BTP, MURAT GERENLİ VE VELİ ÖNER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU BULUNDU
Kırklarelispor Adana Demirspor'u eledi
Hemzemin geçitte feci kaza
Bu haber 08 Ekim 2024, Salı 09:26 tarihinde eklendi. 255 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Lüleburgaz Kent Konseyi’nden Şiddete Hayır açıklaması

Lüleburgaz Kent Konseyi, dün saat 13.00’de Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda kadına, çocuklara, hayvanlara ve doğaya karşı şiddete hayır basın açıklaması yaptı.
Lüleburgaz Kent Konseyi’nden Şiddete Hayır açıklaması  

Basın açıklamasına Lüleburgaz Belediyesi, Kadın Belediye Meclis Üyeleri,  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Lüleburgaz İlçe Başkanlığı, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanlığı, Lüleburgazspor ve üniversite öğrencileri de destek verdi.

Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda gerçekleştirilen  basın açıklamasını Lüleburgaz Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Çiğdem Öz okudu.

Çiğdem Öz okuduğu basın açıklamasında; “Değerli Lüleburgaz Halkı, Geçmişi insanlık tarihi ile denk olan iyiyle kötünün savaşında, insanca onurlu yaşamanın tarafını tutan bizler, bir kere daha karanlığın gece gibi üzerimize çöktüğü dönemlerden geçiyoruz. Ruhumuzu daraltan vahşet haberleri ve akıl almaz olaylar, ardı arkası kesilmeksizin sızlayan yaralarımızı deşmekteler. Üç gün önce dehşeti gözlerimizin önüne seren İkbal ve Ayşenur'un katiline ve onun arkasındaki karanlığa karşı, adı konmamış katilleri ve baskıyla sessiz kalan tüm ortaklarına karşı Narin ve daha nice masum için hepimiz adına haykırıyorum : SİZDEN KORKMUYORUZ !  Daha dün gibi içimizi yakan İlknur kardeşimiz ve onun cenneteki diğer arkadaşlarını boğazımız düğümlenerek uğurladık. Yüreğimiz kan ağlayarak izlediğimiz gelişmeler karşısında, adalet ve huzur beklentisiyle bir nebze olsun dizginlemeye çalıştığımız öfkemize karşı bizi sessiz bir azınlık olan gören herkese, hepimiz adına cevap veriyorum : SİZDEN DAHA CESURUZ !    Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden giden canlarımıza borçlandığımız şeylerin en önemlisi, geride kalan ailelerini ve bizi teskin edecek yaptırımların hayata geçirilmesidir. Özellikle İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmamızla birlikte yükselişe geçen aile içi şiddet olaylarından kadını ve çocuğu koruyacak, fiziksel ve cinsel başta olmak üzere şiddetin her türlüsüne karşı toplumdaki "cezasızlık" algısını ortadan kaldıracak nitelikte yasal düzenlemelere olan ihtiyaç gözler önüne serilmiştir. Şiddetin arkasında duran koşullar yalnızca hukuk sistemimizdeki değil toplumsal hayatımızdaki yapısal sorunlarla da doğrudan ilişkilidir. Birbirinden ayrılamayacak birer olgu haline gelen şiddet, taciz, zorbalık ve suç sarmalından çıkmak için de üretilecek çözümler, ancak toplumsal bir mutabakatla hayata geçirildiğinde yaralarımıza merhem olacaktır. Bu bağlamda:  İstanbul Sözleşmesi'ne dönüş süreci derhal başlatılmalı, bunun yanı sıra aile içi başta olmak üzere kadınlara ve çocuklara karşı tavan yapan şiddet eylemlerine karşı caydırıcı cezalarla birlikte önleyici tedbirler alınmalıdır. Bu hususta sorumluluk sahibi Yasama erkine destek olacak her türlü akademik çalışmaya ek olarak sivil toplumun ve vatandaşların talepleri dikkate alınmalıdır.  Toplum yapımızın temel taşı olan ailenin korunması, aileyi tehdit eden unsurların tespiti ve ortadan kaldırılması için gerekli sosyal sorumlulukların yerine getirilmesi de şarttır. Çok boyutlu ele alınacak ekonomik, sosyal, kültürel sorunların çözümüne ilişkin Mülki İdare ve Yerel Yönetim politikalarına ek olarak toplumdaki tüm sivil aktörlerin de ayrım gözetmeden ortak eylem planlarında buluşmalarını öneriyoruz. Çocuğun üstün yararını gözeten, akran zorbalığını da kapsayacak şekilde "Çocuk Dostu" uygulama örneklerinin ülkemizde yerleşik hale gelmesi, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini destekleyici ideal ortamların yaygınlaştırılması için gerekli her türlü çalışma gerçekleştirilmelidir. Çocuğun istismarına karşı taviz vermeyecek yaptırımlar, bağımlılıktan korunma ve bağımlılıklarla mücadele bilincinin yükselmesinin yanı sıra, çocuğun kendini gerçekleştireceği bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin özendirilmelidir. Yarının sorumluluk sahibi, düşünen, sorgulayan ve birey olarak birbirinin özgürlük alanlarına saygılı vatandaşlar yetiştirilmesi için kamu- özel sektör işbirliği ve sivil toplumun kolaylaştırıcı rolü önemsenmelidir. Bu noktada Lüleburgaz Kent Konseyi olarak tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde çalışmaya hazırız. Kadın meclisimiz başta olmak üzere, tüm meclis ve çalışma gruplarımızın yanı sıra tüm genel kurul bileşenlerimiz ile birlikte toplumsal farkındalığa yönelik faaliyetlere destek olacağımızı da paylaşıyoruz.

            Nazım'ın deyişiyle bir orman gibi kardeşçesine yaşamak mümkün, şiddetin olmadığı bir Dünya mümkün, ancak bunun için vazgeçilmez şartımız insan onuru ve eşit yaşam hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün " Sen yerlerde sürünmeye değil, göklerde yükselmeye layıksın" dediği biz kadınlar, bağımsızlık mücadelemizdeki destanımızı saf ve organize olmuş kötülüğe karşı sürdürmekte kararlıyız. Karanlığa karşı sökecek şafağın ufkunda sizleri buluşmaya davet ediyor ve hepiniz adına haykırıyorum : BİZ BURADAYIZ ! Değerli hemşehrilerim,

            Bugün buraya gelerek umuda yolculuğumuzda yalnız olmadığımızı bir kez daha ispatladığınız için teşekkür ediyor, daha güzel günlerde görüşmek dileğiyle saygılarımı sunuyorum.” Dedi.

Çiğdem Öz’ün ardından CHP Lüleburgaz Kadın Kolları Başkanı Latife Uysal, CHP’li Lüleburgaz Belediye Meclis Üyesi Münevver Bilgen, Lüleburgaz Kent Konseyi Sekreteri Meltem Siftahoğlu, Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) öğrencisi Nisa Nur Duran ve Lüleburgaz Kent Konseyi Başkanı Günalp Çakır da bir konuşma yaptı.

Basın açıklaması Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda oluşturulan ŞİDDETE HAYIR ÇEMBERİ  ile sona erdi.

Ertan BAYER     

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek