ET FİYATLARINDA OYUN BOZULURMU?Yazar - Servet ŞenyiğitÜlkemizdeki hayvan varlığı azalırken, et fiyatları yükseliyor. Yanlış hayvancılık politikası sonucu uygulamaya sokulan et ve hayvan ithalatı politikası sürüyor. Bu yanlış ithalat politikası nedeniyle 2010 yılından beri hayvan ve et ithalatı için 4.4 milyar dolar kaynak yurtdışına gitmiş oldu. Gazetelerde okuduğumuz “et fiyatları artacak” söylentileri vatandaşı da üreticiyi de tedirgin etti. Üretici, “fiyatlar bizde değil, reyonda yüksek” derken, Kasaplar da “bu açıklamalar ithalatın önünü açmak için yapılıyor” açıklamasını yaptılar.
Aynı günlerde Brezilya’ dan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan RTE şöyle diyordu. “Yeni bir adım daha planlıyoruz. Bu da büyükbaş hayvan ithalini yaparak kırmızı ete çok daha iyi imkanlarla erişimini sağlamaktır. Bunu Tarım ve Orman Bakanımız İbrahim Yumaklı ile de değerlendirdik. Vatandaş kırmızı ete beklediği fiyatlarla ulaşabilsin diye gerekirse süratle Uruguay’ dan Brezilya’ dan bu büyükbaş hayvan ithalini yapalım talimatını verdim.”
1960 yılına, ülkemizdeki hayvan varlığı toplam 73 milyon baştı. Nüfusumuzun 27.5 milyon kişi olduğunu düşünürsek büyük baş ve küçük baş hayvan varlığımız ülke nüfusumuzun yaklaşık 3 katı kadardı. TÜİK’ in Haziran 2024 rakamlarında büyük baş ve küçük baş hayvan sayısı toplam 70.5 milyon baş. Nüfusun 3 katı fazla olan hayvan sayısı bugün nüfusumuzun bile altında. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ nda konuşan Tarım ve Orman Bakanı, “2025-2027 yılları arasında hayvan varlığını artırarak et ithalini bitirmeyi düşündüklerini” demiş. Bu sözlerden birkaç hafta sonra ithalat kararı alındı. Bu ithalat kararıyla üretici mi, tüketici mi kazanacak? İkisi de kazanmayacak, sadece bazı şirketler zengin edilecek.
Bu duruma nasıl geldik? . 12 Eylül mimarları Evren ve Özal’ ın kamuculuk önderliğindeki karma ekonomi uygulamasından vazgeçerek liberal ekonomiye geçildiği için bu duruma geldik. Yurt dışından et ve canlı hayvan getirerek, yabancı çiftçilere besicilere 4.4 milyar dolar verdiğimiz için geldik. O parayı kendi besicilerimize destek olarak verseydik bu gün et ihraç ederdik. Çiftçiye, besiciye ve balıkçıya, mazot, gübre, tarım ilacı, tarım aleti, sağlıklı tohum ve damızlık gibi tarımsal üretim girdilerinin ucuz sağlanması için gerekenler planlanmalı ve en önemlisi uygulanmalıdır. Üretim yapan her çiftçinin ve besicinin faizsiz ya da düşük faizli krediye ulaşması için tarım kredilerine ayrılan kaynaklar yeterli düzeye getirilmelidir. Kooperatifler yaygınlaştırılmalıdır.
Tarımda hedef, köylüyü efendi kılmak, her tür bağımlılığa son vermek, Türkiye’ yi beslenme, giyim, gübre, tohum ve damızlıkta yeniden kendine yeterli bir ülke haline getirmek, üreticinin yaşam düzeyini yükseltmek ve dışsatıma azami katkı sağlamaktır. Burada daha çok çözümler sunulabilir, ancak işin esası Üretim Devrimi hedefini en başa yazmaktır.
http://www.hurfikir.com.tr adresinden 22 Aralık 2024, 05:02 tarihinde yazdırılmıştır. |