Vali Turan, muhtarlarla bir araya geldi
İnşaat Mühendisi Şeref Dinçer hayatını kaybetti
Lüleburgaz’da yeni Avukatlık bürosu açıldı
Bu haber 28 Ocak 2021, Perşembe 15:52 tarihinde eklendi. 790 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

DÜNYA ve İNSANIN İMTİHANI-Eyyüp Sabri Erdem

Yerleri, gökleri, kâinatı ve tüm mahlûkatı yaratan Allah Teâlâ, marifetullah(Allahı bilmek) ile kendisini tanıması ve ibadet ile kulluk etmesi için de insanı Eşref-i Mahlukat (yaratılmışların en şereflisi) olarak yarattı. Yarattığı insana diğer yarattıklarından farklı olarak, akıl, irade, iyilikleri ve kötülükleri tercih etme nimetini verdi. Verdiği akıl ve iradenin icabı olarak imtihan etmeyi diledi, murad etti ve insanı imtihan için dünyaya gönderdi. Dünyanın geçici, sonu olan bir imtihan sahası olduğu hakikatine inanan ve iman edenler için, dünya ve içerisinde bulunan nimetler, son nefese, son ana kadar sürecek bir gayretin ve çalışmanın sebebi ve imtihanım vesilesi olurken, iman etmeyenler için kıymetini bilemedikleri ve mutlak surette istifade edemedikleri bir imkan oldu.
DÜNYA ve İNSANIN İMTİHANI-Eyyüp Sabri Erdem  

Allah Teâlâ imtihan etmek ve kulluğunu ispat etmek için dünyaya gönderdiği insana, diğer yarattığı mahlûklardan farklı olarak bazı hususiyetler, özellikler ile birlikte imkânlar ve nimetler verdi. Cenâb-ı Hak insana Akıl, irade, zekâ, hırs, öfke, benlik,şehvet,merhamet,sevgi  gibi onu hayata tutunacak ayakta tutacak, mücadele,cehd ve gayret ettirecek hususiyetler verdi.  

Dünyaya imtihan için gönderdiği insana, inanması,iman etmesi, uyması gereken ve uygulanması ile alakalı ölçüleri bildirmek üzere Kitaplar ve bu kitapları açıklamak, uygulamasını ve fiili olarak amel edilmesini göstermek için de peygamberler gönderdi. Gönderdiği kitap ve peygamberlere inanmak, takip etmek ve içindekileri uygulamak ve amel etmek  için irade verdi. Bu imtihanın icabı olarak aklını ve imkânlarını, dünyaya dair hayırlı ve güzel işlerde mi, yoksa, ahirete dair hayırlı ve güzel işlerde mi kullandığına baktı.

Rabbimiz Kur'an'ı Kerim'de;

"Hangini­zin davranışça daha iyi olduğunu deneyerek göstermek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O, güçlüdür, çok bağışlayandır.” (Mülk, 67/3)buyurmuş ve dünya hayatının bize imtihan olduğunu ve dünyaya imtihan için gönderildiğimizi bize bildirmiştir.

Demek ki, dünya ve ahiret hayatı ile alakalı her şey birer imtihandır, imtihana vesiledir,birer denemedir ve birer sınamadır,sınanmaya vesiledir.

Esasında Kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim'e göre dünya ve yaşadığımız hayat , kimin daha güzel, daha faydalı ve Alemlerin Rabbi olan Allah'ın razı olduğu işleri yaptığının anlaşılacağı ve kendimizinde kulluğumuzun ispat, deneme ve imtihan yeri olup, Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından ölüm ve hayat bunun için yaratılmıştır. ( Mülk suresi 67/2)

 

Bütün Peygamberler ve Peygamber (Aleyhisselat-u ves selam) Efendimiz de denenmek ve denemek için gönderilmiştir. (Hadis-i Şerif -Müslim, Cennet, 63)

Başta peygamberler olmak üzere Allah herkesi bir bela ile denemektedir. Özellikle Peygamber efendimizin Hadis-i Şerif'ine göre en şiddetli belalara uğrayanlar önce peygamberler, sonra da(Salih kullar) onlara en çok benzeyenlerdir. (Tirmizî, Zühd, 56; İbn Mâce, Fiten, 23; Dârimî, Reḳāʾiḳ, 67; Buhârî, Merḍâ, 3)

Allah'ın insanlara dünya hayatında imtihan olarak gönderdiği belâ ve musibetlere ancak büyük insanlar dayanabilir. Bir hadis-i şerife  göre kazanılacak olan sevabın büyüklüğü katlanılan belânın ağırlığı ve büyüklüğü nisbetinde olur. Bu yüzden Alemlerin Rabbi olan Allah(Azze ve Celle) sevdiklerine belâ verir. Buna razı olan Allah’ın rızasını kazanır; isyan eden ise Allah’ın gazabına uğrar. (Tirmizî, Zühd, 56; İbn Mâce, Fiten, 23).

Evet  mutlak olan hakikat "Razı olan Allah'ın rızasına kavuşur."

Bela ve musibetlere  uğramak aynı zamanda kulun günahtan arınmasına ve manen yükselerek derece almasına da vesile olur. Öyle günahlar vardır ki ancak bela ve musibetlere sabretmek suretiyle silinir. Hz. Âişe(Radyallahu anh'a)  "Peygamber efendimizden(Aleyhisselam)daha fazla  şiddetli ağrılara maruz kalan birini görmediğini söyler." (Tirmizî, Zühd, 56).

