DSP Genel Başkanı Önder Aksakal Lüleburgaz’a geldi

8 Ocak Pazartesi günü saat 10.00’da Gürbüz Otel’de basın toplantısı düzenleyip basının sorularını yanıtlayan Aksakal DSP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimine mutlaka katılacağını söyledi.

Basın toplantısına DSP Parti Meclis Üyesi Orhan Yeşilyurt, Örgüt Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Sincer, Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Birkan Duran, Tekirdağ İl Başkanı Mehmet Yaman, Tekirdağ İl Sekreteri Seçkin Yunusoğlu, DSP Lüleburgaz Eski İlçe Başkanları Vecdi Özyürek, Hasan Karapınar ve Adem Saygın katıldı.

 “DSP Cumhurbaşkanlığı seçimine mutlaka katılacak”

Cumhurbaşkanlığı seçimine mutlaka katılacağını belirten Aksakal, “Saygıdeğer basın mensupları, değerli arkadaşlarım. Yurdumuzun batı medeniyetlerine en yakın bölgesinde, Trakya'daki çalışmalarımızın dördüncü gününde Lüleburgaz'dayız. Tekirdağ ve Edirne'mizin bazı ilçelerinde, köylerinde yürüttüğümüz çalışmalarımızı bugün Kırklareli ilimizde, Lüleburgaz'da devam ettireceğiz. Esnaflarımızı ve bazı sivil toplum kuruluşları ile sendika temsilciliklerimizi ziyaret edeceğiz. Trakya Demokratik Sol Parti ekonomi politikalarının temelini oluşturan üreticilerimizin, çitçilerimizin, hayvancılıkla uğraşan köylülerimizin ve hatta sanayi iş kollarında çalışan işçilerimizin bulunduğu, sanayicilerimizin bira arada olduğu önemli bir bölgemizdir.  Kalkınmanın köylerden ve köylüden başlayacağına inanan ve bu doğrult yapan DSP, geçmişte de en büyük desteği Trakyalı yurttaşlarımızdan almıştır. Önümüzdeki dönemde yine aynı desteği alacağımıza inanıyor ve güveniyorum. Değerli basın mensupları, 2002 yılından bu yana süren bir tiyatronun artık son perdesi oynanıyor. Demokratik, laik Cumhuriyete karşı arzuladıkları iktidar gücünü, başkalarının emelleriyle birleştiren ve ne pahasına olursa olsun bırakmak istemeyen AKP’nin, yine kendilerine bu iktidar gücünü temin edenlerin yörüngesinde kurgulanmış meclisteki muhalefet partilerinin de desteğiyle son aşamasına kadar götürmek niyetinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. AKP iktidarında, başta hukuk devletinin temel taşları, ülkenin uluslararası itibarı, devletin ekonomik tüm kazanımları tüketildiği gibi bu son perdede demokrasi ve insan haklarının cenaze namazı kılınmak isteniyor. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi bahane edilerek getirilen OHAL kapsamında neredeyse tüm yasal düzenlemeler hem torbalar halinde çıkarılan kanunlarla hem de tüm anayasal koşullar yok sayılarak hayata geçiriliyor. TBMM genel seçimleri İçin yürürlükteki yüzde 10 seçim barajı ucubesini kendine kalkan yapan İktidar partisi şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin aday gösterme kriterini zorlaştırarak, seçmeni bedel ödeme noktasına taşıma gayretindedir. Gazetecilerin meclis dışındaki partilerin aday çıkarabilmeleri için gerekli olan 100 bin imzaya düşünülen noter şartının maliyetli olması konusundaki eleştirilerine cevap veren sayın Cumhurbaşkanı, “…maliyet noktasında, noter masrafları vesaireler filan artık onların sorunu. Bu işin kararını iktidar partisi tek başına vermedi ki. CHP de bu işin içerisinde, onlar da bu parlamentonun içinde. Oralarda bunların hepsi müzâkere edildi, tartışıldı. Nihayetinde bu karar bu şekilde verildi.” diyerek demokrasiyi ve anayasal güvence altına alınmış olan seçme ve seçilme hakkını tamamen ortadan kaldıracak ya da en azından önemli ölçüde zora sokacak bir uygulamayı akıllarından geçirdiklerini açıkça beyan ediyor.  Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Demokratik Sol Parti her ne şart altında olursa olsun yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine mutlaka katılacaktır. Seçmenin tercihlerini alenileştirme gayretleri hem demokratik haklarımızın, hem insan haklarının ve hem de mevcut anayasamızın güvencesi altındaki seçme-seçilme hakkının engellenmesi anlamına gelmektedir. Bu kabul edilemez! İşin bir başka acı yanı, eğer sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi bütün bunlar ana muhalefet partisi CHP'nin de bilgisi dahilinde olacaksa veya en azından onların sessiz kalarak dolaylı desteğiyle gerçekleştirilecekse söyleyeceğimiz bir tek söz olabilir; korkunun ecele faydası yoktur! Bu halk seçmen başına 150'şer lirasını bugünden hazırlamaya başlayacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Egemen sistemin Türkiye'de iki partili bir yapıyı dayatması girişimine iktidardaki AKP'nin hizmet etmesini anlayabiliriz ama kendilerini laik cumhuriyetin kurucusu “Atatürk'ün Partisi" olduğunu iddia edenlerin de katılıyor olmasına asla ve asla anlam veremeyiz. Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlarım. Ekonominin dibe vurduğu, devlet gemisinin karaya oturduğu gerçeğini ikrar etmese de dolaylı olarak itiraf eden başta ekonomiden sorumlu bakan olmak üzere AKP'nin yetkili isimleri, geçmişte cari açığın bir kısmını Reza Zerrap'a kapattırdıklarını söylemişlerdi, bugün futbolcu transferinden gelen 27 milyon sterline bağlamış görünüyorlar. Çok mutlular. Galiba ilave olarak da Cumhurbaşkanı adaylarının her birinin sağlayacağı 15 milyon liralardan medet umar hale gelmişiler. Yazıklar olsun demekten başka bir söz bulamıyorum. Lüleburgaz'dan sesleniyorum; Siyaseten her olayda bunları kandırdılar. Artık aldanan yöneticilere tahammülümüz yok! Bu ülke, bu cumhuriyet kolay kurulmadı, bu devlet bize Sayısal Loto'dan çıkmadı. Aklınızı başınıza alın! Size tertemiz verilerle teslim ettiğimiz bu devleti ve ülkeyi, içine düşürdüğünüz bu badirelerden çıkarabilme olanağınızın kalmadığı apaçık ortada. Bunu artık siz de biliyorsunuz. Açıkça kabullenmesiniz de kendi iç dünyanızda kabul ediyorsunuz. O halde; hiç olmazsa bir gram vatan sevginiz varsa, bir gram adalet hissiniz varsa ve hatta sizi iktidara taşıyan ve sizin kandırdığınız bu halka azıcık saygınız varsa derhal bu anlayışınızdan vazgeçin ve normal koşullarda bir seçim ortamını halkın önüne getirin. Aksi bir anlayış ve tutum sizleri tarih boyunca tartışılır ve konuşulur hale getirecektir.” dedi.

Aksakal, taşeron işçilerine kadro verilirken tazminatlarının ödenemeyecek olması konusunda sorulan bir soruyu ise, “Hükümetin yapmaya çalıştığı taşeron işçilerinin sorunlarını çözmek değil. İktidar, günü kurtarma siyaseti içerisindedir.” şeklinde cevapladı.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal basın açıklamasının ardından Lüleburgaz’da bulunan esnafları, sendikaları ve kurumları ziyaret etti.

Cüneyt ÜNLÜSOY