok ön planda tuttuğunuz bir şey varsa, o da diğerleri olabilir mi? Önce yanınızdakileri iyi etmeli, bir yarası varsa bunu ben iyileştirebilmeliyim diyenlerden misiniz?

Eğer öyleyse kendinize bu konuda o kadar fazla sorumluluk yüklemişsiniz ki, aynanın karşısına geçip kendinize bakmak aklınıza bile gelmemiştir. Arkadaşlık, aile, sevgili… Bu hangi insan ilişkisi içinde olursa olsun, birini ‘iyi’ edebileceğimiz inancına kendimizi kaptırmış olabiliyoruz.

Hayatımız boyunca hep birilerine ışık olmaya çalışıyoruz. ‘Hayır, dur bak, iyiye inan, umuda güven, sevgiye tutun’ demekten öyle çok yorulmuş olabilirsiniz. Bunu fark etmeniz ve kendinize giden yolu seçmeniz çok uzun bir zamanınızı almış olabilir.

Kendinize giden yol diyorum çünkü başkalarını kendi değerimizin önünde tuttuğumuzda, ‘asıl olan bizden’ kat ve kat uzaklaşıyoruz ve aslında bunun her iki tarafa da bir katkısı olmuyor. Aksine birçok şey eksiltiyor…

Biz o an o insan iyileşsin, yeniden hayata dönsün istiyoruz evet ama belki de onun tam olarak şu an içinde bulunduğu o duruma ihtiyacı var. O yaşadığı her ne ise orada bir süre kalıp, onu iyice sindirip sonra oradan kendi bilinciyle çıkmaya ihtiyacı var. Hatta belki uzun bir süre çıkamayacak. Ama unutmamalıyız ki; bunu ancak kendisi isterse yapabilir. Bu durumu idrak edebildiğimizde ve bu aşamada üzerimize düşeni yapıp sonrasında her şeyi akışa bırakıp ona o alanı açabildiğimizde iletişim çok daha farklı bir yere evriliyor.

Bunun sonucunda; zorlukları göğüsleyip birbirinize iyi gelmeyi de tercih edebilirsiniz veya yollarınızı nazikçe ayırabilirsiniz. Her iki durum da çok olası. Hatta belki de birbirinizi bir daha hiç görmeyeceksiniz ama hayatınızın bir anında yaşamlarınıza bir şekilde bir yerden dokunabilmiş olmaktan dolayı mutlu olabilirseniz, sadece en azından bunu birbirinize çok görmeyip en iyi ve en güzel şekilde hatırında kalabilirseniz birbirinizin, bu ikiniz için yapabileceğiniz en erdemli davranış olur.

Sosyal varlıklar olarak elbette birbirimize ihtiyacımız var. Yaşam yolunu beraber yürümeyi seçtiğimiz insanlarla mutlu bir hayat sürmek ve onların yaralarını sarmak istemek kadar doğal bir şey yok. Ama bu ilişki içerisinde, elinizden gelenin ‘çok çok daha fazlasını’ oldurmaya çalışıp, bir süre sonra kendinizden ödün vermeye başladığınızı fark ettiğiniz noktada durup, nereye gittiğinizi sorgulamak, hayatınızın gidişatını kendi elleriniz arasına almanıza yardımcı oluyor.

Ve yeniden hatırlatmalıyım ki; başkalarının duygusal yüklerini omuzlamak bizim görevimiz değil. Bize düşen görev; yalnızca ve öncelikle kendimize kucak açmak. Zaten ancak bunu başarabildiğimizde, kendimize her yönden şefkatle yaklaşabildiğimizde ve kendimizle olan iletişimimizi güçlü tuttuğumuzda diğer her şeyle olan ilişkimiz de iyileşiyor.

Görebilmek dileğiyle…

Sevgiyle kalın…

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Kasım 2024, 11:09 tarihinde yazdırılmıştır.