CHP Kırklareli Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Vecdi Gündoğdu, Pınarhisar’da kurulmak istenen kalker ocağı ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Pınarhisar’da geçtiğimiz gün birçok parti temsilcisi, sivil toplum kuruluşu, dernek, çevre örgütü temsilcileri ile halkın katılımıyla kalker ocağının zararlarının anlatıldığı ve protesto edildiği etkinlik sonrası açıklama yapan Milletvekili Vecdi Gündoğdu; projenin su kaynaklarının yok olmasına, bölgede kaya erozyonu ve bitki örtüsü kayıplarına neden oalcağını söyledi.
“Yağma, talan ve rant hırsı; ne salgın dinliyor, nede kuraklık”
Vecdi Gündoğdu açıklamasında şunları söyledi; “Kırklareli Pınarhisar ilçesi sınırları içerisindeki bölgeye kurulması planlanan kalker ocağı hakkında ÇED süreci jet hızıyla devam ediyor.
Bölgenin ekolojik dengesine ciddi tehdit oluşturacak, Anayasa ve yasalara aykırı bir şekilde yapılması planlanan Kalker Ocağı projesinin yaratacağı olumsuzlukları, duyarlı tüm STK’ların ve bizlerin TBMM olmak üzere her platformda dile getirmesine rağmen proje süreci pandemi şartlarına rağmen devam ettirilmektedir.
Proje arazisi askeri alan olmasına rağmen; herhangi bir satın alma, ihale ve kiralama olmadan ilgili şirkete verilmiştir. Nasıl verildiği, hangi şartlarda verildiği veya tahsis edildiği konusunda TBMM’ye bir Soru önergesi vermemize rağmen hala kamuoyuna bilgilendirici bir açıklama yapılmıştır.
Projenin ilgili şirket tarafından Bakanlığa müracaatından hemen ardından adeta jet hızıyla onay alması ve tüm pandemi kısıtlamalarına rağmen halkın katılım toplantılarının devam etmesi tam bir “yangından mal kaçırma” metodudur.
Pandemi şartlarında herkese “EvdeKal” diyen devlet, maden şirketlerine; kazmaya, kirletmeye, yok etmeye devam edin diyor.
Halkın Katılım Toplantısı’na ne yazık ki bölge halkı katılamıyor, sadece şirket elemanları ve AKP’li belediye çalışanları katılıyor.
Proje bölgesinin su kaynaklarının üzerinde olması ve bölgede planlanan kalker ocağından yılda 2 milyon ton kalker üretilecek olması ve açık işletme yöntemi ile patlatmalı kazıların yapılarak cevher çıkartılması sırasında;
Su kaynaklarının yok olması, yaşam alanı olan bölgede gürültü, toz, taş ve kaya erozyonu, bitki örtüsü kayıpları yaşanması kaçınılmazdır.
Temiz suyun alternatifi yoktur. İçme suyunun riske edilmesinde Kamu Yararı yoktur.
Proje alanı aynı zamanda arkeolojik kalıntıların olan ve bölgede harman kaya mezarları bulunduğu bölgedir.
Hükümetin rant uğruna, kontrolsüz yıkım ve talan politikalarına her ne pahasına olursa olsun dur diyeceğiz.”
Buğra KAYA