İnsan ve Hayvan sevgisi…

Yazar -

İnsan ve Hayvan sevgisi…

 

Yeryüzünde bütün mahlûkatı, Allah yaratmıştır. “Eşref-i mahlûkat” mahlûkların en şereflisi insandır.

Allah tüm mahlûkatın rızkını insan üzerinden vermiştir. İnsan, idrak sahibi, zeki, düşünce, düşüncelerini konuşmaları ile ifade eden, buluşlar yaratan medeni bir mahlûktur.

Diğer mahlûkatlarda insan kadar faydalıdır. Köpekler; İnsanın, medeniyetin toplumun bir parçasıdır. Eğitimi en iyi algılayanlardır. Ailenin bir parçasıdır. Körleri kırmızı ışıkta karşıya geçirirler, parka götürürler, evine getirirler, ailenin bir ferdidir.

Polisin, en sadık dostu, sağ koludur. Esrarı, diğer insana zararlıları, saklanan yerden bulurlar. Depremde enkaz altındaki insanı bulan, kurtulmasına yardımcı olan varlıklardır. Doğanın yardımcısı, kaybolan insanları bulmada, cesedi çıkarmada, iz kovalamada, fabrikaların, evlerin bekçisi bu hayvanlardır.

Toplumun kültürü artıkça, köpek beslemede, bakım ve hastalıkları ile veteriner hekime götürmekte, terbiye, eğitim ve hastalıklar hakkında bilgi almaktadırlar.

Toplumun hayatı, kırsal yaşamdan kat, ikametgâhına geçince, dairelerde çocuk sesi, insan gürültüsü daima vardır. Köpeklerin varlığı anlaşılmaz, hatta çocuklara hayvan sevgisini aşılarlar. Katlar zamanla ses geçirmeyen yalıtım malzemeleri ile tecrit edildiğinde aile mahremiyeti sağlanmış olur. Daireler birbirini incitmez. Köpek sevgisi, insan sevgisi kültür düzeyi ile belli olur. Yılmaz Mahallesi, eski postane karşısı, sokakta daire sahibi, Profesör, Edirne Fen Fakültesi, hayatının bir kısmını Amerika’da ihtisası geçiren bu şahsiyet, her ay köpekler için 1-2 torba yem almakta sahipsiz sahipli olarak yem vermekte, profesörün ses ve kokusunu duyunca etrafını sarmaktadırlar.

Lüleburgaz’da, avukat, doktor, öğretmen gençler bu hayvanlara sahip çıkmakta, beslenme aşı ve tedavilerinin veteriner hekime yaptırmaktadırlar. 100’den fazla köpek besleyen tedavilerini yaptıran avukatlar, öğretmenler şehrimizde yaşamaktadır. Hayvan sevgisi her gün artmakta ve çevre kazalardan bakım ve aşı için şehrimize gelmektedirler. Allah’ın yarattığı her mahlûkatın faydası vardır. Arılar, böcekler mahsulü tozlama ile arttırır, verim fazlalaşır. Yılan fareleri yer, zararı önler. Solucanlar toprağı havalandırır. Süne, kımıl gibi ekinlerin başak özünü emen zararlıları yumurtalar yiyerek üremelerine mani olan telli böceklerdir. Faydalar saymakla bitmez. Her mahlukun geliş hikmeti vardır.

Kediler ailenin en yakın dostudur. Kedi olan evde zararlı fare bulunmaz. Aile fertlerini tek tek tanır, sevgi bekler. Karşılığını verir. Yalnızlığa çaredir.

Gerçek bir olay “Kediden bıkan aile reisi onu evden uzaklaştırır mezarlığa bırakır. Fare ile geçinsin kediyi evde bulur. 2-3 köy öte bir köye bırakır. Akşam eve gelince hanım kediden kurtuldum derken kedi miyavlamaya başlar. Birkaç gün sonra köyden uzak bir ormana kediyi götürür, arabasını da ağaçlar arasına saklar. Kediyi ormanda uzaklara bırakır. Arabasını arar bulamaz, yolu kaybetmiştir. Hanımına telefon eder kediden kurtulduk ama gelmeye yol bulamıyorum? Hanımı, bey kedi evde yanımda, öyleyse kediye sor ormandan eve hangi yolla geleceğim…”

Sokakta gezen hayvanlara bir tas su, biraz yiyecek, insanlık borcumuzdur.

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 23 Kasım 2024, 21:00 tarihinde yazdırılmıştır.