Lüleburgaz TİP’ten basın açıklaması

Parti binasında yapılan basın açıklamasını Lüleburgaz İlçe Başkanı Göker Sezer okudu.

Açıklama şöyle:

ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI KİMİN İÇİN?

Lüleburgaz'ın köylerinde de zorunlu arazi toplulaştırması kararı alındı.

  Cumhurbaşkanı kararnamesiyle "Arazi toplulaştırması " adı altında zorunlu bir uygulama şimdi de Lüleburgaz çiftçilerinin başına bela ediliyor.. Daha önce uygulandığı heryerde, çiftçileri mağdur eden uygulamaya bireysel olarak değil hep birlikte karşı koymalıyız.

Dededen , babadan kalan topraklarımızdan bizi uzaklaştırmalarına izin vermeyeceğiz. Bu uygulama pusuda bekleyen şirketlerin köylerimizin işgalini kolaylaştırır. Buna karşı durmalıyız.

Ataköy,Ceylanköy,Hamzabey,Eskitaşlı ; Kaynarca deresinin geçtiği  güzergahta kuruldular. Bu dereden sulayarak sebze ve meyvesini, arpasını ve yoncasını yetiştirsin diye bağçe ve arpalıklardan her haneye 5'er dönüm verilmiş. Ancak GDO lu tohumlar ve ilaçlamalar, pancara getirilen kota aile tarımına büyük darbe vurdu. 50 yıldır üretici köylülerin topraktan uzaklaştırma politikasında sona gelindi. Çiftçinin fahiş fiyatlarla aldığı tohum,gübre,tarım ilacı ve mazot şirketler tarafından çok daha ucuza temin edilebilmektedir. Tarlaların ve üretilen ürünlerin, borsada zenginler için yatırım malzemesi yapılması üretici köylüyü piyasanın insafina bıraktı. Küçük - büyük yada verimli verimsiz demeden arazileri satın alan Ziya Tarım, Ateşoğulları gibi şirketlerin talebiyle "zorunlu arazi toplulaştırması" kararı alındı.

Üretici köylülerin ne böyle bir ihtiyacı ne de böyle bir talebi vardır.

Bu karar büyük şirketlere dikensiz gül bahçesi yaratmak için alınmıştır.

Çiftçilerin halihazırda zaten tarlalarına gidecek yolu vardır. Acil ihtiyacı olduğu durumda çiftçilikten vazgeçmeden küçük ölçekte ki bir tarlasını komşusuna satmaktadır. Ancak bu uygulama ile birçok kişi çiftçiliği terk ederek tarlalarını şirketlere satmak zorunda kalacaktır.

Eğer amaç gerçekten tarım arazilerinin verimli kullanılmasını sağlamaksa , tarım arazilerini yok etmekten vazgeçsinler. Tarım arazilerine konut yapmasınlar. Pınarhisar'da olduğu gibi en verimli arazilere çevre yolu yapmaktan vazgeçsinler. Kaynarca'nın en verimli sulak ara/ilerine yol yapmaktan vazgeçsinler.

Ülkemizde ve dünyada gıda krizinin yaşandığı bu günlerde tarım alanlarının tamamen şirketlerin eline geçmesi büyük bir tehlikedir.

  Lüleburgaz ve Pınarhisar üretici köylüleri davasında haklı olmanın getirdiği güçle mutlaka başaracaktır. Yine eskisi gibi ülkesi ve insanlık için üretmeye devam edecektir. Çocuklarının geleceğini tekelci şirketlere teslim etmeyecektir.

Arazi toplulaştırması konusunda bazı sorulara şöyle yanıt bulabiliriz:

Zorunlu Arazi Toplulaştırmasına ;

 itiraz etme hakkımız var mı?

Zorunlu olan her uygulamaya itiraz hakkımız var.Ceylanköy, Hamzabey, Eskitaşlı,Yenitaşlı,Ertuğrulköy,Karaağaç,Hamitabat,Tatarköy,Celaliye, Çeşmekolu,Emirali ve Sakızköy'lü her yurttaşımız ayrı ayrı  dilekçe ile itiraz edebilir.

 Cumhurbaşkanı kararı olduğu için dava açılmazmış. Doğru mu?

Kararname bir kanun değildir. Ancak bu kararnamenin iptali için Danıştay'da dava açmamız gerekiyor.

 Topraklar daha verimli kullanılsın diye uygulanıyormuş. Ama uygularken % 10 kesinti yapılacak diyorlar. Doğrumu?

Kesintilerin dışında, karar verdikleri bazı tarlaları kamulaştırma yetkileri de var.

 Dava açarsak herkes ayrı dava mı açacak?

Çoğunluk itiraz dilekçeleri ile tavrını beyan etmiş olacak. Danıştay'da dava bir ya da birkaç kişi adına açılabilir.

 Karşımızda büyük gıda ve tarım şirketleri var. Onlara karşı  haklı da olsak dava kazanmamız zor değil mi?

Haklı olan biziz. Çoğunluk olan da biziz. Kamu da biziz. Bizim yararımıza olmayan bir şey "Kamu Yararına " olamaz. Birlikte hareket ettiğimizde haklılığımız bizi başarılı kılacaktır.

Türkiye İşçi Partisi ( TİP)her zaman çiftçilerin, üretici köylülerin yanında olacaktır.

Bırlikte başaracağız!..

Tarım Arazileri Şirketlerin Değil, Trakya Üretici Köylülerinindir! “

Ertan BAYER