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz (Aleyhisselam)

Hastalığa mübtela olan(yakalanan) müminin günahları affa uğrar. 

diye buyurarak(Muvatta hadis kitabı) Allah'ın kulunu affetmesine vesile olmak üzere hastalığın ve bu hastalığa sabretmenin ve karşılığında razı olunulacağını bize bildirmiştir.

Bununla birlikte Peygamberimiz Allah’tan af ve afiyet dilemek gerekliliğini bize bildirmiştir.(Tirmizî, Daʿavât, 91)

Ashab-ı KiramdanHz. Sad (Radyallahu anh) rivayet ediyor:

"Dedim ki: ‘Ya Rasulallah, insanların belası / imtihanı en çetin olanı kimdir?' Buyurdu ki: 'Peygamberler ve sonra da derece derece müminlerdir. Kişi, dini oranında bela görür / imtihan edilir. Dini kuvvetli ve sağlam ise belası ağır olur. Dininde zayıflık söz konusu ise, dini kadar belâ görür / imtihana tabi tutulur. Bela insanın yakasına öylesine yapışır ki, günahsız gezene kadar peşini bırakmaz.” (Süyûtî, Camiu’s-Sağîr, 1/136

Allah-u Teâlânın kulunu bela ve musibet ile imtihan etmesinin sebebi kulunun günahlarını affetmesi ve ebedi olarak cennete koymayı istemesidir.

Peygamber efendimiz aleyhisselat-u ves-selam bir hadis-i kudside;

"Yüce Allah buyuruyor ki: Mümin bir kulumu bir hastalığa müptela ettiğim zaman bana hamd ederse anasından doğduğu günkü gibi günahlarından temiz olarak yatağından kalkar. Yüce Allah buyuruyor ki: 'Ben kulumu bağladım, sınadım (şimdi ey meleklerim) sağlam iken ona yazdığınız sevaplar gibi hastalık zamanı için de aynı sevapları yazın.'" 

(Ahmed bin Hanbel, Müsned 4/123)

 

 

Hz. Peygamber (Aleyhisselam); “Takat getirilemeyen (dayanılamayan)belâlara kendinizi maruz bırakarak zelil olmayın.” diye buyurmuş (Tirmizî, Fiten, 67; İbn Mâce, Fiten, 31)

ve dayanılmaz belâlardan daima Allah’a sığınmıştır. (Buhârî, Daʿavât, 23)

Deneme ve imtihan, insanlar için  mal mülk, evlat, sağlık,mevki makam gibi nimet sayılan şeylerle olduğu gibi yokluk, hastalık, musibet, şeytan veya düşman tasallutu gibi sıkıntılarla da olmaktadır.

 

Bu husus özellikle, “Sizi bir fitne olmak üzere şerle de hayırla da deneyip sınarız.” (Enbiyâ 21/35) mealindeki ayette açıkça belirtilmiştir.

 

“İnsana bir hayır dokunursa pek memnun olur; bir de fitneye maruz kalırsa çehresi değişir -dinden yüz çevirir-” (Hac 22/11) mealindeki ayette insanın yapısını en güzel şekliyle anlatmaktadır.

- Allah İnsanların iman ve ahlâktaki samimiyetlerini kanıtlamaları için bir imtihan olmak üzere onları hayırla da şerle de deneyip sınar. 

(Enbiyâ suresi 21/35)

- İnsanlar dünya hayatının geçici güzellikleriyle imtihan edilirler. 

(Tâhâ suresi 20/131)

- Mal ve evlât birer imtihan vasıtasıdır. 

(Enfâl süresi 8/28; Tegābün suresi 64/15)

- Bol rızık veya genel olarak bir nimet de fitnedir(imtihandır). 

(Zümer süresi 39/49; Cin suresi 72/17)

- Buna karşılık insanlar kederle (Tâhâ suresi 20/40), çeşitli belalarla da (Tevbe suresi 9/126; el-Hac suresi  22/11) imtihan edilirler.

 

“Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.”

(Fatır Sûresi, 5)

 

“Bu dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, işte asıl hayat odur, keşke bilselerdi.”

(Ankebût sûresi, 64)

Dünya hayatına aldanmadan dünyanın geçici olduğunu bilerek ve dünyaya sadece imtihan için gönderildiğimizi unutmadan asıl yurt olan ahiret yurdu için çalışıp esas gayemizin bu olduğunu unutmamamız gerekir.

Yazımıza  Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'deki Ayet-i Kerimeler ile devam edelim;

"Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele."

(Bakara Suresi, 155. ayet)

"Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. "Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim Mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et."

(Bakara Suresi 286)

"Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; 'Allah'ın yardımı ne zaman?' diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır."

(Bakara Suresi, 214. ayet).

"O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır."

(Mülk Suresi, 2. ayet)

Dünya boş bir amaç uğruna yaratılmamıştır.

Dünya ve içindekiler için şunu iyi anlamalıyız;

Dünya bir imtihan yeridir.

Dünya hayatı bir aldanıştır.

Dünya hayatı bir oyun, tutkulu bir oyalanmadır.

Dünya hayatı kısa ve geçicidir.

Velhasıl dünya ve içindeki nimetler

Bizi kendisine kulluk etmek için yaratan Allah'a kulluk etme yeri ve onun bizi imtihan ettiği yerdir.

Dünyada bu anlayış ve şuur ile yaşayalım...

Yazımızı Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz aleyhisselat-u ves-selam'ın büyüdüğü Hz.Ali'nin(Radyallahu anh) rivayet ettiği bir hadisi şerifi ile bitirelim;

"İnsanlar uykudadırlar,ölünce uyanırlar"

Eyyup Sabri ERDEM

Ensar Vakfı Lüleburgaz Şubesi Başkanı

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek