Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nden prostat MR’ı görüntülemesi başladı
Pehlivanköy Kaymakamı’ndan Kırklareli Valisi’ne veda ziyareti
Kırklareli’nde korkutan yangın
8 KASIM PARKI’NIN TEL ÇİTLERİ ÇALINDI
Bu haber 26 Mart 2018, Pazartesi 09:32 tarihinde eklendi. 880 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Aykırı Sohbetlerin konuğu Levent Üzümcü oldu

Lüleburgaz Belediyesi tarafından düzenlenen Aykırı Sohbetlerin dördüncü programında “Tiyatroda Yenilikçi Yaklaşımlar” konusu konuşuldu.
Aykırı Sohbetlerin konuğu Levent Üzümcü oldu  

Aşkiye Neşet Çal Sahnesinde 23 Mart Cuma günü saat 19.30’da gerçekleştirilen Aykırı Sohbetlerde “Tiyatroda Yenilikçi Yaklaşımlar” konusu ele alındı. Moderatörlüğünü ünlü sunucu Celal Pir’in üstlendiği programın konuşmacı konuğu ise ünlü tiyatrocu ve sinema oyuncusu Levent Üzümcü oldu. Gerçekleştirilen etkinliğe Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, Belediye Başkan Yardımcıları Kevser Özkan, Necmi İnci, Rasim Aslan, Eski Şampiyon Atlet ve Eski Türkiye Atletizm Federasyon Başkanı Mehmet Yurdadön ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“Sanatçının çığlığı eseridir“

Programda konuşan Levent Üzümcü yaptığı açıklamalarda sanatçının çığlığının eseri olduğunu belirterek, “Var olabilmek için, sesimizi duyurabilmek için, sizlerle konuşabilmek için böyle sahnelere ihtiyacımız var. Çünkü bir dert üzerine yazar tiyatro yazarı, oyununu, tıpkı bir dert üzerine resmini boyayan bir ressam gibi, bir dert üzerine yazan bir romancı gibi, tıpkı elindeki keski ile mermeri yontan bir heykeltıraş gibi. Sıkıntısı, derdi varsa insan yazar bunu. Ama kendi ile ama dünya ile anlatmak istediği bir şey vardır çünkü. Sanatçının çığlığı eseridir.

 

 İşte tiyatro yazarının çığlığını da seslendirecek olanlar biz oyuncularız. Onun çığlığını anlarız, onun çığlığını sizinle paylaşırız. Sizler onu buradan bizimle paylaşırsınız. Ben Türkiye’nin bazı illerinde sizin benim gibi insanların yaşadığı yerlerde sahne bulamıyorum mesela. Bu benim için büyük bir sıkıntı ama örneğin Antalya’ya gittiğimde ya da Antakya’da oynadığımda sahne bulamadığım illerden insanlar beni izlemeye geliyor. O kadar seviniyorum ki, o da gelip bu hikâyeyi paylaşmak istiyor çünkü. Anlatılanın, sahne üzerinden paylaşılanın bir parçası olmak istiyor. Burada ne kadar mutlu ki size, kim olduğunuza bakmaksızın, nasıl bir dünyaya inandığınıza bakmaksızın, burada size sahnesini açan bir ilçe var, o ilçenin başkanı var, o ilçede onun gibi düşünen insanlar var. En azından özgürlükçü anlamında söylüyorum bunu.”

“30 yaşın altı %70 hayır dedi”

Üzümcü Başkanlık sistem için yapılan referandum hakkında da konuştu. Üzümcü, “En son yapılan referandumun sonuçlarından birisi beni çok mutlu etti. Referandumda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da 30 yaş altı olanların “Hayır” oranı % 70’ti. Çok önemli bir rakamdır. Yani bu o mayanın tutmayacağı anlamına gelir. Nasıl bitecek bilmiyorum ama aslında önemli olan şey bu korku filminden sonra biz nasıl bir arada yaşayacağız.

“Rejimi demokrasi yoluyla değiştirmeye çalışıyorlar”

Eğer Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmuş olsaydı bugün biz Afrin’de şehit vermeyecektik. Biz yıllardan beri ABD’nin hazar havzasındaki petrol ve doğalgazı bir kürt koridoru ile Lazkiye taşınacağını biliyoruz. Ama bu ülkenin dış politikasını belirlemiş hatta Başbakanlık’ta yapmış olan kısa boylu Başbakanımız vardı ya. Onun yazdığı Ortadoğu’yu anlatan kitabı okuyun. İçinde sadece 1,5 sayfa petrol var. Bunun üzerinden dış siyaset yapmıştık biz. Bu ülke sadece AKP’lilerin ülkesi değil ki. Bu ülke hepimizin ülkesidir. Ama garip bir şekilde adalet ve birçok şey artık bizden çıktı. Ve benim ülkem ama senin adaletin olacak iş değil. Aslında karşı çıktığımız şey bu. Rejimi demokrasi yoluyla değiştirmeye çalışıyorlar. Demokrasi maalesef ki kendini korumaktan çok aciz bir yönetim şeklidir.

“Dizi süreleri için sendika kurduk. Sendikalılara iş vermediler.”

Dizi sürelerinin kısaltılması için sendika kurduk. Sendika yolu ile bu emek sömürüsünün karşısında durmaya çalıştık. Sendikalı olan arkadaşlarımıza iş vermediler. Yırtındık, çırpındık bir grup insan olarak orada kaldık. Hemen tabi ki adımızı koydular “Vatan Haini”. Televizyonlar kapitalizmin vitrinidir. Sizin orada izlediğiniz diziler, aradaki reklamları izleyesiniz diye çekilmektedir. Reklamlar var diye o diziler var. O dizi ne kadar tutarsa reklam süresi o kadar değerlenecek. Bunu da su istimal ettiler. Kapitalizmin çarkını o kadar hızlı döndürdüler ki kapitalizmin neferleri sahipsiz kaldı. Bunun karşısında durmaya çalışanlarda hemen bertaraf oldu.” dedi.

Cüneyt ÜNLÜSOY

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek