Özel Derman ve Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli reflü ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Akgün Tepeli “Ağıza acı tat gelmesi, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, şişkinlik ve çarpıntı gibi farklı belirtilerle kendini gösteren reflü hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Şikayetleri sürekli tekrarlayan ve uzun süre ilaç kullanmak istemeyen hastalar cerrahi yöntemle reflü şikayetlerinden kurtulabiliyor.
Reflü hastalığı, aşırı geğirme, sırt ağrısı, hazımsızlık, ağza acı ve ekşi sular ve kokular gelmesi, boğazda yanma hissi, göğüs ağrısı, çarpıntı, ses kısıklığı, şişkinlik gibi farklı belirtilerle kendini göstermektedir. Mide asidinin yemek borusuna geri tepmesi ile yaşanan boğaz ağrıları yüzünden reflü "kronik farenjit" ile karıştırılabilir. Bunun yanı sıra göğüs ağrısı, çarpıntı gibi yakınmalar ile hastalar kardiyoloji, dahiliye veya göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurabilmektedir. Endoskopi (gastroskopi) tetkiki ile reflünün kesin tanısını koymak mümkündür. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir. Maalesef reflü hastalığı son yıllara kadar Gastrit teşhisinin gölgesinde kalmıştır. Ülkemizde gastrik tedavisi sıklıkla uygulanmakta ve bu hastaların çoğunluğu da reflü hastası olduğu için şikayetleri tekrarlamaktadır” dedi.
Reflü Neden Oluşur ?
Hastalığın oluşumunda pek çok sebep bulunabilir. Bazen mide ile yemek borusu arasında kapak görevi yapan kaslar herhangi bir neden olmaksızın gevşeyip açılabilir. Sonrasında da mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasına bağlı olarak şikayetler meydana gelir. Kimi zaman da gelişmiş olan bir mide fıtığı, kapağın çalışmasına engel olur. Reflüye sebep olan daha başka pek çok faktör vardır. Hangi nedenden olursa olsun, buradaki temel sorun, mide asitinin yanlış bir ortama doğru geçişi ve oradaki hücreleri tahrip etmesinden ibarettir. Sanıldığı gibi midedeki asit miktarı yüksek seviyelerde değildir. Asit miktarı normaldir, ama bulunduğu yer yanlıştır.
Laparoskopik cerrahi ile reflüden kurtulmak mümkün
Reflü hastalığının tedavisinde iki seçenek bulunmaktadır. İlaç, diyet ve yemek saatlerinin ayarlanması gibi ameliyatsız seçenekler uygulanabilmektedir. Uzun süre ilaç kullanmak istemeyen, yemek borusu yapısında değişiklik yaşayan hastalarda cerrahi yöntem ön plana çıkmaktadır. Tedavi kararı ve seçeneklerinin hasta ve hekim tarafından birlikte verilmesi önemlidir. Uygulanan cerrahi yöntem tedavisinde mide asidi ve içeriğinin yemek borusuna kaçışının önlenmesi için, mide ve yemek borusu arasındaki kapak laparoskopik ameliyatla düzeltilmektedir. Yaklaşık 45-60 dakika süren operasyonun bir gün sonrasında hastalar taburcu olabilmekte, kısa sürede iş ve sosyal yaşamına dönüş yapabilmektedir.
Haber Merkezi