KONSER BELEDİYECİLİĞİYazar - Servet ŞenyiğitTürkiye’ de siyaset alanındaki yarış giderek çirkinleşti. Koltuk için her şeyi göze alan siyasetçiler sadece kişisel çıkarları için devletin ve belediyelerin olanaklarını sonuna kadar kullanıyorlar. Oy avcılığı profesyonelleşti. Kadrolar liyakatsiz yandaşların eline geçti. Yolsuzluklar yaygınlaştı. Sayıştay’ ın denetimlerinde o kadar çok usulsüz işlem, israf edilen kaynaklar, hukuksuz eylemler tespit edilip sayfalar dolusu raporlar yazılıyor ki… Artık belediyecilik, bayramları ve özel günleri bahane ederek, yüksek maliyetli eğlence ve kültürü temsil etmeyen konserler ile halkı eğlendiren bir kuruma dönüştü. Bir de olana olmayana, ucuza bir şeyler vererek, akla hayale gelmeyen şekilde ulufe dağıtan belediyecilik başladı.
Yerel yönetimin evrensel ilkesi olan “Yerinden Yönetim” anlayışından uzaklaşıldı. Yönetim zincirinin halka en yakın olan halkasından başlayarak güçlendirilmesi gerekirken, ilk halka olan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak, adı ve sanı ile köyler yok edildi. Mahalle dediğimiz şehirle özdeşleşmiş bir kavramla aynı statüye getirildi. Olamaz dediğimiz böyle bir saçmalık yaşandı. Nüfusu 100 olan bir köy ile nüfusu 15 bin olan bir belde aynı statüde, içi boş bir mahalle oldu. Belde belediyeleri kaldırılarak “zincirin insana en yakın ikinci halkası” da yok edildi. Koca koca belediyeler, belediyesiz, yetkisiz, bütçesiz, bir mekanı bile olmayan muhtarlıklara dönüştürüldü. Daha da kötüsü, ilçe belediyeleri, adeta büyükşehir belediyesinin tekelinde yetkisiz ve etkisiz bir hale getirildi.
Günümüzde, belediye başkanlarında öyle yetkiler vardır ki, istediği herkese hiçbir dayanak göstermeden istediği kadar gıda, eşya, giysi verebilir. Kriter yoktur. Torpille istediğine para yardımı ve maaş bile bağlayabilir. İstediği zaman, istediği sıklıkta, istediği ‘sanatçıya’ istediği ücreti verip konserler yaptırabilir. Çünkü bunların hiçbir kuralı yoktur. Başkanın yetkisine, yani keyfine bırakılmıştır.
Öncelikle muhtarlar ilçe belediyesinin ayrılacak paylar ile kontrollü bir biçimde yetkilendirilmeli, her köye, köyün tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde eğitim, sağlık, sosyal yardımlar, kültür, spor dahil her türlü olanakların bulunduğu ‘Köy Konakları’ yapılarak, köy yönetimi ve yaşamı güçlendirilmelidir. Hizmet köyde halkın ayağına götürülmelidir. Başkanlık sisteminin yetkilerini tanımlamazsanız, uygulamanın ilkelerini yerel yönetmeliklerle belirlemezseniz, yani kenti yönetmenin kurallarını en ince ayrıntılarına kadar yasayla ve yerel yönetmeliklerle tanımlamazsanız elbette insanoğlu kulvarları belirlenmemiş olan kaygan yoldan çıkabilir ve her türlü yanlışı yapabilir. Belediyecilik bir oy avcılığı rezaletine, reklam ve algı mekanizmasına dönüşebilir.
...
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Kasım 2024, 15:53 tarihinde yazdırılmıştır. |